SİYASET BAYRAK YARIŞIDIR
Siz daha önce siyaset sahnesinde önemli görevler üstlenmiş tecrübeli bir siyasetçi olarak Anahtar Parti ile yeni bir yol ayrımına girdiniz. Bu yolculukta Anahtar Parti’ye neden ihtiyaç duyuldu?
Türkiye'de sorunlar var ve sorunları çözmek için elinde her türlü kudreti olan, her şeyi yapmaya yetkisi ve gücü olduğu halde sorunları çözemeyen bir iktidarımız var. Bu kadar soruna rağmen milletin umudu olmak kolaydır ama bu kadar soruna rağmen de milletin umudu olamayan muhalefet var. Yani aslında iktidar, iktidar olarak vazifesini yapamıyor muhalefet, muhalefet olarak umudu yönetemiyor. Dolayısıyla memleketin bunca sorunu varken daha iyi bir Türkiye mümkündür iddiamızla milletimizin huzuruna çıkmaya karar verdik. Bugün yaşadığımız sorunların baş edemeyeceğimiz bir kuvvetten, kudretten değil memleketin iyi yönetilmediğinden başımıza geldiğini biliyoruz. Memlekete daha kaliteli bir yönetim vaat ediyoruz. AK Parti'ye bir siyasi hasıma bakar gibi bakmıyoruz, 23 yıla, aynaya bakar gibi bakıyoruz bir aynada ne görmemiz gerekiyorsa onları görüyoruz, bu yaşadıklarımızı memleketin çekilmiş tomografisi sayıyoruz ve bu tomografiden çıkardığımız gördüğümüz dersleri, hataları, kusurları ve hastalıkları yani ne varsa bunları tedavi edecek imkân gücüne, yapabilme gücüne sahip olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla bu büyük kapasiteye, Türk milletinin büyük potansiyeline yürümeye karar verdik. Ben bilirim diyen siyasetin milletin ve devleti yorduğunu düşünüyoruz. Milletin bilen evlatları var. “Bilene soracağım” diyen siyasetin memlekete umut olacağına inanıyoruz. Ben bilirim diyerek değil de ben bileni bulacağım diyerek siyaset yapmanın, bilenin söylediklerini yaparak ayağa kalkacağımıza inanmanın, yaptıklarımızın da hesabını vermenin mesuliyetini inanarak parti kuruyoruz. Siyaset jenerasyon değiştirir, siyasetin değişikliğinin de zamanın geldiğini düşünüyoruz. AK Parti yapabildiğini yaptı; iyilerine devam edeceğiz, eksiklerini tamamlayacağız, kabahati ve kusuru bir daha olmayacak şekilde Türk milletinin önüne çıkaracağız. Siyaset bizim için kavga işi değildir bayrak yarışıdır yani 20-25 yıllık jenerasyon farkı var arada. Bayrak yarışı gibi gördüğümüz nöbet değişimi gibi gördüğümüz siyasette milletin evlatlarını, yapabilecek olanları, çalışacak olanları, alın teri dökecek olanları Türk milletinin yükünü çeksinler diye bir siyasi parti kurarak milletimize teklif edeceğiz hepsi bu.
MİLLETİMİZİN KALBİNDE YER EDİNDİK
Siz kendinizi ve partinizin kadrolarını “Liyakatli Şöhretsizler” olarak tanımlıyorsunuz bununla neyi anlatmak istiyorsunuz?
AK Parti'nin tecrübe ettiği uzun iktidar döneminde memleketin birikiminin tamamı bir şekilde bu iktidarın cazibesi altında istihdam edildi, değerlendirildi. Kimisi doğru yetkilendirildi, kimisi doğru yerde değerlendirilemediği için verimli hale getirilemedi gibisinden bir muhasebe yaptık ve şöyle dedik bu memlekette şimdiye kadar bulduğumuz tabii ki hem liyakatli hem şöhretli çok kıymetli evlatları var memleketin. Ama uzun iktidar döneminde bu iktidarın siyasi cazibe ve imkanlarını kendi istihdamına dönüştürmediği kaliteli evlatları var bu memleketin. Liyakatliler ama şöhretsizler. Bu şöhretsiz liyakatli kadroları memleketin hizmeti ile buluşturalım istedik. İstedik ki bizim kadrolarımız memleketin yetiştirmiş olduğu evlatlar henüz şöhretsizler ama memleketin sorunlarını çözerek şöhretli hale gelsinler. Şu an milletimiz onları tanımıyor ama onlar sorunları çözerek bilinir hale gelsinler istedik. Milletimiz onların sadece varlığından haberdar yarın icraatlarından haberdar olsunlar. Dolayısıyla liyakatli şöhretsizler memleketin dertlerine kavuşsunlar ve memleketin dertlerine derman olsunlar öylelikle şöhret olsunlar. Onlar şöhret olduğunda memleket bolluk, bereket ve huzur bulsun istedik. O yüzden bir motto olarak kullandık onu, bu motto milletin kalbinde çok da yer edindi. Liyakatli şöhretsizler deyince kendisini kastettiğimi düşünen memleketin yetişmiş nice evladı buldu bizi bizde liyakatli şöhretsiziz diye. Bu çok kıymetli bir siyasi tramplen haline geldi. Ben parti avantajı kollamam memleket umudu için tramplendir yani. Gerçekten memleketin yetişmiş nice insan gücüne sahip olduğuna inanırım. O inandığımı ben buldum, bulduğumu da şimdi millete göstereceğim.
SİYASETİ YERİNE ÇEKECEĞİZ
Anahtar Parti olarak kendinizi siyaset sahnesinde nerede konumlandırıyorsunuz? Yakın gelecekte ne gibi hedefleriniz var?
Sadece milletin merkezinde olduğu bir siyaset yapacağız. Geçmiş dönem muhasebelerimizden çıkardık bu dersi. Geçmiş dönem muhasebelerinden çıkardığımız ders şudur; Kimlik, mezhep, meşrep, aidiyet ve değerler üzerinden siyaset memleketi yormuştur. Siyaseti yerine çekeceğiz. Siyaset milletine aile gibi bakabilen, 85 milyonu kendi ailesi gibi bilebilen ve bütün bunları yaparken hangi mezheptensin, hangi aidiyet grubundansın, hangi ekoldensin, hangi dini aidiyet grubundansın, hangi siyasi eğilimdensin diye sormayacağız. Anahtar Parti, bunların hiçbirine bakmaksızın 85 milyonu bu milletin aziz bir ferdi bilerek herkesi kendinden kendini de herkesten bilmek ciddiyetiyle siyaset yapsın diye kuruldu. Partimizi merkezinde millet olan siyasi bir yere kodladım orada yürüyeceğiz. Önümüzdeki dönem Türkiye'yi kimlik tartışmalarından çıkararak, aidiyet alanından çıkararak, Türkiye'yi daha yüksek standartlarda yaşanabilir ülkeler seviyesine taşıyabileceğimize inanıyorum. Milletimiz birbiriyle uğraşırken enerji kaybeden, vazifelerini savsaklayan bu tür şeylerle meşgul olan kişilerden yoruldu diye düşünüyorum. Solcu sağcı diye bölmeye çalıştılar, alevi sünni diye bölmeye çalıştılar, dindar laik diye bölmeye çalıştılar, Türkmen kürt diye bölmeye çalıştılar bunların hepsi milletin yaşama standartlarını yükseltme imkanını elinden alan büyük enerji kayıplarımızın olduğu yerlerdir. Ben 85 milyonun bir aile gibi bilinmesini, her rengi ile Türk milletinin zengin bir kaynağı gibi bilinmesi gerektiğini düşünüyorum o yüzden merkezinde millet olan siyaset yapıyorum. Önümüzdeki dönem milletimiz lütfederse hem jenerasyon değişikliğine hem siyasetin değişiklik zamanına hem önümüzdeki dönem yüklerine ben memleket için çalışmaya arkadaşlarımla beraber söz veriyorum. Milletimiz siyasetçiyi çok ağırlamış, uğurlamıştır çok siyasetçi görmüştür. Yapar yapamaz, bilir bilemez falan gibi değerlendirmelerde milletimiz çok yetkindir. Yapar mı yapamaz mı milletimiz sözü duyunca bilir. Dilerim ki milletimiz yapabilecek olma iddiamızı kendi kalbinde tartar bize teveccüh gösterir. Eğer milletimiz ihtimal ederse, ben milleti aşağılamaya hiç sevmem milleti aşağılayanları da sevmem. Milletin cahil cühela olduğunu söyleyenlerin siyasetten haberdar olmadığını çok inanırım. Bizim milletimiz çok irfanı yüksektir, çok adam ağırlamıştır uğurlamıştır bilir. İster milletimiz bize iktidar verirse iktidarın nasıl olacağını göstereceğiz eğer milletimiz bizi muhalefette şimdilik denetim görevi görür derse muhalefetin nasıl olması gerektiğini göstereceğiz. Milletimiz patrondur bizim onların hangi hizmetini görmemizi istiyorlarsa o hizmet için bize oy verecekler. Bütün partiler iktidar olmak için kurulur biz de iktidar olmak için kurulduk ama patron millettir. Millet sözümü, arkadaşlarımızı ve hayalini kurduğunuz Türkiye'yi beğenirse ben de böyle bir Türkiye'ye inanıyorum, istiyorum deyip arkamıza düşerse ve destek verirse hizmetlerimizi görecektir.