Bu sütunlarda, “O koltuğa kim otursun?” başlığıyla kaleme aldığım yazıdan sonra o kadar çok dönüş aldım ki, inanın ben de şaşırdım. Ne yazdık kısaca bir göz atalım isterseniz.

“ Belediye başkanlık koltuğuna kim oturursa bizim sorunlarımızı çözer? Milletvekili koltuklarını dolduranlar hangi sorunlarımızı çözdü? Örneğin emeklilerin, çalışanların, çalışamayanların, kadınların, okula giden gençlerin, esnafın hangi sorunlarını çözdüler?

Seçimlerde vatandaşın karşısına çıkıp ülke yönetiminde söz sahibi olduklarında “sorunları çözeceğiz” diyenler hayatımızda neyi değiştirdi? Belediye Başkanlığı koltuğunu oturacak olanlar neyi değiştirecekler? Derler ki, “zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış!” Bizimkisi o hesap hangi partinin adayı kim olacak? Gündemin bir numaraları meselesi bu? Sonrasında da gündemin bir numaralı meselesi “Kim başkan olur?” sorusu…İşin özünde “O koltuğa kim otursun?” sorusundan ziyade “Eskişehir’in sorunlarını kim çözer?” sorusu olmalı değil mi?

Evet soru koltuğa kimin oturacağı değil, koltuğa oturduktan sonra Eskişehir’in kronikleşmiş sorunlarını kim çözecek? Esnafın, tüccarın sanayicinin, çalışanın, çalışmayanın, ev kadınlarının, öğrencilerin sorunlarına kim duyarlılık gösterir. Trafiği kim çözer? Ulaşımdaki sorunların ortadan kaldırılması için mastır planları olan var mı? Kentsel dönüşümün önünü kim açar? Çevre yolu sorununun çözümü için kim ne yapar? Sorularda, sorunlar da pek çok. Ama biz hala “O koltuğa kim otursun?” sorusunun cevabını arıyoruz.”

Bir dostumuz, “Sorunları bilen ve çözüm üretecek isim olsun istemiyorlar” diye yazmış yazının altına.. Gerçekten insanların gözünün önündeki perdeyi kaldırdığınızda, illüzyon gösterisinin sonlanmasına imkan tanıdığınızda insanlar size ve düşüncelerinize saygı gösterip katkıda buluyorlar. Bugün siyasi partilerin çoğunluğu vitrini görselliği ile dolduracak, tanınırlığı olan ve birazda varlıklı bir görünüm içerisinde bulunan isimlere yöneliyorlar.

Kimin ne yapacağından çok kimin piarının daha iyi olduğuna dikkat çekiliyor. Örneğin adaylar ile ilgili partilerin anketlerinde, “Hangi aday Eskişehir’in sorunlarını çözer?” sorusunu soran var mı, yok mu? Elbette yok. Yapılan her türlü anket manipülasyonunda, “Sizce Odunpazarı, Tepebaşı, Büyükşehir Belediye Başkan adayı aşağıdaki isimlerden hangileri olmalı?” sorusu yöneltiliyor. Sanki sorulan isimlerden birileri eskilerin deyimi ile rüştünü ispatlamış kişiler. Sorulan isimler ya parası çok, ya tanınırlığı fazla olan isimler. Genel merkezlerin aradığı da kendilerinin sözünden dışarı çıkmayacak partisini ve liderini önemseyecek isimlerden başkası değil.

İşte o sebeple aday adaylarının seçmene kendilerini beğendirme gibi bir dertleri yok. Her biri genel merkezlerine kendilerinin her açıdan güçlü olduklarını ispat yarışına girdiklerini biliyoruz. İsmi lazım gelmez bir belediye başkanı için bir partili diyor ki; “O ismin tekrar belediye başkanı olması için genel başkanın doğrudan konuya müdahale etmesi gerekir. Liderde o konuya girmeyeceğine göre!” Yani tablo tam da böyle. Bizim yanıldığımız konu koltukların paylaşılamadığı “yorumumuz. Halbuki emin olun koltuklar şimdiden paylaşılmış. Sadece koltuklar değil, yan masalarda yer alan koltuklar bile paylaşılmış. Vatandaşın ya da Eskişehir’in sorunları mı? Onları bir kalem geçeceksiniz. Vatandaşın sorunlarına bir beş yıl sonra bakmaya başlarlar. Sorunların çözümü için daha önlerinde koca bir 5 yıl olacak öyle değil mi(!?)