Eskişehir; Türkiye ortalamasında nereye giderseniz gidin bulunduğu konum itibariyle herkesin dikkatini çeken bir şehir. Eskişehir; eğitim, öğrenci, sanayi, tarım, futbol, sanat, tarih, kültür ve gastronomi başta olmak üzere zenginlikleri olan yaşanabilecek bir medeniyet şehridir.
Henüz toplam nüfusu 1 milyon bile olmayan onlarca şehir arasında 3 devlet üniversitesi olan bir şehirdir. Anadolu Üniversitesi ile birlikte Açık Öğretim Fakültesi bugün başlı başına bacasız sanayi gibi ülkemize çok önemli katkılar yapmaktadır. Türkiye sınırlarını bile aşan yapısıyla çok güçlü bir eğitim yuvasıdır.
Organize Sanayi Bölgesi;34 milyon metrekare büyüklüğü ile Türkiye'nin en büyük 2. OSB'siolup,ülkenin en önemli sanayi bölgelerinden birisi konumundadır. Eskişehir OSB; yüksek teknoloji dış ticaretinde 81 il içinde fazla veren iller arasında birinci sırada yer almaktadır.
Alpu, Çifteler, Sivrihisar, Mihalıççık, Seyitgazi ve İnönü’nün verimli ovalarında yetişen tarım ürünleri ile hem şehrin hem de ülke ekonomisine katkı yapan önemli bir tarım şehridir. Sarıcakaya ve Mihalgazi gibi sebze ve meyve üretiminde İç Anadolu’nun Çukurovası niteliğine sahip bir tarım bölgesine sahiptir.
Futbolun sevildiği bir şehirdir. Amatör ligde de olsa seyirci rekoru kırabilen taraftarıyla, Anadolu’nun yıldızı olmuş bir marka Eskişehirspor efsanesine sahiptir. Yeniden ayağa kaldırılması gereken bir Eskişehirspor; bu şehrin çimentosu, birlik ve beraberliğinin vücut bulmuş hali olacaktır.
2023 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilen beş camiden birisi olan Sivrihisar Ulucami gibi, Yazılıkayası ve Odunpazarı Evleri gibi turizme hizmet eden tarihi pek çok zenginlikleri vardır.
Çiböreği, Sivrihisar Baklavası, Arapaşı, Balaban köftesi, Bamyası, Bozan’ın et ürünleri, Met ve Nuga helvaları şehrimizin yiyecek kültüründen bazılarıdır.
Kalabak suyu bir markadır. Termal suları ülkemizin en kaliteli şifalı sularından olup; hamamları meşhurdur. Şöyle ki; yapılabilecek hidroterapi merkezleriyle şifalı suları daha iyi değerlendirildiğinde şehrimize çok daha fazla katma değer sağlanabilir.
Eskişehir; Yunus Emre’si, Nasreddin Hoca’sı ve daha nice hoşgörü, akıl ve hikmet sahibi zenginliklerin de sahibidir. Böylesine saymakla bitmeyen zenginlikleri olan bir şehirde yaşıyoruz. Saymaya devam edelim dediğimizde; şehrimizin bir havacılık şehri, maden zengini bir şehir olduğunu da söyleyebiliriz. Bor madeni şehrimizden çıkmaktadır. Yine Lületaşı şehrimizin en önemli değerlerinden birisi olup bu madenlere yeterince sahip çıkılsa şehrimize daha fazla katkı sağlamaz mı?
Şehrimizi iki ilçeye ayıran Porsuk Çayı şehrimize farklı bir güzellik katmaktadır. YHT ile etrafındaki şehirlere rahatlıkla ulaşım yapılabilen bir avantaja sahiptir. Bu arada yazarken aklıma gelmeyenler, unuttuklarımızda vardır. Ancak şehrimizin sayabildiğim bütün bu değerlerini yaşatmak, markalaştırmak ve daha fazla şehrimize katkı sağlamak adına hepimize önemli görevler düşüyor.
Yaşadığımız şehir; saydığım sayamadığım zenginlikleri ve de güzellikleri ile gerçekten güzel bir şehirdir. O sebeple diyorum ki, “Bu şehir başka bir şehir; bu şehir Eskişehir.”