Son günlerin en çok tartışılan konularının başında yeni asgari ücret rakamları oldu. Yeni asgari ücret öyle ki milyonların beklentilerini karşılamadığı gibi açıklayanları da tatmin etmiş bir rakam değil. Devletin yeniden değerleme oranlarının yüzde 45’lerde olduğu dönemde hedef enflasyon rakamları üzerinden arttırılan yeni asgari ücretle ilgili tartışmalar devam ediyor. Açıklanan rakam daha asgari ücretlinin eline geçmeden piyasalarda yağmur gibi yağan zamlar bu tartışmaları daha da alevlendirdi. Bu sebeple asgari ücret açıklamasını yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın peşini sorular bir türlü bırakmıyor.
Sayın bakanın katıldığı son televizyon programında asgari ücrete ara zammın gündeme gelip gelmeyeceği sorulmuş. Bakan Işıkhan, katıldığı televizyon programında asgari ücret ara zammına dair açıklamalarda bulunmuş. Bakan Işıkhan, ihtiyaç duyulması halinde Temmuz ayında asgari ücrette bir güncelleme yapılabileceğini belirtmiş. Bakan Işıkhan, "Vatandaşlarımızın satın alma gücünü korumak zorundayız. Enflasyonda 2025'te ciddi bir iyileşme bekliyoruz. Düşüşün başladığını göreceğiz. Uyguladığımız mali ve makroekonomik politikalar bu yönde ilerliyor. Ancak olur da Allah korusun Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız da ifade etti, bir aksilik bir felaket bir başka durumla karşı karşıya kalırsak Temmuz ayında da tekrar gündeme gelebilir" ifadelerini kullanmış. 24 Aralık 2024 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 yılı asgari ücretini açıklayarak, yapılan yüzde 30'luk zamla yeni asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak belirlemişti. Ancak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan yıllık enflasyon oranının yüzde 44,38'e ulaşmasıyla, yapılan zam beklentilerin altında kaldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yılbaşında yüzde 36 olarak açıkladığı yılsonu enflasyon tahminini yüzde 44'e yükseltmiş, 2025 yılı için de yüzde 21'lik enflasyon beklentisi duyurmuştu. Bu bağlamda, TÜİK'in ilerleyen aylarda yüzde 21'lik enflasyon tahminine uygun veriler açıklaması durumunda, ara zam yapılma ihtimalinin düşük olduğu öngörülüyor.
Ne diyelim açıklanan asgari ücrete çalışanlar çaresiz boyun eğmek zorunda kaldılar. Yapacakları bir şey de yok.. Çünkü onları savunacak ne sendikaları, ne de arada bir çıkıntılık yapan siyasetçiler var. Onlarda kaderleri ile baş başa kaldıklarının farkındalar. Sözüm ona vatandaş adına siyaset yapanların öncelikleri kendi mevki, makam ve özlük haklarından başka bir şey değil. Bütün samimiyetimle anlatmaya çalışıyorum ki ne asgari ücretliye ne de emekliye yapılan zamlar en fanatik iktidar yanlısı ve savunucusu kesimlerin bile içine sinmedi. Ama yukarıdan gelen, “emir demiri keser” kabilinden açıklamaları savunmak zorunda kalıyorlar.
Aslında bu ülkede en köklü ve en önemli kurumlardan birisidir TÜİK. Beşiktaş mezara her şeyin istatistiğini tutan projeksiyon oluşturan bir kurum olarak önemi gerçekten çok fazladır ama ….Bir de artık açıkladığı rakamlar ile ciddi anlamda güven erozyonu yaşayan TÜİK gibi bir kurum olduktan sonra bu ülkede gerçekten olağanüstü bir süreçten de geçmezsek asgari ücretli ara zammı falan unutsun. Çünkü ülkedeki gerçek ekonomik veriler ile açıklanan istatiksel rakamlar bir türlü üst üste konulduğunda oturmuyor. Ya da bizim için mantıklı bir izahı yok rakamların… Onun için diyorum ki asgari ücretlide bu kabulleniş daha doğrusu sahipsizlik, iktidar kanadında TÜİK olduktan sonra asgari ücrete ara zam olabileceğini düşünmek de insana biraz ütopik geliyor…
