Geç mi kaldık? Evet! Bugün ne yapabiliriz? Elbette çok şey yapabiliriz. Artık “az laf çok iş” zamanıdır. Çünkü öylesine geç kaldık ki… Yakın zamanda hem İstanbul ve bölgesinde hem de hemen dibimizde meydana gelen depremler gösteriyor ki, “büyük tehlike her geçen gün hızla yaklaşıyor!”  O zaman kaybedecek bir dakikamız bile yok… Fransızların çok beğendiğim bir atasözü var, “Acele etmeyelim çok az zamanımız kaldı!” Şimdi diyeceksiniz ki “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” yani şöyle deniliyor, vaktimiz çok az, onu hatasız kusursuz çok iyi değerlendirelim… Yani işin perhizle, lahana turşusu ile alakası yok… Elimizde veriler mevcut. Kabaca 6 bin acilen yıkılması gereken bina, yine 20 bin acilen dönüştürülmesi gereken konut var… O halde nereden başlayacağımız çok belli. Peki, harekete geçmesi gerekenler kimler? Bu şehrin seçilmiş ve atanmış aktörleri kimlerse onlar? Sayın vali başta olmak üzere, iktidara veya muhalefete mensup tüm milletvekilleri, hangi partiden olursa olsun belediye başkanları, şehrin teknik konularla ile ilgili bürokratları, Ticaret Odası, Esnaf Odaları Birliği, Sanayi Odası gibi meslek odaları ve en önemlisi teknik odalar İnşaat Mühendisleri ve diğerlerinin ortak aklıyla Eskişehir için yeni adımlar atılmalı…

Bu konudaki en net açıklamayı AK Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu’ndan geldi. Hatipoğlu siyasi mesajlardan arındırılmış şekliyle net olarak şu ifadeleri kullanıyor; “Acilen 25 bin yeni, depreme dayanıklı konut üretme zorunluluğumuz var. Yanlış anlaşılmasın kimseyi suçlamıyorum. Böyle devasa bir operasyonda tek bir makama veya kişiye sorumluluk yüklemek popülist politikadan başka bir şey olmaz. Ama ortada bir yetersizlik olduğu da aşikar. Bence bu konuda hızlıca bir çalıştay düzenlemeliyiz. Çevre Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, Sayın Valimiz, tüm belediye başkanlarımız, Eskişehir milletvekilleri, ilgili sivil toplum örgütleri, ilgili mahallelerin muhtarları toplanmalı ve bizi yavaşlatan sorunları bulmalıyız. Ardından da hızlı bir acil eylem planı hazırlamalıyız. O gün geldiğinde hep beraber oturup ağlayacağımıza, bugün hep beraber oturup bu işi çözelim diyorum. Tüm hemşehrilerimi, çoluk çocuğumuzu Allah'a emanet ediyorum."

"Eskişehir'in bir tane önceliği var, o da kentsel dönüşümdür. Diğer her iş bir şekilde halledilir ya da katlanılır. Ancak şaka değil kardeşlerim. Çok sayıda uzmanla bu konuyu görüştüm, 7 üzeri bir depremde kentimizde ne yazık ki 40 binden fazla bağımsız yapının (daire, dükkan veya müstakil yapı) yıkılacağı öngörülüyor. Kaç insanımızın moloz yığınlarının altında kalacağını da takriben biliyorum ama söylemeye dilim varmıyor. Altını çizeyim, 40 bin yapı minimum rakam sevgili hemşehrilerim. Yaşayacağımız kayıpları oturup birkaç dakika düşünmenizi rica ediyorum."

Bir noktanın altını kalın çizgiler ile çizelim. Kesinlikle Vali Sayın Hüseyin Aksoy da, Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce de,  diğer milletvekilleri de,  belediye başkanları da yukarıdaki görüşlere katılıyorlardır. Bütün bunları birlikte düşünmek ve konuşmak ve birlikte hareket etmek için ön yargılardan, siyasi bakış açılarından uzak bir yaklaşım göstermeliyiz. Bunun için herkesin kendini dizginlemesi olmazsa olmazlardan birisi. Yarınlarda keşke dememek için Eskişehir’in geleceği için herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor.

Şimdi başa dönüyor ve yine şöyle diyorum, “Acele etmeyelim çok az vaktimiz kaldı!”