“Yüksek enflasyon çalışanların bütçesini zorlarken TÜRK-İŞ ve Hak-İş, kamuda çalışan işçilere destek talep etmiş. Kira, doğalgaz ve telefon faturası gibi kalemlerde yapılan artışlar, sendikaların toplu sözleşme taleplerinde yer almış. Kamuda çalışan 700 bin işçiyi ilgilendiren bu taleplerde, işçiye her ay 10 bin lira kira desteği talep edilmiş.” Haberler böyle… Talepler bu kadar da değil… Haberin devamında şöyle deniliyor, “Bayram döneminde de işçilere 10 bin TL Ramazan, 15 bin TL ise Kurban Bayramı öncesinde bayram yardımı yapılması talep ediliyor. Ayrıca, çocukları eğitim gören işçilere eğitim yardımı yapılması isteniyor. Kreş ve anaokulu için 5 bin TL, lise için 6 bin TL, üniversite için 8 bin TL, yüksek lisans ve doktora için 10 bin TL eğitim desteği talep ediliyor. Silahlı güvenlik personeline günlük 50 TL, şoför ve operatörlere ise günlük 40 TL prim verilmesi önerildi.”

Türk-İş ve Hak-İş’in bu talepleri karşılık bulur mu? Ben şahsen hiç sanmıyorum. Bundan birkaç gün önce en fazla üyeye sahip kamu çalışanları sendikası olan Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ne diyordu? “İçinde bulunduğumuz ramazan ayında en çok dikkatimizi çeken gıda enflasyonudur. Eş, dost, akraba ve komşularla sofralarda buluşacağımız şu günlerde, gıda enflasyonunun sabit gelirlilerimiz üzerindeki yükü görülmelidir.  ‘Enflasyon kadar zam’ hatasını dahi ısrarla kabul etmediğimiz bir zeminde, ‘enflasyon kadar zam dahi vermeme’ yanlışının ısrarla hayata geçirildiği ve enflasyon karşısında yaşanan kayıplara kamu işvereninin sessiz kaldığı bir dönemi yaşıyoruz. Sabit gelirliyi dar boğaza, Yetkili Sendikayı/Konfederasyonu adaletsiz Hakem Kuruluna mahkum etmek; Büyük ve Güçlü Türkiye vizyon ve misyonumuzla tamamen ters düşmektedir."

Hani halk arasında bir değim var ya, “İsteyenin bir yüzü kara vermeyen zenci!” tam da bu noktada hem kamu işçilerinin hem de kamu çalışanlarının boşuna bir beklenti içerisine sokulduklarını düşünüyorum. Zira asgari ücretliye, emekliye verilmeyen paralar kamuda işçilere, memurlara verilir mi? Sahi çalışanlara bu kadar para verilince ne olur biliyor musunuz?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Elitaş bu durumu şöyle değerlendirmiyor mu? “Diyelim ki 22 bin 100 lira veya 30 bin lira maaş alan bir kişiye 10 bin lira ilave zam yaptığınızda; bunun 3 bin lirasını harcayayım, 7 bin lirasıyla tasarruf edeyim demez. 10 bin lira veya daha fazla olsa onların tamamını, 15 bin lira da yapılsa eskiden kalmış eksik gördüğü ihtiyaçlarını bir an önce gidermenin yoluna gideceğinden dolayı mal-fiyat dengesini alt üst ederek ve enflasyona baskı unsuru ve refah seviyesini ilk anda bir mutluluk yaşarız ama ondan sonraki gelecek süreçlerde mutsuzluk yaşanır.”

Yani niye avucunuzu yalarsınız dediğimi şimdi daha iyi anlatabildim sanırım. Yani iktidar çalışanların da, emeklilerin de “mutluluğunu(!) düşündüğü için” zam yapmayacağını açıkça ifade ediyor. Onun için kamu işçileri de boşuna ellerini ovuşturmasınlar diyorum anlayacağınız. Ya ne kadar düşünceli(!) bir iktidarımız var.
 Hem kim demiş “parayla saadet olur” diye şarkılarda bile, “parayla saadet olmaz” denilmiyor mu? Şöyle demiyor mu o şarkının sözlerinde, “Bu dünya senin olmaz. Ettiğin sana kalmaz. Söylemiştim sevgilim. Parayla saadet olmaz. Üç günlük dünyada bizde gülelim. Bıraktın beni sen gittin ellere. Aldandın paranın tatlı rengine. Bu dünya senin olmaz. Ettiğin sana kalmaz. Söylemiştim sevgilim. Parayla saadet olmaz.”

Sizin bir yüzünüz kara olmasın aman! Başkaları da zenciliği zaten hiç düşünmüyorlar.