Eskişehir topraklarında geçen, İnönü Savaşlarının Cumhuriyetimizin ve sonrasında Eskişehir için önemlidir. Komşumuz Bozüyük ilçesinde 1. İnönü Zaferi’nin 104. yılı anısına bu yıl 17.’si düzenlenen geleneksel ‘Metristepe Zafer ve Şehitleri Anma Yürüyüşü’ büyük bir katılım ile gerçekleşti. Eskişehir ve Bilecikliler bir araya gelerek, yürüyüşle zaferi kutladılar. Şehitlerimizi andılar. Bizim aklımıza da son günlerde Eskişehir’de çok görmeye çalıştığımız bir Japon turistin söyledikleri geldi.

Japon turist, Türklerin tarihte gerçek anlamda çok destanları olduğunu belirterek,” Biz çocuklarımızı ikinci dünya savaşında bombalanan şehirlerimize götürürüz. Atom bombasının yaptıklarını anlatırız. Bir de hızlı trenlere bindirerek, Japon atalarının yaptıklarını söyleriz. Sizin her şeyinin gerçek destan tek başına Çanakkale ve Metristepe yeter” dedi.

Metristepe 

Peki, biz Japon’un söylediklerini yapıyor muyuz? Tepebaşı Belediyemiz olmasaydı. Kaçımız Çanakkale Savaşlarının olduğu alanları görmüş olacaktık. Kaç Eskişehirli ters giden talihimizin İnönü Zaferleri ile geri döndüğünün ya da ortadan kalktığının bilincindeyiz. Metristepe’ye çoluğumuzu, çoğumuzu ve en başta kendimizi çıkararak, ters giden talihimizin ne olduğunu anlatmalıyız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin dedelerimizin ve ninelerimizin bizim için yaptıklarının farkına varmalıyız. Bozüyük Belediye Başkanımız Talat Bakkalcıoğlu’na bu konudaki katkıları nedeniyle teşekkür ediyoruz. 

Asya yolu için 

İnönü Zaferi’nin 104. yıldönümü kutladığımız bugünlerde, yurdu kurtarmaya ve düşmanı Anadolu’dan atmaya çalışan yokluk içindeki Türk ordusuna karşı Yunan kuvvetleri 23 Mart 1921 yılında hücuma geçmişti. Batılıların desteği ve kışkırtması ile Yunan ordusunun amacı Ankara’da Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulan TBMM’ye Sevr anlaşmasını kabul ettirmeyi hedefliyordu.

TBMM’nin ilk zaferi 

Sevr anlaşması TBMM tarafından kabul edildiği takdirde, Türklere geldikleri Asya Yolu açılacaktı. Anadolu Yunanlılar ve batılılar tarafından paylaşılacaktı. Bugün de zaman zaman karşımıza çıkarılan bölünmüş Türkiye haritası Yunanlılar eli ile uygulanma şansı bulacaktı. Savaşlarda insan gücünü yitiren Türk Ordusu İsmet Paşa komutasında büyük bir kahramanlık örneği vererek, bugün özgürce yaşadığımız bu topraklarda Metristepe de Yunan kuvvetleri hezimete uğradı. TBMM’nin ilk zaferiydi. Yeni zaferler TBMM’yi ve Türk Ordusunu beklemekteydi. İsmet Paşa Metristepe’den bozguna uğrayan Yunan Ordusunun durumunu Ankara’ya TBMM’ye ve Gazi Mustafa Kemal’e bir telgraf ile bildirir.

İnönü’ye soyadını verdik 

Bozguna uğrayan Yunan birliklerinin Bozüyük’ü ateşe verdiğini söyler. Atatürk’te İsmet Paşa’yı bir telgraf ile kutlayarak,” Siz orada yalnız düşmanı değil. Türk’ün ters giden talihini de yendiniz” der. Gerçekten İnönü’de Türk’ün balkan savaşlarından başlayarak, ters giden talihi bir asır önce burada yenilir. Ardından Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşılır. Cumhuriyet kurulur. İsmet Paşa da soyadı kanunu çıktıktan sonra, İnönü soyadını alır. Yani, bugünkü ilçemiz İsmet Paşa’ya soyadını vermiş oldu.

Metristepe’yi görmeyen kalmamalıdır

İnönü Zaferi kazanıldığında, Bozüyük ve İnönü’de bugünkü gibi güllük güneşlik değildi. Yoğun kar yağışı vardı. Metristepe kar altındaydı. O koşullarda Türk’ün ters giden talihi yenildi. İsmet Paşa, önemli bir başarıya imza atmıştı. Burnumuzun dibinde Metristepe’yi görelim. Savaşın geçtiği, zaferin kazanıldığı tepenin bize çok şeyler anlattığını göreceğiz, hissedeceğiz. Metristepe, Çanakkale Şehitliği, Kocatepe gibi tarihimin şekil aldığı yerleri görmelidir. Savaşlar nasıl şartlarda yapıldı. Zafere giden yol nasıl başarılarla taçlandırıldı. Bunları hepimizin çocuklarımıza öğretilmesi gerekiyor. Kısacası, Atatürk’ün deyimi ile ters giden talihimizin yenildiği bu zafer günü hepimize kutlu olsun. 2. İnönü Zaferini ise 1 Nisan da Metrsitepe’ye çıkarak kutlayalım.