İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’u ölümünün 83. Yıl dönümünde saygı ve özlemle anıyoruz. Türk Milletinin en umutsuzluk taşıdığı bir dönem de, Mehmet Akif Ersoy yazdığı İstiklal Marşı ile millete umut aşılamıştır. Milli mücadelenin ateşten gömlek giyildiği döneminde çok sayıda şairin yazdığı İstiklal Marşı beğenilmezken, Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı şiir ilk mecliste ayakta alkışlarla karşılandı. Mehmet Akif yazdığı İstiklal Marşı’nda sözlerine ‘Korkma’ diye başladı.
TEK DİŞLERİ VAR
Yani, milli mücadele veren Türk insanının batılı emperyalistler karşısında korkmamasını isteyerek, batılıların tek dişlerinin kaldığını söyledi. Sonuçta, Türk ordusu tüm batılı emperyalist ordularına karşı bağımsızlık savaşını kazandı. O günden bu güne kadar da, İstiklal Marşını hep birlikte söylemekteyiz. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşını yazdığı koşullar ile yaşadığımız bu günleri karşılaştırsak, coğrafyamızda emperyalistlerle hep mücadele ettiğimiz görülür. Bugünde bölgemizde aynı durum söz konusudur. Çevremizde bir anda 50’e yakın Amerikan üssü kuruldu. Bu sayı her geçen gün ilginç bir şekilde artıyor. Emperyalistlerle mücadelemiz 100 yılı aşkın bir zamandır sürüyor. Sadece mücadele ettiğimiz emperyalistlerin adı değişiyor. Ordumuz bugünde bölgemizde dünyanın en büyük emperyalistine ve onun beslemelerine karşı mücadele ediyor. Türk milleti olarak dile kolay emperyalistlerle mücadelemiz sürüyor. Mehmet Akif’in bizler için yazdığı marşının ‘Korkma’ diye başlamasını Türk Milletinin her ferdi, her ortamda unutmuyor. Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı bugün hepimize cesaret veriyor, güç veriyor. Bizlere bugünleri sağlayanları saygı ve özlemle anıyoruz.
BUGÜNLERLE BENZERLİK VAR
Bir emperyalist ülke, çevremizde 50’e yakın askeri üst kurarak, namlularını bize niye çevirir? Kıbrıs’tan, Akdeniz’den Türkiye niye kuşatılmak istenir. Amerikalısı, Fransalısı ve İsrail’i bu işin içinde bulunuyor. Türk Ordusu tarafından parçalanarak çöpe atılan haritalara yeniden işlerlik kazandırmak için bölgede var gücü ile çalışan emperyalistler ve uşakları var. Zaman zaman ortaya çıkarılan, uluslar arası toplantılarda önümüze konulan haritalarda, ülkemizin illeri başka yerlerde gösterilmeye çalışıyor. Türkiye tek bir millet olarak yüzyılı aşkın bir zaman diliminde bu haritaları kaç defa çöplüğe attı. Demek ki, ordularının ve teröristlerin başaramadığı işleri Papaya devretmişler. Bu millete bir şey olmaz. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizde sonsuza kadar yaşar. Mehmet Akif’in Korkma diye başlayarak yazdığı marş, millete her zaman cesaret ve başarma gücü veriyor. Kuzeyde ve batıda Amerika toplam 50 askeri üs kurdu. Bunu birkaç yıl içinde gerçekleştirdi. Rusya-Ukrayna savaşı olarak görülen olay aslında NATO’nun doğuya doğru genişleme istediğidir. NATO bitmemek için kendince mücadele diyor. TBMM’de de NATO’nun genişlemesine hazır demek zamanıdır. NATO’nun girdiği her yer de kan ve gözyaşı eksik olmamıştır. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşını yazdığı koşullar ile yaşadığımız bu günleri karşılaştırsak, coğrafyamızda emperyalistlerle hep mücadele ettiğimiz görülür. Mücadele yüzyıllarla ifade edilse de, bu süreçte sadece mücadele ettiğimiz emperyalistlerin adı değişiyor. Mehmet Akif’in bizler için yazdığı marşının ‘Korkma’ diye başlamasını Türk milletinin her ferdi, her ortamda unutmuyor. Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı bugün hepimize cesaret veriyor, güç veriyor. Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve özlemle anıyoruz.
SAFAHAT’I YENİDEN OKUMANIN ZAMANI
Mehmet Âkif, kazandığı beş yüz liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklarına iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan Darülmesaiye bağışladı. Şair ayrıca, İstiklâl Marşı'nın Türk milletinin eseri olduğunu beyan etmiş ve İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dâhil etmedi. Bugün yeniden Mehmet Akif’in Safahat isimli eserini yeniden okumanın zamanıdır. Aynı zamanda yakın tarih bilgilerimizi de gözden geçirmiş oluruz.