Artık 2023 yılının son günlerini yaşıyoruz. Yeni bir yıla sayılı saatler kaldı. Bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz. Sevinsek mi, üzülsek mi bilemiyorum. Ömrümüzden bir yılı daha bitirip yeni bir yıla merhaba dedik. Hani kavuşma arzusu vardır ya öyle işte… O kavuşma anı mutluluk verir insana. Kiminle kavuşma, neyle kavuşma? Eğer sevdiklerimizle, dostlarımızla bir kavuşma ise iple çekeriz gelecek günleri…

Çoğu kez öyle bir hava teneffüs ederiz ki sanki karşımıza çıkacak yeni bir yıl bizi dertlerimizden, sıkıntılarımızdan kurtarıp yepyeni bir yaşama merhaba diyecekmiş gibi hissederiz kendimizi. Ancak geriye dönüp baktığınızda bir yılda kimleri kaybettik, kimler aramızdan ayrıldı? Belki çok sevdiklerimizi kaybettik, belki çok sevdiklerimize kavuştuk. Bir yılın muhasebesini sağlıklı yaptıysak mesele yok… 2023’ü henüz geride bırakmadık ama ne fırtınalı yıldı değil mi?

Cumhuriyet ve insanlık tarihinin belki de en ağır depremlerinden birini yaşadık. Türkiye’nin nerede ise yüzde 20’sini oluşturan 11 şehrimizi doğrudan ve 86 milyondan geride kalanları da dolaylı olarak etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin sebep olduğu yıkım gerçekten çok büyük oldu. Büyük Türk milleti gerçek, kadim ve insanlık tarihi boyunca kurduğu medeniyetlere yakışır bir biçimde kardeşlerinin yardımına koştu. Hatta hepimizin çok eleştirdiği, son zamanlarda adından bile bahsetmediğimiz “Z kuşağını” oluşturan gençlerimizin kendiliğinden oluşturdukları yardım zincirleri ve yardımlaşma ekipleri ile ne kadar duyarlı olduklarını gördük.

Dünyanın bir başka ülkesinde, bir başka milletinde göremeyeceğimiz yardımlaşma ve dayanışma duygusunun genlerimizde var olduğunu test etmiş olduk. Ayakta iken enkazın altında kalanlar olsa da geçici de olsa yaraları birlikte sarmanın burukluğunu mutluluğa çevirmeye çalıştık. Deprem bölgesine bisikletle yardıma gidenlere tanıklık ettik. Bisikletleri ile deprem bölgesinde yardım taşıyanlar ile gurur duyduk.

Öte yandan yaşanan ekonomik sıkıntı ve çalkantılar özellikle dar ve sabit gelirli kesimlerin çok ciddi anlamda mağduriyetine sebep oldu. Dar ve sabit gelirli kesimlerin başında emekliler için 2023 yılı gerçekten çok zor geçti.

2023’ün son günlerinde 12 askerimizin şahadet haberleri de yüreğimizi burktu. Anadolu ve Ortadoğu coğrafyasında olmanın bedeli gerçekten çok ağır. Gazze’de yaşanan orantısız savaş ve kaybedilen canlar, çocuklar ve kadınların feryatları kulaklarımızda çınlıyor. Dünyanın küresel güçlerini arkasına alan İsrail’in saldırganlığı ve Filistin’de yaşanan büyük acılar. Yine Doğu Türkistan’da yaşanan asimilasyon bir başka yaramız.

Şimdi geriye dönüp olumsuzları hatırlatma zamanı değil elbette, ama geçmişimizi unutursak geleceğimizi sağlıklı inşa edemeyiz. O sebeple ne geçmişimizi unutacağız ne de gelecekten umutlarımızı keseceğiz. 2024 yılının 2023 yılından daha mutlu, hüzün ve acıların yaşanmadığı bir yıl olmasını dilemekten başka yapacağımız bir şey yok şimdilik.

Hani ne diyor bir büyük düşünür? “Dün geçmiştir ona yapacak bir şey yok, yarın gelecektir ona kavuşabilecek miyiz bilmiyoruz en iyisi içinde bulunduğumuz zamanı değerlendirelim!” Haksız da değil, yanlışta değil…