Türkiye zor bir dönemden geçiyor kabul… İnsanlarımız güvenli gıdaya ulaşımda sorun yaşıyor mu? Sorulması gereken soru bu… Son dönemde Gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı tarafından boy boy tağşiş edilmiş ürünler listesi yayınlanıyor. Et ve et ürünlerinden, süt ve süt ürünlerine kadar nerede ise tağşiş edilmemiş ürün kalmamış gibi görünüyor. Ülkemizin en ünlü zincir restoranlardan birisinin ürünlerinde çıkan maddeler ile başlayan tartışmalar nerede ise üçüncü boyuta geçti.
En son Tunus’a ihraç edilen 2 Bin 400 ton patatesin Tunus gümrüğünden geri dönmesinden sonra kamuoyunda yeterli tepki oluştu mu? Ben göremedim. Belki de ihraç edilen on binlerce ton narenciyeden sebze meyve de yaşanan geri dönüşlerden sonra piyasalara sürülüp sürülmediğini de merak etmiyor değilim.
Yani petsitit ve benzeri ilaçlar kullanılarak üretilen ve ihraç edildikleri ülkelerin sınır kapılarından geri döndürülen ürünler çok daha düşük fiyatlar piyasaya sürülüyor mu, sürülmüyor mu merak ediyorum. Yabancıların zararlı gördüğü ürünleri bizler tüketiyor muyuz, tüketmiyor muyuz? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum…
Ben bunları düşünürken, konuyla ilgili bir açıklama TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulaş Kırım’dan geldi. Kırım, bakanlığın tıpkı taklit-tağşiş listesi gibi sebze ve meyvelerle ilgili pestisit listesi açıklamasını istemiş. Etkin bir denetim mekanizması kurulması için ziraat ve gıda mühendisi istihdamının artırılması gerektiğini de belirten Kırım, yurttaşların sirkeli ve karbonatlı sularla sebze meyveyi yıkayarak zehri bir miktar azaltabileceğini vurgulamış. Kırım, yeşil ve kapya biber, marul ve maydanozda pestisitin tutunma oranının yüksek olduğunu da belirterek, temiz olana kadar yıkama, sirke ve karbonatlı suyla yıkamanın pestisiti azaltabileceğini ifade etmiş.
Ulaş Kırım üzerine düşen sorumluluğun gereği bir açıklama yapmış. Peki, böyle mi olmalı? Bence Eskişehir’de Gıda Mühendisleri Odası Şubesi var mı? Varsa neden böyle bir açıklama yapmaz, ortalıkta bunca spekülasyon varken neden sesleri çıkmaz? Bence olan bitene akıl-sır erdirmek pek kolay değil.
Pestisit nedir? İsterseniz onu da sorgulamayalım biraz. Tarımda ürünlere zarar verme potansiyeli bulunan haşereleri, istenmeyen yabani otları, böcekleri yok etmek için kullanılan kimyasal bir zehir. Böyle olunca tarım üretiminde Türkiye’de sıklıkla kullanılan bu ilacın insan sağlığını çok ciddi bir biçimde tehdit ettiği tahmin ediliyor. Özellikle tarımsal ürünlerin ihracında yaşanan geri dönülerin en önemli gerekçesi olan pestisit sadece insan sağlığına değil aynı zamanda ekonomiye de ciddi anlamda zarar veriyor.
O halde yapılması gereken pestisit ve benzeri ilaçların tarımsal üretimde kullanımının yaygın şekilde denetlenmesi gerekiyor. Avrupalının hatta üçüncü dünya ülkesi sayılabilecek ülkelerin bile sınırlarından içeri sokmadığı ürünlerin iç piyasaya sürülmesinin de önlenmesi bağlamında ciddi denetimler kimin sorumluluğunda ise onların üzerine düşen görevi yapmaları gerekmiyor mu? Birileri üç kuruş fazla kazanacak diye toplumun sağlığının tehlikeye atılması kabul edilebilir bir durum değildir. Zaten sebze meyveye bile ulaşımda sıkıntı yaşayan vatandaşın bari zehirlenmesine izin vermeyelim.