Merhum Necip Fazıl Kısakürek Destan şiirinde ; “Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan! Allahın on pulunu bekleye dursun on kul; Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;” diyor… Nereyle çekerseniz çekin ama bu defa bu satırları bir başka gerçeğe dikkat çekmek için yazıyorum.

Bir süredir 2 Eylül Haber olarak arkadaşlarımızın gerçekleştirdiği bir dizi söyleşi var. Genel Koordinatörümüz İlker Gökce arkadaşlarımız Tuğba Aktay ve Enes Dursun’un gerçekleştirdiği söyleşiler arasında özellikle 2 Eylül Mahallenizde MUHTARLAR KONUŞUYOR söyleşilerinin büyük ilgi gördüğünü biliyorum. Bu anlamda arkadaşlarımızı kutluyorum. Öte yandan bu söyleşilerde dikkatimi çeken bir konu var. O ‘nu merhum Necip Fazıl Kısakürek’in şiirindeki, “Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa” sözleri ile ancak izah edebiliriz.

Örneğin nüfusu nerede ise bir ilçeye denk gelen 50 Bin nüfuslu mahalleye bir muhtar, 2 bin nüfuslu mahalleye de bir muhtar seçiliyor… Sakın muhtarlarımız yanlış anlamasın biz kimsenin mevkisine makamına göz koymuş değiliz. Örneğin Odunpazarı bölgesinde toplam nüfusu 7 mahalle var. İrili ufaklı Şarkiye, Cunudiye, Paşa, Dede, Akcami, Akçağlan, Orta olmak üzere tam 7 mahalle var. Bunların toplam nüfusu sadece 5 bin 555 … Yani burada nüfusa kayıtlı insan sayısı bu kadar Kemal Zeytinoğlu Caddesi’nin bademliğe çıkarken sağ tarafında 4, sol tarafında ise toplam 3 mahalle bulunuyor..

Bütün şehir yasası ile köyden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerini anlayabilirim. Ama zaten şehir merkezinde olan el ayası kadar mahalleler ile sonradan şehrin büyüyen mahallelerini mukayese ettiğimizde ortaya bir garip tablo çıkıyor. Bu sorunun önümüzdeki yerel seçim öncesi çözümlenme ihtimali var mıdır bilinmez. En azından Odunpazarı Bölgesi’ndeki 7 mahalleyi Kemal Zeytinoğlu Caddesinin sağını ve solunu birer mahalleye dönüştürerek çözümlemek mümkün olabilir. Tabi ki bazı kararları almak biraz da cesaret istiyor. Siyasi cesaret ve öncülük yapılarak bu iş çözüme kavuşturulabilir.

Dikkatimi çeken bir başka sorun da daha önce tek çatı altında örgütlenen muhtarların Eskişehir’de üç farklı derneğinin olması. Muhtarlar söylemese de burada bir siyasi baskı hissediyorum. Muhtar gerçekten mahallenin mülki amiri devletin temsilcisi konumundadır. Bu sebeple muhtarlarımız geçmişte olduğu gibi siyaset üstü tutmaya özen göstermek gerekir iken ne yazık ki muhtarlarımızda üçe bölünmüş durumdalar. Bunun siyaseten alt yapısını kim yapmıştır niye yapmıştır bilmem, bu konuda şu belediye, bu belediye diye de eleştirmem ancak muhtarların acilen tek çatı altında buluşmasında yarar olduğunu düşünenlerdenim. Mahalle muhtarlarının en önemli sorunu aslına bakarsanız “tebligat memuruna” dönüşmüş olmaları. Belki yasal zorunluluktan kaynaklanan bir mecburiyetle karşı karşıya kalabilirler ama bu konuda muhtarların sesinin duyulması gerekiyor.

Özetle muhtarlar eski güçlerini ve itibarlarını arıyorlar. Mahalleye giren çıkan, taşınan kim varsa eskiden muhtardan sorulurdu. Şimdi yasa değişince mahalleye taşınanda, mahalleden taşınan da işi düşmedikçe muhtarlığa zaten uğramıyor. Böyle olunca zaman zaman sıkıntılı tiplerle mücadele de zorlaşıyor. Bu konularla ilgili birilerin sıkıntıların çözümü için devreye girmesi gerekiyor. Muhtar maaşı yükseltilmeli, sosyal ihtiyaçları karşılanmalı yeni haklar sağlanmalı ama onların sesine de kulak verilmeli… Öncelikle, “Allahın on pulunu bekleye dursun on kul; Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul” meselesi çözümlenmeli.