Ülkemizin ve Eskişehir dahil hemen yakın çevremizin karşı karşıya olduğu en büyük tehdit deprem. Kimse Eskişehir’de “Şu tarihte deprem oldu, şu tarihte olmaz!” diyemez. Türkiye’nin can yakan ve çok büyük yıkıcı etkileri olan bir deprem gerçeği var. 20’nci yüz yılın en büyük deprem felaketini 17 Ağustos 1999 Marmara depremi sırasında yaşadık. Resmi rakamlar ile 22 Bin civarında insanımızın canına mal olan ve Türkiye ekonomisinin kalbi sayılan Marmara’da yaşanan büyük yıkımın yaralarını henüz tam saramamıştık. Bu defa aradan geçen 24 yılın ardından 6 Şubat 2023 yılında 11 ilimizi derinden sarsan ve yine resmi rakamlara göre 53 Binden fazla insanımızı kaybettiğimiz ve yüz binden fazla yaralının da olduğu büyük felaketi yaşadık.

17 Ağustos sonrası Türkiye’nin yapı stokunu hatırladık. Bazı düzeltme ve düzenlemeler yaptık. Bu işin takip ve kontrolü konusunda yeterince etkili olup olmadığımızı 6 Şubat depremlerinde gördük. Bu defa İstanbul aklımıza geldi. Beklenen ve süratle yaklaşan büyük İstanbul depremi konusunda kamuoyu önünde birkaç tartışma yaşandı. Sonrası mı onu bilmiyoruz.

Peki hatırlatılan İstanbul Depremi’nin Eskişehir üzerinde etkisi olabilir mi? Bu konuyla ilgili olarak yer bilimci ve konunun uzmanlarından birisi olan Prof. Dr. Naci Görür aralarında Eskişehir’inde olduğu 17 ilin yaşanacak (Allah Korusun) büyük depremde risk altında olduğunu belirterek, “Eskişehir’de bir Hatay” etkisinden söz ediyor.

Yani Türkiye coğrafyası özellikle tektonik hareketler bakımından her an her şeyin yaşanabileceği bir coğrafya olduğu için her türlü senaryoya hazırlanmalıyız. Bu hazırlık ne olabilir? Şehirlerdeki öncelikli riskli yapıların tespiti ve dönüştürülmesi. Bu konunun tartışmaya bile mahal bırakmayacak gerçeklikte olmasına rağmen hala yerimizde sayıyor olmak gerçekten normal bir durum değil.

Dün AK Parti İl Başkanı Sayın Gürhan Albayrak konuyla ilgili bir açıklama yaparak kentsel dönüşüm konusunda somut adımların atılması için Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan bütçe dolayısıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye teşekkür etmiş. Albayrak yaptığı açıklamada, “Söyleye söyleye nihayet 25 yıl sonra da olsa Eskişehir’de deprem gerçeği olduğunu büyükşehir belediyemize idrak ettirmeye başladık. 2019-2023 yılları arasında kentsel dönüşüme ayrılan kaynak bütçenin yalnızca %1’i iken 2025-2029 yıllarında kentsel dönüşüme ayrılan bütçe nihayet %19,93 olarak belirlendi ve bu konuda belediyemize tam destek veriyoruz. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sn. Ayşe Ünlüce’ye 25 yıldır süren yanlışa son verdiği için teşekkür ediyorum. Eskişehirli hemşehrilerimiz adına önümüzdeki sürecin takipçisi olacağımızı özellikle belirtmek isterim. Sürekli polemik konusu olan ve bir türlü teslim edilemeyen Gündoğdu Mahallemizdeki 24 daire hikâyesine dönmemesi en büyük temennimiz ve arzumuz” diyor.

Sayın Albayrak’ı bu yürekli açıklamasından dolayı tebrik ediyorum. Sağduyu, aklıselim ne derseniz deyin yapılan her olumlu işin takipçisi olmak güzeldir. Uzun yıllardır özlediğimiz siyasi partilerimizin, yerel yönetimlerimizin yöneticilerinden beklediğimiz tavır budur. Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin de kendisine uzatılan bu eli havada bırakmayacağını ümit ediyorum. Belki maddi bir destek olmasa da manevi anlamda sorunların çözümü için an azından bürokratik engellerin aşılması bağlamında bu tür diyalogların daha da sıklaşmasını Eskişehirliler bekliyor. Çünkü hangi siyasi partiden olursa olsun herkes şunun idrakinde: Eskişehir hepimizin ortak paydası. Hepimizin ortak değeri Eskişehir için atılacak her adım değerli, her işbirliği çok kıymetli.