Eskişehir’de her şey gerçekten çok farklı. Eskişehir’de özellikle kentin aktörleri arasındaki diyalog kapıları öyle ya da böyle açık. Kim Eskişehir’de diyalog kapılarını kapatırsa bu şehrin hayrına bir iş yapmış olmaz. Bugüne kadar özellikle iktidar kanadının diyalog kapılarının kapalı tutulması yönündeki görüşe önem verip sahip çıkanlar ne kaybettiklerini bir türlü fark edemediler.

Eskişehir ticaretiyle, sanayisi ile üniversiteleri ile siyasetiyle aslında tam anlamıyla Türkiye ortalamasıdır. Eskişehir potansiyeli ile yetkin insan gücüyle gerçek anlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü büyük fotoğrafının küçük bir portresidir… Bunu anlamak istemeyenlere inat Eskişehir bugüne kadar böyle ayakta kalmış, bundan sonrada gelişimini bunun üzerine inşa etmeye kararlı bir kenttir.

Evet ufak tefek arızalar olabilir. Arada bir “eşeğimizi kaybedince üzülüp, bulunca da sevinebiliriz” ama gerçek o ki Eskişehir gerçek anlamda bir medeniyet şehridir. Bunu birkaç kez yazdım. En uç örneklerden birisi olduğu için tekrarlamak gerektiğine, insanların kafasına çakarcasına hatırlatmanın faydalı olduğunu düşünüyorum. MHP Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir’in, “Eskişehir söz konusu olduğunda görüşülür konuşulur. Bu şehrin insanları kavga etmez, konuşur” sözleri Eskişehir’deki tablonun özetidir.

Bence o bunun dengi, şu da bunun dengi sözleri yerine herkesin kendisine düşen sorumluluk bilinciyle hareket etmesi Eskişehir için ideal olandır. Eskişehir Türkiye gibi ayrılıktan, diyalogsuzluktan çok çekti. Kimsenin kimseye öyle bir üstünlüğü olmadığını düşünüyorum. Söz konusu Eskişehir olunca herkesin eteğindeki taşları boşaltması gerekir diye düşünüyorum. İnsanlar birbirlerine taş atmak yerine acaba daha fazla nasıl bu diyalogları geliştirebiliriz mantığıyla bakmalıdırlar. Mütekabiliyet esası önemli olmakla birlikte “Söz konusu Vatansa gerisi teferruattır” denildiği gibi, “Söz konusu Eskişehir ise gerisi teferruattır” diyebilmeliyiz. Mütekabiliyet meselesini sonra tartışırız.

Eskişehir için geçmişte başlatılan “kravatsız toplantılar” bir iki kez yapıldıktan sonra akamete uğrasa da Eskişehir için son derece önemli bir başlangıçtı. Keşke o toplantılar devam edebilseydi. Yine de ben zaman zaman arka kapı diplomasisinin işletildiğini düşünüyorum. Eskişehir’in yakın gelecekte çok daha fazla diyaloga ve işbirliğine ihtiyacı olduğunu görmemek mümkün değil.

Her alanda sıkıntılarımızı aşmak için görüşmek, konuşmak bir masa etrafında buluşmak konusunda somut gelişmelerin olabileceğini düşünüyorum. Son dönemde mahaller arasındaki korku duvarının aşılmaya başladığını görmek bana yakın gelecek adına umut veriyor. Bu konuda kim hangi adımı atarsa atsın kıymetlidir. Ancak yine de şişinmeye, üstenci bir yaklaşıma çok da sıcak bakmadığımızı söylersek kimse alınmasın.