İzmir’in Türk tarihinde önemli rolü var. 3 yıl süren milli mücadelemiz, Yunan askerinin İzmir’den denize dökülmesi ile sona erdi. O gün İzmirValiliğine Türk Bayrağı’nın çekilirken ki, fotoğrafı her Türk yurttaşının gözünün önündedir. Hepimizi en çok etkileyen, fotoğrafların başında gelir.

İzmir 2002 den bu yana belediye başkanlık seçimlerinde, oyunu iktidardan yana değil muhalefetten yana kullanıyor. İzmir ile Eskişehir bu nedenle birbirine benziyor. 1980’li ve 1990’lı yılların merkez sağcısı olan iki il, daha sonra CHP’nin kalesi konumuna yükseldi. Niçin böyle oldu diye düşünürsek, en çok laiklik ve yaşam biçimi endişesinin iki şehri, sola kaydırdığını söyleyebiliriz.

İLK KEZ
Bende kendime üç günlük bir İzmir gezisi düzenledim. Üç gün içinde İzmir’i tanımaya çalışacak ve İzmir’i ilk kez görecektim. Eskişehir ile İzmir hangi açılardan birbirine benziyordu. Hangi açıdan benzemiyordu. İzmir’de CHP’li belediyelerin misafirhaneleri var. Bu misafirhaneler ucuzlukları ile kentin turizmine de hizmet ediyor. Çok gezmesini sevmeyen bir kişiyim. Konfor alanlarımdan vazgeçmesini sevmiyorum. Ancak, zorunlu nedenler beni İzmir’e attı. Daha önceden benim gibi zorunlu nedenlerle İzmirli olan gazeteci dostumuz Eyüp Kelebek’in İzmir’de olması benim için en büyük avantaj oldu.

BUCA GELİŞİYOR
Eskişehir tarih edilirken, kış mevsimindeki dondurucu ayazından bahsederiz. Benim arkadaşlarıma sürekli söylediğim bir şey var. Eskişehir’de evin çok yalıtımlı da olsan, en az 30-40 gün titrersin. Aslında Eskişehir’in bu özelliği hem bizi hem de Eskişehir’i koruyor. Eskişehir bu nedenle çok göç almıyor. İzmir de durumun tam tersi olduğunu gördüm. Bulduğu araca atlayan İzmir’e gelmiş. İzmir olmuş taştan şehir. Ve de ağaca ve yeşile hasret hale gelmiş. Tramvay da bir kadın, yol soran bir yurttaşımıza şaka ile karışık,” Konak meydanında denizi doldurduk. Saat kulesini daha karaya aldık” diyor. Deniz, doldurulan yerleri tarihte hep geri aldı.

KÖYLERDE OTURUYORLAR
Buca’daki belediye başkanı Mimar Görkem Duman, 36 yaşında bir belediye başkanı olarak görev yapıyor. Bucalılar, kendisini çok seviyor. Buca da gezerken bu durumu tespit ettik. Kendisi ile henüz tanışamadık ama özel kalem müdürü ile telefonda görüştük. Duman, mimar olması nedeniyle yılların çarpıklığını aşmaya ve yeşili arttırmaya çalışıyor. Benim yeni İzmirli akrabalarımın Eskişehir’de “ Burada yeşil bol” sözlerindeki anlamı İzmir’i gördüğümde anlamlandırdım. İstanbul’un Beylikdüzü tarafı gibi, taştan İzmir beni karşıladı. Büyükşehirlere göç olayı milli bir mesele olarak görülmelidir. Almanya’da Bulgaristan da insanlar köylerde oturuyor. Buralardan işlerine gidiyorlar. İzmirliler, iktidarın İzmir’e yeteri kadar destek olmadığına inanıyor. Belediyelerin imkanları ile de işlerin yeterli seviyeye çıkmadığı düşüncesindeler.

İZMİR’İN VATANSEVERLİĞİ
İzmir’ e doğru otobüs ile tek başıma giderken yolda aklıma şehrin vatanseverliği ve de Osmanlı döneminde Gavur Mümin olarak bilinen Mir Alay Cevdet Bey geldi. Cevdet Bey kurtuluş savaşına giden yolda, bir Türk casusuydu. Cevdet Bey’in İzmir’de fırtınalı bir hayatı oldu. Bir gün mezarını da ziyaret edeceğim. İzmir’e bir alışayım, gerisi kolay olacak.

YUNAN KOMUTANI İLE TAKAS
Cevdet Bey işgal yıllarında İzmir’de casusluk yapmak için işgal komutanı Zafirio’nun gözüne girer. İşgal kuvvetlerine sözde yardım eder. İşgalcilerle olan diyalogu nedeniyle olayı anlamayan İzmirliler, Cevdet Bey’e Gavur Mü’min lakabını takarlar. Bugünde İzmirlilerin vatanseverliğini anlamayanlar, Gavur İzmir diyor. Cevdet Bey’in bugün yaptıkları biliniyor. O bugün İşgal İzmir'inin ilk haini_Kurtuluş Savaşının son kahramanı Gavur Mü'min’dir. Kurtuluştan sonra, Türk-Yunan esir değişimi sırasında bizzat Mustafa Kemal’in emriyle, General Trikopis’e karşılık takas edildi.

MECLİS ÜYESİ ÇALIŞIYOR
Tesadüfen tanışıp uzun sohbet olanağı bulduğum İzmir Gültepe Makedonya Göçmenleri Derneği Başkanı ve Konak Belediye Meclis Üyesi Birol Özkardeşler, İzmir’de belediyelerin durumunu özetledi. Kendisi ile Balkan Türklerini konuştuk.

Bulgaristan Türklüğü ‘nün önemli dava isimlerinden merhum Embiya Çavuş'un kızı bilim insanı İdil Çavuş'la beni tanıştırdı. Embiya Çavuş, Bulgaristan’da baskıların olduğu Jivkof döneminde Belene’de hapishaneye kapatılır. Saç telinden fırça yaparak resimler yapar, simge isim olur. Kızı dünyaca ünlü bilim kadınıdır. İdil Hoca, babasının belgesini hazırlıyor. Bu neden ile Eskişehir’ ede gelecek. Embiya Çavuştan bahsetmeye devam edeceğim.