Bugün ne yazalım diye düşünürken? TEMA’dan bir haber geldi. Ülkemizin batısını doyurduğumuz, Sarıcakaya ilçemizde, aşırı para kazanma hırsı içinde olanlar, altın ve gümüş madeni açmak için harekete geçti. Eskiden bir Kaymaz vardı. Eskişehir’in her yerine altın madeni açma için, şirketler birbiri ile yarışıyor. Çok uluslu bu şirketler, Sarıcakaya gibi sebze ve meyve deposu bir ilçede para kazanmak dışında bir şeyi düşünmüyor. TEMA Sarıcakaya ilçesi için açtığı davayı kazanmış. Yani, ilçede altın ve gümüş arama işi şimdilik durmuş oldu. Bu karar, bizim açımızdan Orta Sakarya Havzası’nın korunması adına büyük bir önem taşıyor.
ÇILGINLIK ÇOK
Sarıcakaya’da çılgınlık girişimi şimdilik sona erdi. Ama ülkemizin başka şehirlerinde ya da dünyada çılgınlık peşinde koşanlar var. Mesela batılılar Gazze’de çılgınlık peşindeler. İsrail’in topraklarının çok küçük olduğu söyleniyor. İsrail’in Filistinlilere saldırıları başladığında, Filistin’e İsrail’e karşı mücadeleye giden tanıdıklarımın orada öldüğü aklıma geldi. Bu saldırılardan kurtulan ve 8 yıl İsrail hapishanelerinde kalan Faik Bulut şimdi İstanbul’da kitaplar yazıyor. Ortadoğu da olanları, anlatmaya çalışıyor. Bir de İsrail’in saldırılarından sonra Eskişehir’de kurulan Filistin dayanışma komitesi, düzenli olarak Eskişehir’in sokaklarında, yürüyüşler düzenliyor. Ancak, yeteri kadar destek olunmuyor.
YENİ DÜNYA
ABD’nin başkan ve yeni yöneticileri, iki ülkenin suyollarını istedi. Gazze’yi artık Filistinlilerin değil, kendilerinin kullanacağını söylüyor. Binlerce yıldır orda yaşayan Filistinlilerin komşu ülkelerine gitmeleri istendi. Emperyalizm kapitalim böyledir. Önemli olan yaşam değil. Para kazanılacak alanlar ister. Binlerce yıldır o topraklarda yaşayan oranın yerli 2 milyon sahiplerine birileri bir gün, gitmelerini tavsiye ediyor. Bölge ülkeleri bir araya gelmezse, bu çılgın plan gerçekleşecek. Çılgınlığa karşı çıkanlar direnme kararı aldı. Çılgınlık o kadar büyük kü, İngiltere bile karşı çıktığını söyledi. Rusya, Çin ve İran da plana karşı çıktı. Türkiye’de planı akıl almaz bulduğunu söyledi.
KIBRIS’A YIĞINAK
Gazze’ye karşı bu planları yapanlar, Güney Kıbrıs’ı da üs haline getirmeye çalışıyor. Buralara yatırım yapıyorlar. Çevremizde askeri üs sayısının 40’a ulaşması, Güney Kıbrıs planları ile birleştiğinde Türkiye’nin de güvenliğini tehdit ediyor. Bugün Türkiye’de dış güçler tehlikesine dikkat çeken siyasal aktörlerin, bu tehlikeye uygun bir ekonomik, siyasal ve toplumsal politika belirlemekte ciddi bir zorluk çektiklerini görüyoruz.
GÖRÜNTÜDE OLMALIDIR
Ülkemizin siyasi aktörleri sorunun da adını koymalıdır. Meselenin iyilik-kötülük ya da din-mezhep meselesi değil, dünya siyasal ve ekonomik dengelerini oluşturan maddi temellere ilişkin olduğunu tespit edilmelidir.
Bir taraftan Türkiye’yi tehdit eden güçlere karşı uyanıklık çağrısı yapılırken, diğer taraftan o güçlerle pazarlık yaparak sorunlarını öteleyebileceği zannedilmemelidir. Kamu öncülüğünü, planlı kalkınmaya geçmelidir. Neoliberal ekonomi politikaları terk edilmelidir. Verimli topraklarımız korunmalıdır. İç cephe titizlikle korunmalıdır. Ülkede ve bölgede çılgınlık girişimlerine prim verilmemelidir.