Eğer hayatı taksit taksit yaşamaya çalışıyorsanız emeklisiniz demektir.
Taksit taksit hayat diyoruz ya, ne demek istediğimi anlatayım.
Maalesef emekli neyi almak istiyorsa taksit taksit alabildiği gibi kendisine verilen maaş zammı da taksit taksit veriliyor.
Geçtiğimiz yıl memura normal zamma ilave seyyanen 8 bin 77 TL zam verilmişti.
O gün milyonlarca emekli; memura verilen seyyanen zammın altında 7 bin 500 TL maaş almaya devam etti. Memura verilen seyyanen zamma söylenecek elbette sözümüz olamaz.
Ancak bu verilen seyyanen zam memur emeklilerine verilmedi. Böylelikle çalışan ve emeklisi arasındaki maaş farkı fazlaca açılmış oldu. Son zamlardan sonra çalışan memur 40-45 bin TL alabiliyorken yıllarca aynı mesleği yapmış birisi emekli olduğunda 25 bin civarında alabiliyor. Hal böyle olunca çocuğu okulda okuyan, kirada oturan hangi memur emekli olmayı düşünür ki?
Bu durum haliyle emekli olmayı düşünen çalışan memurun emekliliğini ve aynı zamanda da arkadan gelecek olan istihdamı geciktirecektir.
Neyse konumuza dönecek olursak geçtiğimiz Temmuz Ayı’nda yapılan zam emeklilerin kök maaşına yapıldığı için ellerine bir şey geçmediğinden emekliler büyük şaşkınlık yaşamışlardı. Aldıkları maaşı değişmeyen emekliler için hayat daha bir zor hale geldi. Kendilerine Ocak Ayı’nda düzelecek denildi.
Sonrasında bir 5 bin TL’lik ikramiye ile nefes alsınlar istendi. Ancak bu defa da çalışan ve çalışmayan ayrımı ile emeklilerin gönlü bir kez daha kırıldı.
Tepkiler artınca çalışan emekliler için de ayrı bir yasal düzenleme yapılarak onlarında gönlü alınmaya çalışıldı. Taksit taksit hayat bununla da bitmedi. Nihayet Ocak Ayı da geldi. Ancak Ocak Ayı’nda da emekliler enflasyon artışı dışında yüzde 5 puanlık refah payı müjdesi ile yeniden bir hayal kırıklığı yaşadılar.
Yetti mi, yetmedi. Bu defa da kendilerine 2024’ün Temmuz Ayı hedef gösterildi. Yine gelen tepkiler neticesinde SSK ve BAĞ-KUR emeklileri için de memur emeklileri için öngörülen yüzde 49.25’lik zamda karar kılındı. Sanki memur emeklilerine verilen yüzde 49.25’lik zam yeterliymiş gibi.
En düşük emekli maaşı da 10 Bin TL’ye yükseltildi. Asgari ücretin 17 bin TL’ye yükseldiği ve böyle uygulandığı şartlarda 10 Bin TL ile emekliye “Sen bu para ile yaşa” demek sizce ne kadar mantıklı? Sanki asgari ücretli de aldığı parayla geçinebiliyormuş gibi.
Mübarek Ramazan ayı yaklaştı. Önümüzdeki Ramazan ayında verilecek olan fitrenin miktarı 130 TL’ye yükselmiş. Bu miktar geçtiğimiz yıl sadece 70 TL idi. Fitrede dahi yüzde 80’lik bir artış söz konusu. Belediye başkan adayları seçim kampanyalarına emeklilere yapacakları yardımları da dahil etmeye başladılar.
Bence bu emeklilerin içinde bulunduğu durumu da özetliyor.
Kiralar, elektrik, doğalgaz ödemeleri derken bir de buna mutfaktaki yangını ekleyecek olursak vay emeklinin haline. Çalışan da aynı faturayı ödüyor emeklisi de. Çalışan da aynı marketten, kasaptan, pazardan alışveriş yapıyor emeklisi de. Çalışan da aynı ekonomik hayatın içinde emeklisi de. Bu arada gün geçmiyor ki emekli olabilmek için eylem haberi olmasın.
2024 Yılı emekliler yılı ilan edildi. Mademki bu yıl emekliler yılı. Emeklilere bazı vergi vs. muafiyetler getirilsin. Avantajlar sağlansın. En önemlisi de acilen çalışana verildiği gibi emekliye de seyyanen zam verilsin ki emekli biraz rahatlasın, yüzü gülsün. Artık gerçekten emekli olmakta, emekli yaşamakta çok zorlaştı.