12 Eylül 1980 Amerikancı askeri darbenin bilançosu, Türkiye'nin toplumsal ve siyasal hayatına vurulan darbenin boyutlarını gözler önüne seriyor. Siyasi tarihimize, dönemin CIA Ankara Bürosu şefi Paul Henze'in, ABD Başkanı Jimmy Carter’a hitaben söylediği, "Bizim çocuklar başardı" sözleriyle geçen 12 Eylül askeri darbesi, Türkiye'nin sosyal ve politik dokusunda, etkisi yıllar boyu sürecek derin yaralar açtı. 2 Eylül 1980 tarihinde, 24 Ocak 1980'de yürürlüğe giren neo-liberal politikalar önünde engel teşkil eden sendikalar, yarı uyur aydınlar, sivil toplum örgütleri, sağdan ve soldan ama daha çok soldan bir darbede yok edildi..

Kütüphanelere giremediler

12 Eylül 1980 tarihinde üniversitelerde aslında asistan olarak emekli olacak bazı öğretim görevlileri, kısa sürede profesörlüğe yükseltilip çok değerli öğretim üyeleri sadece düşünceleri sebebiyle 1402’lik yapılıp üniversitelerin kütüphanelerine dahi girmelerine izin verilmemiştir. Akademinin temeline kibrit suyu dökmenin temelleri bu tarihte atılmıştır. Bugünün yeterli yurt dışı yayını olmayanların ve akademik hırsızlık yapanların temelleri de bu tarihlerde atıldı.

Ülkenin geleceği etkilendi

12 Eylül 1980 tarihinde ülkenin en önemli kurumları olan ilköğretim, orta öğretim ve lisedeki çok değerli ve gerçek meslekleri öğretmenlik olan kadın ve erkekler mesleklerinden atılmış ve yerlerine meslek dışı kadrolar getirilerek ülkenin geleceği etkilenmiştir. Bugünlerde Türkiye öğrenci kalitesi ve öğretim kalitesi açısından birçok ülkenin arkasında ise suçlu darbeyi yapanlardır.

Yabancı sermaye kontrolsüz

12 Eylül 1980 tarihinde bu ülke, yabancı sermayeye hiçbir hazırlık yapılmadan kayıtsız şartsız teslim edilmiş ve 1994, 1999, 2001 krizlerini hazırlanıp yıllardır devam eden bozuk makroekonomik koşulların oluşmasının temelleri atılmıştır. Bugünlerde işsizlik kronik halde ise enflasyon küresel iklime bağlı olarak inip çıkıyorsa ve en önemlisi ekonomi sıcak para akışına bağlı olarak sanayi üretimi yapabiliyorsa bunların temellerinin hepsi 12 Eylül 1980 tarihini hazırlayanlar tarafından gerçekleştirildi.

Askeri darbenin bilançosu

Gözaltına alınanlar: 650.000, Fişlenenler: 1.683.000,Açılan dava sayısı: 210.000,Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılananlar: 230.000,Vatandaşlıktan çıkarılanlar: 14.000. Pasaport verilmeyenler: 388.000 Faaliyetleri yasaklanan dernek sayısı: 23.700

43 kişinin intihar ettiği söylendi

Toplam 644 cezaevindeki hükümlü ve tutuklu sayısı: 52.000 (1990'da kalanlar)Açlık grevinde ölenler: 14 Kaçarken vurulanlar: 16. Çatışma ‘da öldürülenler: 74, Doğal ölüm raporu verilenler: 73'İntihar' ettiği bildirilenler: 43 İşkence sonucu öldürülenler: 171 olarak tarihe kaydedildi.

5 bin kişi atıldı

Hakkında işlem yapılan din görevlisi: 266, Hakkında işlem yapılan mülki amir: 35, Hakkında işlem yapılan hâkim-savcı: 47,Hakkında işlem yapılan güvenlik görevlisi: 988, Gazetecilerin aldığı ceza toplamı ise 3 Bin 315 yıl 3 ay’dır.

Kapatılan gazeteler

İstanbul gazetelerinin yayın yapamadığı gün sayısı: 300 gün, gazetecilere istenilen hapis cezası: 4.000 yıl. Cezaevlerindeki gazeteciler: 31, Polisçe aranan gıyabi tutuklu gazeteciler: 13, Silahlı saldırıda öldürülen gazeteciler: 3 Yalnızca 1989'da 16 günlük gazeteye açılan dava: 394 Tazminat davalarının sayısı:211, İstenilen tazminat miktarı: 12 milyar 848 milyondur. Yakılarak yok edilen gazete, dergi, kitap: 39 ton olarak saptandı.Basın özgürlüğünü kısıtlayan yasa sayısı: 151, Yasaklanan yayın sayısı: 927Yasaklanan film sayısı: 927

50 kişi idam edildi

Haklarında idam cezası istenenler: 7.000 kişiden, ölüm cezası verilenler: 517 kişi oldu. İnfaz edilen idam cezası: 50. İnfaz edilen sol görüşlü idam mahkûmu: 18, İnfaz edilen sağ görüşlü idam mahkûmu: 8 olarak rakamlar tarihe kaydedildi.

En iyi anlatır

Edip Cansever, 'Eylülün Sesiyle' başlıklı şiirinde 12 Eylül darbesini şu dizelerle anlatıyor “Baylar! Bin dokuz yüz seksen birdeyiz/Karşınızda eylülün sesi Ağustos çekildi, eylülün sesi birazdan konuşacak/Bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir baylar.”