Mustafa Kemal Atatürk’ün 10’ncu yıl nutkunda söylediği, “Az zamanda çok büyük işler başardık!” sözünü bilmeyen var mı? Çocukluğumuzda 10 Kasımlar da Atatürk kendi sesinden dinlediğimiz 10’ncu yıl nutkundan hafızamızda kalan en önemli sözdür…
Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci dün ziyaretimize geldi. Sayın Dökmeci bir hayli heyecanlıydı. Kısa sürede Sivrihisar’da yaptıklarını anlatırken de, yapacaklarını anlatırken de heyecan doluydu. Sivrihisar’da tek bir şeyi önemsediğinden söz ederek, “Ben halkın ne düşündüğünü önemsiyorum. Bugüne kadar vatandaşın taleplerini yerine getirme konusunda çalıştık. Bundan sonra böyle olacak. 5 yıl sonraki seçimi düşünerek adım atmam. Ben hemşerilerime verdiğim sözleri yerine getirmek için ekibimizle birlikte gece gündüz demeden çalışıyoruz. 10 yılda yapılamayanları 10 ayda yapmamızı kimse bizden beklemesin ama yaptıklarımızda yapacaklarımızda bizim için çok kıymetli” ifadelerini kullandı.
Örneğin Tarihi hamamın devreye alınması, yine ilçede tüm umumi tuvaletlerin ücretsiz hale getirilmesi, şehit yakınları ile gazilerin belediyenin Çeşm-i Cihan lokantasından ücretsiz yararlanması, kafeteryada çayın 5 TL olması, kırsal mahallelerden Çarşamba günleri vatandaşların ücretsiz bir şekilde ilçe merkezindeki pazara taşınması gibi çalışmalarından söz etti. Yine Anadolu Selçuklu Camii’nin restorasyonuna başlayacak olmalarını, Kaymaz’daki Subaşı Parkı’nın ve eski sinema binasının düzenlenmesi konusundaki attıkları adımları, Sivrihisar’da kapalı Pazar yeri projesini ve büyükşehir belediyesi tarafından yapılacak olan terminal binasını anlattı..
Sonra Dökmeci geçmişte olan bitenlere takılmadıklarını bundan sonra kendilerinin neler yapabileceklerini düşündüklerini de sözlerine ekledi.
Ben bir ilçe belediye başkanlığı koltuğunda oturan kişinin bu kadar heyecanlı olabileceğini düşünmemiştim açıkçası. Söz konusu olan Eskişehir’in en büyük kırsal ilçesi olması dolayısıyla belki biraz heyecanlı olmasını bekleyebilirdik ama bu heyecan başka bir heyecan gibi geldi bana..
Bu arada Dökmeci’ nin telefonlarının susmadığına da tanıklık ettik. Kimisi hasta annesi için, kimisi bozuk olan bir yolu için başkanı arayıp yardım ve destek istiyordu. Telefonu nu değiştirmediğini, herkese verdiği telefonu kullanmaya devam ettiğini de anlattı bize.
Birde telefon anekdotu anlattı. “Gecenin bir yarısı vatandaş arıyor, sularımız kesik diye. Kendisine soruyorum ESKİ’yi aradın mı? Cevap olarak bana diyor ki, “ESKİ’yi niye arayayım seni biz niye seçtik!” diye cevap veriyor” diye anlatıyor.
Doğrusu şu ki küçük yerlerde ister muhtar olun, ister aza olun, isterse belediye başkanı olun insana dokunmazsanız yanarsınız. Küçük yerleşim alanlarında bir yere seçilmek yakan top oyunu gibidir. Şimdi gördüğüm kadarı ile yakan topta Sivrihisar’da topu yakalamış. Ama o bundan şikayetçi görünmüyor. Olması gereken neyse, onu yapmaya çalışıyor. Yani az zamanda büyük işler yapmak için kırsalda herkesi mutlu etmek için çok çalışmak lazım çoookkk!