Bir orman yangını haberi aldığımızda ciğerlerimizin yandığını hissederiz. Nitekim geçtiğimiz yıllarda özellikle sahil şeridine yakın bölgelerde çıkan büyük yangınların sebep olduğu zararları hepimiz biliyoruz. Bu yıl çok şükür geçtiğimiz yıllara nazaran öylesine büyük yangınlar ile karşılaşmadık. İnşallah da karşılaşmayız. Zira iklim değişikliklerinin altında yatan doğanın dengesinin bozulması yatmıyor mu? Hepimizin şikayet ettiği olağanüstü hava olaylarının temelinde doğanın aşırı kirletilmesi ve tahrip edilmesi yatmıyor mu? O halde hepimizin yaşadığımız dünyaya karşı, gelecek nesillerimize karşı sorumluluğumuz yaşadığımız ortamı korumaktan geçiyor.

Öte yandan önümüzde orman yangınları kadar tehditkar bir başka yangın tehlikesi var. Özellikle aşırı sıcaklar sebebiyle kuruyan yabani otların temizlenmemesi sebebiyle şehir içinde bile risk oluşturan alanlar var. Mahalle içlerinde temizlenmeyen kurumuş otların sebep olabileceği tehlikelere işaret edilse de yerel yönetimlerin çeşitli sebepler ile temizlik çalışmalarına ya da otların biçilmesi konusuna hassasiyet göstermemesi bu tehlikeyi büyütüyor. Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili birkaç şikayet aldığımı belirtmeliyim.

Diyelim ki kuruyan otların temizliği konusunda bazıları özel mülkiyet içerisinde kalmış olsun, diyelim ki yerel yönetimler için böyle bir zorunluluk olmasın. Eğer bir yerde yangın çıkarsa bunun faturasını hep birlikte ödemeyecek miyiz? O halde yapılması gereken şey bir çözüm üretmek olmalı. Ya bu alanlar temizlenmeli ya da gerekli uyarılar yapılarak temizletilmeli. Ayrıca belirtmeliyim ki anız yangınları, kuru otların bulunduğu alanlardaki yangınlar toprağımızı verimsizleştirmiyor mu? Yüzlerce çeşitli canlı daha doğrusu toprak işçileri yok olmuyor mu? Yangında her türlü hepimiz kaybediyoruz.

Şimdi yerel yönetimlere ve özelliklede temizlik işlerine park bahçeler yöneticilerine buradan çağrı yapmak istiyorum. Şehir merkezlerine yakın alanlardaki ya da ağaçlık alanların bulunduğu bölgelerdeki kuruyan otların oluşturduğu tehlikeyi bertaraf etmek için şu günlerde kapsamlı bir temizlik çalışmasının yapılması gerekiyor. Umarım yarılarımız dikkate alınır ve oluşabilecek tehlikeler önceden bertaraf edilmiş olur. Hani Nasrettin Hoca’nın meşhur fıkrasındaki gibi biz önceden uyarmış olalım.