Birkaç gün önce Büyükşehir Belediyemiz Kent Müzeleri Kompleksi Sergi Salonu'nda çizgi roman üstadı hemşerimiz Bahattin Atak tarafından, ‘Çizgi Roman Sergisi’ açıldı. Ülkemizde en çok eleştirilen konuların başında, yerli bir çizgi roman olmaması geliyor. Sergiyi gezenler hemşerimiz Bahattin Atak'ın bu anlayışı ortadan kaldırdığını gördüler.
Yaklaşık bir yıl oldu. Bizim kuşak çizgi romalar ile büyüdüğü için, çizgi roman konusunu iyi takip ederim. Geçen yıl Türkiye çapında Çizgi Roman Okurları Derneği kuruldu. Derneğin en önemli saptaması ise, Türkiye’de yerli anlamda bir çizgi roman dizisinin olmadığını tespit etmesi oldu. Halbuki hemşerimiz Bahattin Atak, birbiri ardına bize ait olan yerli çizgi romanlar üretti. Çoğu kitap haline geldi. İstanbul ve Eskişehir gazetelerinde yerli çizgi romanlar birbiri ardına yayınlandı. Yayınlanmaya da devam ediyor.
ÇOCUKLUK ANILARI
İstanbul merkezli Çizgi Roman Okurları Derneği, çizgi romanları okuyarak büyüyen bir nesilden geliyorlar. Farklı meslek gruplarına mensup olan bu kişiler, birbirlerini internetteki çizgi roman forumlarından bularak güzel bir dostluk oluşturdular. Sonrada dernek kurdular. Dernekte Türkiye çapında yayıldı. Bizim yaş grubunda çizgi roman okumadan büyüyen tek bir kişi gösteremezsiniz. Derneği kuranlar bana şunları söylemişlerdi:“ Bir araya geldiğimizde tüm inanışlarımızı kapının önünde bırakıyoruz. Sadece çizgi roman üzerine konuşup, çocuklukta yaşadığımız saf duyguları canlı tutmaya çalışıyoruz”. İçlerinde geçmişte çizgi roman okuması konusunda ailelerinden destek gören de var, gizli gizli okuyup babasına yakalanan ve bir çuval çizgi romanının ocakta yakılışını seyredip uzun bir süre çizgi roman okuyamayan da bulunuyor. Mesela, ben direkt babamın desteği ile okuyordum.
ACI DURUM DA VAR
Derneği kuran Abdülhalik Yücesoy ise henüz çizgi roman severleri bir araya toplayamadan hayatını kaybetmişti. Bu vesile ile onu da anmış olalım. Genelde dernekler siyasi ya da toplumsal olaylar için kurulur. Ama, burada çizgi roman sevgisi ağır basmış. Eskiden 50 bin, 100 bin tirajı olan çizgi romanlar artık bin 500-2 bin basılıyor.Çizgi roman pahalı hale geldi. Çizgi romanla tanışmamış gençlerin çizgi romanla tanışması gerekiyor. Hemşerimiz, Atak desteklenirse bu da olur.
BİZİ BOZAN MODERNİTE
Bizlerin çocukken yapacak bir şeyimiz yoktu. Bir dönem Televizyon da yoktu. Bizim ve bizden önceki dönem çizgi romana sarıldı. Bugün yakından tanıdığım Türkiye çapında ünlü bir kişi, bir bavul çizgi roman ile seyahat eder. Belki de başarısını çizgi romana borçludur. Gırgır dergisinde Oğuz Aral’ın ‘Utanmaz Adam’ ını, Nuri Kurtcebe’nin ‘Gaddar Davut’ unu hepimiz biliriz. Bizler tarafından, Ten Ten, Asteriks, Red Kit gibi karakterlerin çizgi romanları okunurdu. Kimimizde Tarkan, Kara Murat’la okumasını öğrenirdi. Şanslı bir nesil olduğumuzu düşünüyorum. Okul harçlığımla arttırır, çizgi romana yatırırdık. Çizgi romanlar kayboldu. Film endüstrisi gelişti. Fakat bunun bir eksisi var çocuklarda okuma yazma alışkanlığını azalttı.
BİZE ÇOK ŞEY HATIRLATTI
Hemşerimiz Bahattin Atak, Atatürk’ten Hacı Beştaş Veli’ye, Nasrettin Hoca’ya kadar geniş bir yelpazede çizgi roman üretti. Sergi olmasa, bende onun bu kadar geniş yelpazede çalıştığını bilmeyecektim. Hepsi de yerli karakterlerden ve tarihe mal olan Türk kimlikli insanlardan oluşuyor. Aslına karikatür, mizahi taşlama dediğimiz ve daha basit tek karelerden oluşan çizgiler bütünüdür. Çizgi roman ise kağıt üzerinde sinemadır. Bir hikaye anlatır. Karikatür ise haftalık alırsınız, tüketilir ve unutulur gider. Çizgi roman kütüphanenizde hikayesi ise aklınızda durur. Mizah dergileri televizyon dizisidir. Çizgi roman sinemadır. İşte, tam şimdi Bahattin Atak’ın çizgilerini bulup okumak gerekir. Çizgi roman severlerin hepsinde bir asilik, serseri ruhluluk vardır. O yüzden hep çizgi romanları kendime yakın bulmuşumdur. Dün tek başıma ziyaret ettiğim Atak’ın sergisinden zor ayrıldım.
Bahattin Atak, serginin büyük bir emek ve özenle hazırlandığını söyledi. Kendisine teşekkür ediyoruz. Desteklenmesi gerektiğini belirtiyoruz. Türkiye'ye çizgi romanı sevdiren Cemal Nadir’i de saygı ve özlemle anıyoruz.