Geçtiğimiz yazımızda Eskişehir’de trafik sorununu gündeme getirmiş ve şöyle yazmıştım, “Eskişehir’in ana caddeleri üzerindeki trafik tam anlamıyla kilitlenmiş durumda. Merkeze yakın mahallelerin sokaklarının da ana caddelerden farksız olduğunun altını çizelim. Eskişehir’in en önemli sorunu bugün için trafik meselesidir. Bu sorun nasıl çözülür, kim tarafından çözülür bilmeyiz.”

Bu yazının ardından arayan bazı okuyucular Eskişehir’de trafik sorununun insanın psikolojisini de olumsuz etkilediğini, zaman zaman trafikte bu sebeple gerilimlerinde yaşandığın dikkat çektiler. Örneğin arayanlardan birisi, “Eskişehir’de trafik sorunu sadece araç kullanan sürücüler ile ilgili değil. Araç içerisinde bulunan yolcularda trafikte yaşanan kaostan etkileniyorlar. Bazen gerilim o noktaya geliyor ki insan yaşananlar karşısında nerede ise kalbi duracak gibi oluyor.”

Gerçekten Eskişehir’deki trafik sorunu içinden çıkılmaz bir hal almaya devam ediyor. Bu konuda akılcı çözümlere ihtiyaç var. Bazı yolların yayalaştırılması düşünülebilir ama herkes sağlıklı değil ki yayalaştırılan yollarda yürüsün.

Bir başka arayan okuyucumuzda, “sokaklar araçla dolmasın eyvallah doğru söylüyorsunuz ama otopark paralarına güç yetecek gibi. Değil. 25 gün aracıyla çarşıya inmek zorunda olan küçük esnaf bir vatandaşın aracı için ödeyeceği otopark ücreti nerede ise bir işyeri kirasına denk gelecek kadar yüksek. Zaten küçük esnaf yüksek enflasyonun sebep olduğu sermaye kaybından dolayı büyük sıkıntı çekiyor. Bir de otopark gibi bedeller ödemeye devam ederse vay haline” diye dert yandı.

Bu şikayetlerden de anlıyoruz ki trafik sadece araçların gittiği yollardan ibaret bir şey değil. Şimdi gerçek anlamda akılcı, bilimsel ve akılcı çözümler üretme zamanı. Umut ediyorum ki bu yaraya neşter atacak birileri mutlaka çıkacaktır.