Kış kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Bir tarafta ağır kış şartları diğer tarafta ekonomik problemler yaşanıyor. Bu kış gerçekten hem donuyoruz, hem de yanıyoruz. Donuyoruz; çünkü hava çok soğuk. Yanıyoruz; çünkü faturalarımız yüksek geliyor.
Geçtiğimiz günlerde kuaföre gittiğimde, duvara asılmış III. Sınıf Erkek Berberleri fiyat listesinin yenisi dikkatimi çekti. Zira saç kesimi 200 TL den 300 TL ye çıkmıştı. Önceki listenin fiyatlarına yüzde 50 zam yapılarak yeni fiyat tarifesi oluşturulmuş. Yani yüzde 50 zam yapılmış. Sadece berberlerde saç kesimi mi yüzde 50 artmış? Hayır. Birçok sektörde zamların yüzdesi emeklilere, memurlara, asgari ücretlilere yapılan zamların üstünde oldu. Ekmek bile 10 TL den 12,5 TL ye çıkarılarak yüzde 25 zamlandı.
Son gelen zam ile mazotun litresi 50 TL’ye yaklaştı. Hatta ülkemizin doğusunda 50 TL’yi dahi geçti. Mazotun artışı ile nakliye fiyatları artacak. Çiftçinin ekim maliyeti artacak. Bu fiyat artışları sonucunda iğneden ipliğe, çarşı manav etkilenmeyecek mi? 50 TL ye satılan elma 55, 60 TL’ye çıkmayacak mı? Dolmuşa, otobüse fiyat ayarlaması yapılmayacak mı? Sadece mazotun fiyat artışı ile piyasada fiyatı artan kalemlere baktığımızda, bu fiyat artışları enflasyonu etkilemeyecek mi?
Hem emekli hem de asgari ücretli yaklaşan Ramazan Ayı için kara kara düşünmeye başladı. Öyle ya; Ramazan pidesi zamlandı. Hurmanın yanına yaklaşılamıyor. Öte yandan da fakir, fukaranın imdadına mübarek Ramazan ayı yetişti diyebiliriz. Ramazan ayı yardımlaşmaların yoğun yaşandığı bir aydır. Ancak bir konuda da endişelerimiz artıyor. Giderek sadaka verecek insanların sayısı azalırken, sadakaya muhtaç insanların sayısı her geçen yıl biraz daha artıyor.
Geçmişte; etrafımıza baktığımızda ihtiyaç sahipleri dışarıdan destek aldığında utanırlardı. Bu yüzden insanlar “Bir elin verdiğini diğer eli görmeden” yardımlarını yapmaya özen gösterirlerdi. Ne yazık ki; günümüzde bu duyguların da artık zayıflamaya başladığını görüyoruz.
İhtiyaç sahipleri bunu sokakta, çarşıda pazarda açık açık söyleyip, yardım ve destek ister duruma gelmeye başlamışlarsa bu durumu toplum olarak iyiden iyiye düşünmemiz gerekmez mi?
Bilemiyorum hangi ülke vatandaşı bizim gibi her gün döviz kurunu takip ediyor? Döviz kuru arttığında benzine mazota ne
kadar yansıyacağını merak ediyor? Öyle ya; benzine mazota zam geldikçe piyasanın ateşi nasıl düşürülecek? Başka bir kalemden örnek verelim. Bugün basit bir cep telefonu almaya kalksanız yüzde 50 gibi vergisi ile alıyorsunuz. Acaba ihtiyaçtan kullanılan bazı ürünlerden ÖTV de indirim yapılsa fiyatlarda gevşeme olamaz mı? Ben olur gibi düşünüyorum.
Neyse uzatmayalım. Kış mevsiminin en soğuk günlerini yaşıyoruz. Çok şükür ki; doğalgaza zam yapılmadı. Ancak yine de soğuk dondururken, maalesef cebimiz de yanıyor.