ESOGÜ Sağlık Bilimleri, Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy’ un daveti üzerine sabah erken saatlerde üniversiteye gittik. Daha birkaç ay öncesine kadar Başhekim Prof. Dr. Gürsoy’u tanımıyordum. Ancak alanında tecrübeli ve başarılı bir akademisyen olduğunu tanıştıktan sonra öğrendim. Sayın Gürsoy bir süredir aynı zamanda ESOGÜ Tıp Fakültesi’nin başhekimi olarak da görev yapıyor.

ESOGÜ Tıp Fakültesi Eskişehir için gerçek bir nimet. Ancak Tıp Fakültesi üzerinden bir süredir devam eden tartışmaların başta başhekim olmak üzere birbirinden değerli çok sayıda akademisyenin bir kırgınlık yaşadığını biliyoruz. Başhekim Gürsoy kamuoyundaki tartışmaları bitirmek ve hastanede yapılan çalışmaları anlatmak için bir tanıtım toplantısı düzenledi. Burada yaptığı konuşmada, “Bugün bazılarının eleştirdiği ama aynı zamanda binlerce kişinin tedavisi için burada olmak istediği bir kurumdur hastanemiz” derken, eleştirilere karşı hastanenin önemine vurgu yaptı.

Ayrıca Başhekim Gürsoy, “Az önce size bir video izlettik. Her şey burada izlediğiniz tanıtım videosunda izlediğimiz kadar tozpembe değil. Bu fakültemize Türkiye’nin dört bir tarafından hasta kabul ediyoruz. Yeni doğan ünitesinden, organ nakline, onkoloji ünitesinden, ortopedi servisine kadar her alanda canla başla hizmet vermeye gayret ediyoruz” dedi.

Başhekim Gürsoy kırgınlıklarının sebeplerini örtülü bir şekilde anlatmaya gayret etti. Anlaşılıyor ki son dönemdeki tartışmaların çalışanlar arasında ciddi bir gönül kırıklığına sebep olmuş.

Bir akademisyen, özellikle de sağlık alanındaki akademisyenlerin çok kolay yetişmediğini biliyoruz. Eskişehir’in ve bölgenin en önemli sağlık kuruluşu olan hastanede birbirinden değerli uluslar arası pek çok değerimiz var. İnsan hayatının her alanına dokunan ve sadece insanı yaşatmak için mücadele eden bu insanları kırmanın dökmenin kimseye bir yararı olmadığını düşünüyorum.

Tıp Fakültesi’ndeki sağlık ordusu bu ülke ve bu ülkenin insanları için çalışmaya azmetmiş insanlar. Bu ülkede yetişmiş ve bu ülkenin pek çok değerine dünyanın en gelişmiş ülkelerinin inanılmaz imkanlar ile davet edildiğini biliyoruz. Hepsiyle gurur duymamız gerekirken bazı iç çekişmeler ve dışarıdan körüklenen sebepler ile topyekun bir kurumu çiğnemek haksızlık değil mi?

Eskişehir ve bölgenin en önemli kurumunu birkaç küçük hesap için yerin dibine sokmak ne kadar mantıklı. Bu çalışanlarında, yönetenlerinde motivasyonunu olumsuz etkiler. Sadece Eskişehir’in değil Türkiye’nin sayılı sağlık kuruluşlarından biri olan Tıp Fakültesi’nin kıymetini bilmeliyiz. Her gün binlerce kişiye şifa dağıtmak için mücadele eden insanların mesai kavramı gözetmeksizin verdikleri mücadele en azından saygıyı hak ediyor. Pandemi dönemini hatırlıyor musunuz? Sadece o dönemde gösterdikleri mücadele bile başlı başına büyük bir saygıyı hak ediyor.

Elbette her kurumda olduğu gibi Eskişehir’in ve bölgenin en önemli sağlık kuruluşunun başında gelen bir taraftan ülkemize hekim yetiştiren, diğer taraftan insanlara şifa dağıtmaya gayret eden insanların motivasyonu “Umudu büyütmek” ten başka bir şey değil.

Ben buradan hangi sağlık kuruluşunda çalışırsa çalışsın tüm sağlık çalışanlarımızın önünde saygı eğiliyorum. Her birine minnet ve teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız…