Bundan önce “Kış saati uygulaması” ile ilgili olarak “Kış saati uygulaması geri gelmeli” ve “Tasarruf değil, israf yapıyoruz” başlıkları ile yazı kaleme aldım. 2016’dan bu yana uygulamaya konulan ve her türlü eleştiriye rağmen devam ettirilen yaz saati uygulamasının kerameti nedir maalesef anlayabilmiş değilim. Uygulamada ısrar edenlerin gerekçesi, “enerji tasarrufu” olsa da bunun öyle olmadığı, gerek bu konunun uzmanlarınca gerekse bu uygulamayı yaşayan bizler tarafından defalarca dile getirildi.

İşin uzmanına sorduk. “Bu uygulama ile enerji tasarrufu yapılıyor mu?” Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Ahmet Şakar, oda olarak Türkiye çapındaki çalışma sonuçlarına göre de, kişisel görüşüne göre de herhangi bir enerji tasarrufunun sağlanmadığını anlattı. Hatta Sayın Şakar söz konusu uygulamanın sürdürülmesinin “enerji israfına” bile yol açtığını söyledi. Hal böyle iken diyecek söz kalmıyor.

Bu konu çok konuşulmasına, yazılmasına, çizilmesine rağmen hükümet maalesef bu uygulamadan vazgeçmiyor. Sabahın erken saatlerinde, zifiri karanlıkta okula giden çocuklarımız oldukça zorlanıyor. Okulların ilk derslerinde, işe gidenlerin işyerlerinde karanlıkta zorunlu olarak elektrik yanarken enerji tasarrufunu nasıl yapabiliyoruz?

Çocuklarımız okula giderken de dönerken de gün ışığını göremiyorlar. Ana sınıfında okuyan, kreşe giden çocuklar sabahın kör karanlığında adeta ayakta uyuyarak okullarına gitmek zorunda bırakılıyor. Normal günlerde bakkala, markete gidebilen çocuklar evine çok yakın okullarına dahi anneleri-babaları ile birlikte gitmek zorunda bırakılıyorlar. Hele bazı bölgelerde sokak lambalarının da yanmadığını düşünecek olursanız bu konuya bir de güvenlik açısından bakmak gerekiyor.

Bugün ne yazık ki; Türkiye’nin yarısından fazlası, hatta nüfusun büyük çoğunluğu hayata karanlıkta başlayıp karanlıkta nokta koyuyorsa sizce burada bir yanlışlık yok mudur?

Kamu çalışanları, esnaflar, öğrenciler, anneler, babalar herkes bu uygulamadan dolayı sıkıntıda ise burada nasıl bir tasarruftan söz ediyoruz? Öyle ki toplu taşıma araçlarında, tramvaylarda sabah akşam uyuyan insanları görüyoruz. Bu görüntülerin çok sağlıklı olmadığını, bundan dolayı da bu uygulamanın insanların psikolojik durumlarını da derinden etkilediğini düşünüyorum.

Öte yandan önemli bir çoğunluğun rahatsızlık duyduğu bu yaz saati uygulamasına çocuklarımızın eğitimi adına tepki göstermesi gereken eğitim sendikalarının, hatta kamu çalışanlarını temsil eden diğer sendikaların neden sessiz kaldıklarını anlamakta zorlanıyorum.

Gerçekten ortada hayatımızı olumsuz etkileyen kocaman bir yanlış var ve bu yanlışta ısrar ediliyor. Bu yanlıştan dönülmelidir. Zira özellikle eğitim çağındaki çocuklarımız bu tablodan çok ama çok olumsuz etkileniyorlar.

Hakikaten merak ediyorum; tasarruf yerine israf ettiren, başka problemler de oluşturan “Yaz saati uygulamasında bu kadar ısrar niye?”