Tepebaşı Belediyesi’nin belde evleri 23 yılını doldurdu. Tepebaşı’nın 23 yıl hayata geçirdiği Belde Evleri Türkiye’ye örnek oluyor. Çok kişi, alakası bile olmayanlar son yıllarda Köy Enstitülerini övüyor. Eskişehir’de her şeyden önce Köy Enstitüsü geleneği tekrardan başlamışsa bu durumu da Ahmet Ataç’a borçluyuz. Köy Enstitüleri kapandıktan yıllar sonra, ‘Keşke Kapanmasalardı’ diye konuşmanın anlamı yok. Örnek elinde, uygulayacaksın.

ÜRETMEDEN TÜKETMEK OLMAZ

Pazarören Köy Enstitüsünün kapı girişinde “Üretmeden tüketmek en büyük ahlaksızlıktır” diye yazar. Bugün içinde bulunduğumuz hayat pahalılığının, yüksek enflasyonun en önemli nedeni de, üretememektir. Kıtlığın olduğu 1940-1946 yılları arasında Köy Enstitülerine ait alanlarda, 15 bin dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmişti. Yine, bu arada 9 bin baş hayvan yetiştirilmişti. 100 kilometrede yol yapılmıştı. Bunların iz düşümü bugünde Mahmudiye ilçemizde görülür. Köy Enstitüsünün ilk mezunlarından olan kayınpederim Ali Yayla da bu durumları anlatmıştı. O yıllarda Çifteler Köy Enstitüsü Eskişehirlileri kurtarmıştı.

VARLIKLI VE MUTLU İNSANLAR

Rumeli’den hemşerim Köy Enstitülerin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç’a göre “Varlıklı ve mutlu insanların yurdu olabilmek için köye iş yapmasını bilen öğretmeni ve iş araçlarını sokmak gerekli” idi. Eğitim ve öğretim sadece kuru bilgi aktarılmasından oluşmamış, yasadaki amaca uygun iş yaparak öğrenme esas alındı. Bu yüzden öğrenilen bilgiler de kolay kolay unutulmamıştır. Öğrenciler üretim içinde eğitilirken kalıcı yeni değerler kazanmışlardır. Kazanılan değerlerin bir kısmı şunlardır: Plan yapma, zamanı doğru kullanma, özgüven kazanma, birlikte iş yapma alışkanlığı, yardımlaşma, arkadaşlık duygusunun pekişmesi, bir şeyi üretme sevinci duymasıdır. Daha önce hiç balıkçılık yapılmayan Sapanca Gölü’nde Arifiye Köy Enstitüsü öğrencileri balıkçılığı başlatmış, köylülere örnek olmuşlardır

ÜRETKEN İNSAN YETİŞTİRME

Kuşkusuz 14 yıllık uygulama süresinde Köy Enstitüleri'nin yetiştirdiği en önemli değer,

yurtsever, üretken aydınlardır. Şimdi tam 23 yıldır, Tepebaşı İlçesinde başkan Ahmet Ataç, sayıları 37’e ulaşan belde evlerini Köy Enstitüleri mantığı ile hayata geçirdi. Tepebaşı’nın 37 noktasında bir zamanlar evde oturan kadınlar artık belde evinde üretimin içindeler. Belde evlerinde açılan kurslar, kültürel faaliyetler bana Köy Enstitülerini anlatıyor. Bu belde evleri ikinci dünya savaşındaki yıllardaki gibi kıtlık çıksa, Eskişehirlilere bakarlar. Binlerce Eskişehirli 23 yılda, belde evlerinden ücretsiz yararlandı Ataç da, ‘Merkeze değil, herkese hizmet’ parolasını düstur edindi. Herkese hizmet ve üretmeden tüketmek olmaz. Olursa, bütçe sarsılır. Enflasyon yükselir. Hayat pahalılığı artar. Ataç’ın 25 yıllık başarısının sırrı da budur. Kendi seçmen kitlesini de yetiştirmiş oldu. İnsana yatırım, en iyi yatırımdır. Çok söz söylemeye uzun uzun yazılar yazmaya da gerek yok.