Eskişehir’in gündeminde olması gerekenler deyince aklınıza ne geliyor? Yıllar öncesiydi. Eskişehir’de hatırı sayılır bir süre görev yapan Merhum Sami Sönmez Eskişehir’e bir bakan geldiğinde kendisine bilgi verirken, “Eskişehir Sanayisiyle, eğitim kuruluşları ile üniversiteleri, demiryolları, fabrikasıyla, eğitimli insanları ile gelişmiş bir şehirdir” klasik bir konuşma yapardı. Tabii ki o yıllarda gazeteciler bir bakan ya da üst düzey bir yönetici Eskişehir’e geldiğinde şimdikinden farklı olarak o ziyaretleri yakından takip ederler bakanlara veya ilgililerine sorular sorabilirlerdi. Yani bir başka anlamıyla gazeteciler her etkinliği en üst düzeyden takip etme imkanlarına sahiptiler. Hem sahada, hem de mutfakta çalışan bir gazeteci olarak mümkün mertebe bende bu tür ziyaretleri ve etkinlikleri yakından takip etmeye çalışırdım.
Yukarıdaki sözleri her duyduğumda içten içe canım sıkılır, “Sanki Eskişehir’in hiç sıkıntısı yokmuş gibi konuşuyor Vali bey” diye düşünürdüm. Bir gün yine böyle bir ziyaret sonrası vali beyi birazda eleştiren, “Eskişehir’in hiç derdi yokmuş” gibi eleştirel bir yazı yazmıştım. Ertesi gün gazeteye geldiğimde arkadaşlar valilikten arandığımı Sayın Vali Sami Sönmez’in beni Valiliğe davet ettiğini söylediler. “Eyvah” dedim kendi kendime “Galiba baltayı taşa vurduk!” Hemen Valiliğin yolunu tuttum. Vardım özel kalemdeki arkadaşlar Vali bey’e haber verdiler. Kapıyı çalıp içeri süzüldüm. Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. İçten içe “Galiba vali beyi kızdırdık” diye düşünüyordum. Vali bey gayet sıcak bir şekilde karşıladı. Oturduk, “ne ikram edeyim?” diye sordu. Bir şeyler yudumlarken kısa bir hal hatırdan sonra Vali Bey, “haklısın” dedi. “Doğu söylüyorsun. Eskişehir’in iyi yanları kadar eksikleri var. Ama bilmen gereken bir başka şey, siyasetçilerden çok fazla şey istemeyeceksin. Zaten benim Ankara’da bürokrasi de bir sürü eş dost tanıdığım var. Onlarla Eskişehir’in sorunlarını bir şekilde çözüyoruz” diye konuştu. Yani Vali Bey ziyaretlerde neden böyle klasik konuşmalar yaptığını izah etti. Bunun üzerine ben kendisine , “Sayın valim ben hiç o çerçeveden bakmamıştım!” diye cevap verdim. Vali bey de haklı idi …
Gelelim bugüne. Bugün siyasetin içinde olmadığı bir an yok, siyasetsiz bir çözümde mümkün değil.. İşler siyasetle çözülüyor. Zira aradan geçen yıllar siyaseti de bürokrasiyi de epeyce değiştirdi. Ne siyasetçiler, ne de bürokratlar eskiden olduğu gibi gazeteciler ile oturup konuşmaya fırsat (!) bulamıyorlar. Gazetecilere siyasetçiler lazım olduğunda ulaşmaları pek de kolay değil, ama siyasetçiler gazetecilerle buluşmak isterse işte o zaman durum değişiyor. Bürokratların zaten öyle her şeyi izinsiz konuşmaları değerlendirmeleri de mümkün değil. Geçmişte bürokratlar gazetecilere bir telefon kadar yakındı. Her yılbaşında her birim kendi faaliyet alanları ile ilgili basın toplantıları düzenler kamuoyunu bilgilendirirlerdi. Ama “eski çamlar şimdi bardak oldu!” o eskidendi.. Neyse bugüne dönelim… Eskişehir’in gündemindeki konuları konuşmak için bile siyasetçiler ve bürokratlar ile görüşmek öylesine zor ki… Halbuki biliyorum öyle kıymetli, bilgili konusuna hakim bürokratlarımız var. Bunu samimiyetle söylüyorum. Ama şartlar değişince böyle oluyor. Şimdi bugün Eskişehir’in en önemli eksiklerinden birisi çevreyolu, bir diğeri de kentsel dönüşüm ve şehre yeni cazibe merkezlerinin kazandırılması. Eskişehir için gerçekten çevreyolu dediğimiz alan ciddi anlamda sıkıntı kaynağı olmaya başladı. Diğer yandan Eskişehir’in yapı stokunun güçlendirilmesi için atılması gereken bir dizi adım bizleri bekliyor. Kısacası Eskişehir ülke gündeminden koparılamaz ama kendine has gündeminden de koparılmamalı diye düşünüyorum. Ne dersiniz?