07 Nisan 2023 tarihinde 14 Mayıs genel seçimlerinden hemen önce bu sütunlarda özetle şöyle yazmıştım; “Seçime sayılı günler kaldı. Siyasi aktörler sahaya inmeye hazırlanıyor. Bol hakaretli söylemlerin yanı sıra arada bir eğlenceli replikler izleme imkanı da buluyoruz. “Pandoranın kutusu açıldı” vaatlerde yavaş yavaş ortaya saçılmaya başlandı. Yaşanan yüksek enflasyon karşısında en çok alt gelir gurubu olarak nitelendireceğimiz emekliler, yaşlılar, asgari ücretlilerin gözü kulağı pandoranın açılan kutusundan saçılan vaatlerde. Yaklaşık 15milyon emekli ( Bu rakama EYT’liler de dahil) mevcut AK Parti iktidarı ve ortaklarının en önemli hedef kitlesi... Yaklaşan seçimler öncesi geçtiğimiz kampanyalar döneminde, “Seçim kaybedeceğimi bilsem yine de EYT’liler için bir düzenleme yapılmasına karşı çıkarım” sözünden dönüldüğünü gördük… Daha üç ay önce 5 Bin 500 TL’ye yükseltilen en düşük emekli maaşı 2 Bin TL artışla 7 Bin 500 TL’ye çıkartıldı.(Bu arada yapılan bu artış maaşı 7 Bin 500 TL ve üzeri maaşı olanlara hiçbir katkı sağlamayacak.) Yetmedi emeklilere verilen Bin 100 TL’lik bayram ikramiyeleri de 2 Bin TL’ye yükseltildi. Hesap kitap ortada amaç AK Parti iktidarına rezerv koyan kesimlerin gönlünü yumuşatmak…
Bakalım seçimden seçime hatırlanan özellikle dijital dünyada yayın yapan internet sitelerinin daha çok okunmak için her gün emeklilerin maaşlarıyla ilgili yaptıkları çakma haberler ile eğlendikleri, gerçekten mağdur emekli yığınları “eldeki kuş mu?” yoksa “daldaki kuşu mu?” tercih edecekler merak ediyorum. Merak ettiğim bir başka şey de “Pandora’nın kutusundan” başka hangi kesimlere ne vaatler çıkacak?
Özetle gerek iktidarın, gerekse iktidara talip muhalefet partilerinin; inandırıcı, güven verecek toplumun her kesimine dokunacak algı yönetiminden soyutlanmış hangi vaatleri olacak gerçekten merak ediyorum… Pandoranın kutusundan saçılanların iktidarın “nasılsa güç bende ne verirsem onunla yetinirler” yaklaşımı veya muhalefetin “Vaatlerimizi şimdi bol keseden açıklayalım iktidara gelirsek bir çözüm buluruz” kolaycılığını tercih ettiği seçim kampanyalarının bir yenisi olmamasını temenni ediyorum.”
Bugün çok küçük ayrıntıların dışında 31 Mart yerel seçimlerine gelirken konuşulanlar, tartışılanlar konusunda değişen ne var dersiniz? Tartışılanlar sadece emeklilere verilen maaş artışları ve emekli maaşları. Rakamlar yükselirken yoksulluk da artıyor. Rakamlar gerçek anlamda yoksulluğu önlemeye yetmediği gibi makas gittikçe açılıyor. Bugün için yara merhem olacak hiçbir şey tartışılmıyor. Şehre dair insana dair tartışılan ve konuşulanların tamamı afakî ve gerçekleşip gerçekleşmeyeceği meçhul şeyler. Yani anlatılanların konuşulanların içinde vatandaşa dokunan derdine derman olacak ne var Allah aşkına? Ben bir şey göremiyorum.
Yeni bir seçime giderken “Pandoranın kutusundan” ne çıkacak diye merakla beklerken yine merdiven altı siyasetin sahaya ve havaya egemen olmaya başlamasını görmekten gerçekten mutsuzum. Siyasetin en acımasız kuralı ne yazık ki yeniden işlemeye başladı. Gerçek sorunlar yerine suni gündemler ve animasyonlar, algı yönetimleri ile siyaset yapılıyor. Aslında güneş her zaman doğudan doğacak, batıdan batacak. Her günün bir akşamı, her karanlık gecenin sonunun aydınlık bir sabah olduğu kadar açık ve bilinen gerçekler iken biz hala insanlara ne anlatmaya çalışıyorsak?
Seçim bittikten sonra insanların birbirinin yüzüne bakabilecekleri kadar bir dostluk çizgisi kalsın arada derken çabaların ne kadar beyhude olduğunu görmek üzüyor insanı…