Ülkemizde benim gözlediğim hayat, okulların açılışı ile başlar, kapanışı ile son bulur. Tatil günleri başlar. Ancak, çocuğu bulunan aileler için Eylül ayı bir anlamda dert ayıdır. İlkokullarda ve liselerde ‘uyum dönemi’ başladı. Birinci sınıflar, ders yapılmadan okula gidip geliyorlar. Bizim dönemimizde ilkokul olsun, ortaokul veya lise olsun evimize en yakın okula yürüyerek giderdik. Şimdi, okullara çocuklar servis ile gidiyorlar. Bugünlerde en çok tartışılan konu okul servis konusu oluyor. Bu yıl en az servis ücretleri geçen yıla göre yüzde 40 zamlı olacak. Milli Eğitim anlayışımız bile bakandan bakana değiştiği ülkemizde, veliler ilk önce çocuğunun gideceği okulu arıyor. Bulduğunda da servis konusunu çözmeye çalışıyor.

Veliler her gün yeni bir zamla karşılaşıyor. Bir gün okul formasının derdine düşenler öteki gün kırtasiye masraflarını hesaplıyor. Hesaplamalara bir de okul servisi ücretleri dahil oldu. Okul servis sahipleri, yedek parça, lastik, kasko, sigorta, tamir, akaryakıt ücretleri nedeniyle bu yıl yüzde 40 artışın normal olduğunu söylüyorlar.

Veliler dikkat

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Hukuk Kurulu Üyesi Av. Baki Öztürk, velileri uyardı:” Ortalama yüzde 40 zam diyorlar. Ama bize gelen haberler durumun böyle olmadığını gösteriyor. Velilerimizden gelen şikâyetler yapılan zamların yüzde 80’leri yüzde 100’leri bulduğu yönündedir. Veliyi biraz daha ek hizmetler sağlıyoruz bahaneleriyle kandırmaya çalışıyorlar. Bu bahaneler, ‘GPS hizmeti sunuyoruz, araç kamerası sunuyoruz’ diyebiliyorlar. Normalde 24 bin lira olması gereken fiyatı 70 bin liraya taşıyabiliyorlar.” Veli, çocuğunun iyi şartlarda yetişmesini isterken, kazıklanabiliyor. Türkiye’de üç aşağıya beş yukarı okul servisleri konusunda aynı sıkıntılar yaşanıyor.

Çözüm merkezi neresi?

Fahiş fiyatlarla karşılaşan veliler ne yapacak? Veliler, idari yaptırımların yapılması için belediyelerin çözüm merkezlerine ve Milli Eğitim Bakanlığının il müdürlüklerine başvurabilirler. Ödemiş oldukları fazla ücretler varsa aradaki rakamı bildirerek Tüketici Hakem Heyeti’ne yazılı bir şekilde başvurmaları gerekebilir. Sonuçta, herkes hakkını kullanacak. Başıboş bir piyasa, velilerin ceplerinden çok para çıkması ve kontrolsüzlük demektir.

Kiralarda da dalgalanma

Ağustos ve Eylül’ün başı tayin mevsimi olarak da bilinir. Okullar açılmadan herkes gideceği ile gider. Evini bularak yerleşir. Dün iki gazeteci arkadaşımız Ankara’dan aradı. Güçlerini birleştirmişler, Eskişehir’den kiraya vermek için apart arıyorlar. Bir de Eskişehir’de böyle bir durum ortaya çıktı. Ev sahiplerinin hepsi olmasa da, vicdansız olanların sayısı bir hayli fazladır.

Altun'da Bursalı oldu

Dün Vali yardımcımız Salih Altun’un, bursa Vali yardımcılığına atanması benim için sürpriz oldu. Altun’un Amasya Vali Yardımcılığı genelgesi iptal edilmişti. Ancak, önceki valimiz Erol Ayyıldız’ın ülkemizin sanayi ve ticaret açısından önemli şehri olan, ayrıca büyüklükte 4. İl konumuna yükselen Bursa’ya vali olarak atanması, vali yardımcımız Salih Altun’un da kaderini bir anlamda değiştirdi. Ayyıldız, eski mesai arkadaşını Bursa’da yanı başında görmek istedi. Bence isabetli bir karar oldu. Tabii ki, Altun’un gidişine en çok Eskişehir’deki Balkan Türkleri üzüldü. Bulgaristan’da altı ayda bir genel seçim olduğu için, Altun sandık bölgelerini filan ayarlayarak, Eskişehir’de çifte vatandaşların demokrasinin gereğini sandığa yansıtmalarını sağlıyordu. Eskişehir’de üç sandık var. Bursa da ise 38 sandık açılıyor. Bulgaristan için yeni bie seçimde 27 Aralık tarihinde yapılacak. Eskişehir’de üç okula sandık konuluyordu. Bursa da ise okul sayısını bilmiyorum. Kendisinin yolu açık olsun. Eskişehirliler hizmetlerini unutmayacaktır.