Geçtiğimiz günlerde özellikle çocuklarımızın gecenin karanlığında okul yoluna düşmesine neden olan “Kış saati uygulaması” ile ilgili olarak “Kış saati uygulaması geri gelmeli” başlığıyla bir yazı kaleme almıştım.
Yazdığım yazıda, “Türkiye, 2016 yılından itibaren enerji tasarrufu sağlamak adına kış saati uygulamasını kaldırarak kalıcı olarak yaz saati uygulamasına geçti. Sonrasında da yasa ile kalıcı hale getirildi. Bu günlerde sosyal medyada “Kış saati uygulaması geri gelsin” kampanyası başlatılmış. Bana da sabahın zifiri karanlığında okula giden çocuklardan ve de annelerinden bu konuyu kaleme almam konusunda talep geldi. Zira okullar açıldı. Kış geliyor. Kış mevsiminde çocuklar okula uyuklayarak gidiyorlar. Sabahın kör karanlığında annesinin elinden tutup götürülürken ya da bindirilen serviste okula giderken uyuyan, uyuklayan çocuklarımızın hali sizce de düşündürücü değil mi?” diye yazmış ve yapılan çağrılara kulak verilmesini dile getirmiştim.
Bugün gerek gazeteniz, gerekse haber siteniz 2Eylül’de yayınlanan Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Ahmet Şakar ile yaptığımız söyleşide “Türkiye, 2016 yılından itibaren kış saati uygulamasını kaldırarak kalıcı olarak yaz saati uygulamasına geçti. Bu kararın temel nedeni, enerji tasarrufu ve gün ışığından daha uzun süre yararlanma ihtiyacı olarak açıklandı. Sizce mevcut uygulama ile gerçekten bir enerji tasarrufu sağlanıyor mu?” sorusunu sorduk.
Konunun şehrimizdeki uzmanı konumunda olan Başkan Şakar, “Bu uygulama kış saatinde yapacağımız bütün işlerin otomatik olarak bir saat önceye taşınmasına neden oluyor. Bu bir saat önce de gece karanlığının hayatımıza daha uzun katılmasına neden oluyor Gece karanlığı hayatımıza katıldığı andan itibaren de bizim elektrik sarfiyatımız artıyor. Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO), elektrik tüketim istatistikleri üzerinden yaptığı çalışma, kış saati uygulamasından vazgeçilmesinin tasarruf sağlamazken tersine israfa yol açtığını ortaya koydu” cevabını aldık.
Doğrusu; yapılan açıklamalara ve ortaya konan verilere ve de bizzat yaşamamıza rağmen yaz saati uygulamasında bu kadar ısrar edilmesini anlamakta ben şahsen zorlanıyorum.
Gece karanlığında kalkıldığında yanan lambalar, kullanılan elektrikli aletler ile ekstra elektrik sarfiyatına neden olunduğu neden görmezden geliniyor ki? Çalışanlarımıza yazık, çocuklarımıza yazık, ülkemizin kaynaklarına yazık diye düşünüyorum.
Tasarruf yapıldığı iddia edilerek aslında söyleşi yaptığımız uzmanın ve de uzmanların da belirttiği üzere bir israfı sürdürmenin kime ne faydası var? Almanya, Fransa, Hollanda gibi Avrupa ülkeleri kış saati uygulamasına geçiyorken ve de bu ülkeler ile saat farkı 1’den 2’ye hatta 3’e çıkacakken bu inat acaba neden? Yaz-kış saat uygulaması yıllarca girmeyi düşündüğümüz Avrupa Birliği’nde zorunlu değil mi?
Konuyu karanlıkta çocuğunu okula gönderen vatandaşa soruyoruz. Uzmanına soruyoruz. Aldığımız cevap değişmiyor. Yaz saati uygulaması ile elektrik sarfiyatımız daha da arttığından tasarruf değil, israf yapıyoruz.