Eğitim-İş Eskişehir Şube Başkanı Arslan, "proje okulları" adı altında yürütülen uygulamaları sert sözlerle eleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesine aykırı şekilde, kamusal ve eşit eğitimin sistemli biçimde tasfiye edildiğini belirten Arslan, özellikle proje okullarıyla öğretmenlerin hukuki güvencelerinin ortadan kaldırıldığını söyledi. Arslan, proje okulları uygulamasının 2014 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile başlatıldığını, ancak zamanla amacından saparak öğretmen kıyımına dönüştüğünü ifade etti. “Bugün geldiğimiz noktada proje okulları, liyakat değil itaatin esas alındığı bir sistemin aracı hâline gelmiştir,” diyen Arslan, mevcut Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in 2014’te sarf ettiği “Mevzuatlara rağmen bildiğimizi yapacağız” sözlerini hatırlatarak yaşanan süreci bir “tasfiye operasyonu” olarak nitelendirdi.
"Cumhuriyet değerleri tasfiye ediliyor”
Arslan, birçok öğretmenin yıllardır görev yaptığı okullardan hiçbir gerekçe gösterilmeden sürüldüğünü belirtti. İzmir Atatürk Lisesi gibi köklü okullarda onlarca öğretmenin bir gecede görevden alındığını vurgulayan Arslan, “Bu sadece hukuka değil, eğitimde istikrar ve okul kültürüne de ihanettir” ifadelerini kullandı. Özellikle norm fazlası bahanesiyle yapılan bu yer değişikliklerinin pedagojik hiçbir dayanağı olmadığını belirten Arslan, “Bir öğretmeni bir gecede görevden almak kolay ama onun öğrencilerinin yüreğine dokunuşunu silemezsiniz” diyerek eğitim emekçilerine yapılan haksızlıklara dikkat çekti.
“Bu bir okul geliştirme değil, toplum tasarımı projesi”
Proje okulları üzerinden 80 bine yakın öğretmeni doğrudan bakanın seçtiğini belirten Arslan, bu uygulamanın açıkça mülakat sisteminin yeni bir biçimi olduğunu kaydetti. "Devlet memurluğu siyasi iradenin değil, anayasa ve yasaların güvencesindedir" diyen Arslan, sistemli biçimde görevden alınan öğretmenlerin aslında Cumhuriyet’in ilerici eğitim mirasını temsil ettiğini söyledi.
“Gençlerimiz umudun ateşini yakıyor”
Açıklamasında, Türkiye’nin dört bir yanındaki köklü okullarda öğrenciler ve mezunların öğretmenlerine sahip çıktığını ifade eden Arslan, “Gençlerimiz sadece bir hak ihlaline değil, Cumhuriyet’in eğitim anlayışına da sahip çıkıyor. Bu dayanışma karanlığa karşı yanan umut ateşidir” şeklinde konuştu.
“Proje değil adalet istiyoruz”
Eğitim-İş olarak öğretmenlerin yalnız olmadığını vurgulayan Arslan, eşit ve adil bir atama sistemi, tüm öğrenciler için nitelikli eğitim hakkı ve sürgünle sindirilmeyen bir eğitim düzeni talep ettiklerini belirtti. “Bu hukuksuzluğa karşı yasal mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.
Sendikalı olmak ayrıcalık mıdır?
Açıklamada konuşan Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, “Bu okullarda kıyım yapılmaktadır. Bunun kriterleri nelerdir ne bunu öğrenmeye çalışıyoruz. Neye göre kriter belirlenmiştir bu kriterlerde sendikalı olmak ayrıcalık mıdır? Bunları sormak istiyoruz. Böyle bir uygulamanın bırakılmasını istiyoruz” dedi.