İngiltere’nin 1878’de Osmanlı İmparatorluğu’nun elinden aldığı ve üzerinde kendi hâkimiyetini kurduğu Kıbrıs adasında 27 Ocak 1924 Pazar günü bir erkek çocuk dünyaya geldi. Adadaki İngiliz yönetiminin nüfus idaresi kayıtlarına Rauf Denktaş’ın ismi kaydedildi. O çocuk ilk önce Kıbrıs’ı bağımsızlığına kavuşturdu. Sonrada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini kurdu. O, her milli kahraman gibi, kendi vatanını savunmakla, bütün ezilen dünya'yı savundu.
Kıbrıs’ın kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş bütün Türk ulusunun bağrına bastığı bir Millî Kahramandır. 20. yüzyılın 3 çeyreğini doldurarak 21. yüzyılın ilk çeyreğine taşan Denktaş’ın hayatı, Kıbrıs Türk halkının hürriyet mücadelesiyle ve Türk milletinin “Millî Kıbrıs Davasıyla” bütünleşmiş, adı da “Millî Dava” ile özdeşleşmiştir.
KAHRAMAN YAPAN NİTELİKLER
Rauf R. Denktaş hayatı boyunca önce 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Anayasası’na göre kendi toplumunun, daha sonra da kendi halkının ve yönetiminin, devletinin çerçevesinde üst makamlarda bulundu. “Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanı”, “Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı”, “Genel Komite Başkan Yardımcısı”, “Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı”, Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı” ve “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı” gibi unvanlara sahiptir.
DAVANIN BAYRAKTARI
Ancak, onu Türk milleti nezdinde “Kahraman” yapan bu makamlar ve unvanlar değildir. Ona “Kahraman” unvanını kazandıran hem Dr. Fazıl Küçük’ün yanında ve yakınında bulunduğu yıllarda hem Dava’nın Bayraktarlığını 1973’te Dr. Küçükten resmen devraldıktan sonraki devrede halkının desteğiyle oynadığı gerçek önderlik rolü ve yaptığı hizmetlerdir. Denktaş, Kıbrıs Türk halkının, Genel Komite, Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Yönetimi, Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD) aşamalarından geçerek kendi bağımsız, egemen Devleti'ne, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) kavuşmasını sağlamak için kullandı.
ATATÜRK’E BAĞLI
Denktaş Kıbrıs’ın bağımsızlığına giden yolda adımlarını atarken, Ana Vatan Türkiye ile her açıdan uyum içinde olmaya ve öyle kalmaya dikkat etti. O, “ana vatanım” dediği Türkiye sevdalısı oldu. Atatürk’ün ilkelerine ve devrimlerine her zaman sahip çıktı. Ben Türkiye olmadan cennet bile gitmem sözü onunla özdeşleşti. Bu sözü tarihe geçen sözlerin başında geliyor. Millî Dava’nın yürütülmesinde kendi siyasî geleceğinin kaygılarıyla değil, Türkiye’nin çıkarlarını ön plânda tutarak ve kendi halkının ve KKTC’nin çıkarlarıyla Türkiye’nin çıkarlarının eş değerde ve ortak olduğunun bilincini taşıyarak hareket etti.
O GERÇEK KAHRAMAN
Kahramanlık günümüzde bütün insanlığın o kadar şiddetle ihtiyaç duyduğu bir beklentidir. Rauf Denktaş hakkında yazılacak bir yazıda kahramanlıktan söz etmemek, onun yaşam ve mücadelesini ziyan etmekten başka bir anlama gelmez. Milli kahramanlık çağımızın evrensel bir değeridir. Rauf Denktaş, sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ya da anavatanın milli devletinin değil, emperyalizme karşı direnen bütün ezilen ulusların milli kahramanıdır. O, her milli kahraman gibi, kendi vatanını savunmakla, bütün Ezilen Dünya'yı savundu. Emperyalizmin Kıbrıs üstünden Kıbrıs Türk haklına ve anavatana yönelik planlarının önüne dikilmiş, Kıbrıs adasının Doğu Akdeniz'de emperyalizmin hakimiyetinde Türkiye'ye, Ön Asya'ya ve giderek bütün Avrasya'ya karşı bir saldırı üssüne dönüştürülmesini engelledi.
KAHRAMAN EDASI TAKINMADI
Ama belki daha da önemlisi, Rauf Denktaş, son nefesine kadar, hiç "kahraman edası" takınmaksızın, ama kahramanca ve son derece kararlı bir biçimde, bir milli kahramanın simgesini yükseklerde tutarak bayraklaştırmıştır. İşte dostun önünde saygı ve sevgiyle eğildiği, düşmanınsa selam durmak zorunda kaldığı bayrak, budur.
MİLLETİ BİRLEŞTİRDİ
Rauf Denktaş'ın ölçütü, hep millete, vatana ve milli devlete, nereden ve hangi kisve altında gelirse gelsin, her türlü saldırıya en önde karşı koyanların başında yer almak olmuştur.Rauf Denktaş'ın "işini bitirdiklerini" sananlara, "kimin işinin bitmekte olduğu"nun yanıtını, Denktaş'ı sonsuzluğa uğurlayanlar vermiştir. O, sadece yaşamıyla değil, ölümüyle de milleti birleştirmiştir.