Eskişehir’in değil Türkiye’nin belki de en çok doğurgan üniversitesi Anadolu’da yeni dönem için rektörlük için süreç başladı. İçinden her defasında bir üniversite çıkan ama her süreçte yeniden güçlenen ağaç gibi Anadolu Üniversitesi Türkiye’nin en önde gelen saygın kurumlarından birisi olmayı sürdürüyor.
Yolculuğuna Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi olarak başlayan ve zamanında Türkiye’nin en önemli eğitim kurumu olarak anılan Akademi’nin vücut verdiği Anadolu Üniversitesi için bir daha Türkiye’nin önemli üniversiteleri arasında yer alacak olan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ne dönüşecek Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisini çıkardı. Yetmedi bugünkü Kütahya Dumlupınar Üniversitesine de, Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne de, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’ne de giden yolun Anadolu Üniversitesi’nin Afyon, Kütahya ve Bilecik’e uzanan yüksek okul kollarının analık ettiğini söylersek yanlış bir tarifte bulunmayız.
Son olarak içinden Eskişehir Teknik Üniversitesi gibi yepyeni ve alanında yetkin bir üniversite daha çıkarmayı başaran Anadolu Üniversitesi hala 25 Bin civarındaki öğrencisi ve sağlıklı alt yapısıyla Türkiye’nin en güçlü üniversitelerinden biri olma özelliğini sürdürüyor. Tabii ki bu arada Açık Öğretim Fakültesini, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın çeşitli ülkelerindeki 8 milyona yakın mezununu saymıyorum bile. Yani Türkiye’nin Üniversite Fabrikası olan Anadolu Üniversitesi her yönüyle hem şehrimizin hem de ülkemizin en önemli değerlerinden birisi olmayı sürdürüyor. Orhan Oğuz’dan başlayarak, Yılmaz Büyükerşen ile devam eden birbirinden değerli rektörlerin yönetiminde ülkemizde adından en çok söz ettiren Anadolu Üniversitesi’nde önümüzdeki günlerde yeni bir rektör ataması yapılacak.
Bildiğim kadarıyla yasal sürecin başladığı adaylık süreci için İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Gürcan ile mevcut rektör Prof. Dr. Fuat Erdal rektörlük için adaylık başvurusu yapan isimler... Sürecin nasıl işleyeceğini teknik olarak bilmiyorum. Daha önce öğretim üyeleri sandık başına gidiyor en az 6 adayın ismi listelerde yer alıyor ve bu isimler aldıkları oylar ile birlikte YÖK’e teslim ediliyordu. YÖK’de aldığı oya bakmadan bu listedeki 6 isimden 3’ünü Cumhurbaşkanı’nın önüne gönderiyordu. Cumhurbaşkanı da üç isimden uygun gördüğünü rektör olarak atıyordu.
Sistem değişti. Şimdi önce internet ortamında adaylık başvuruları alınıyor. Sonra adaylar YÖK’e mülakata çağrılıyor. Adaylar bilgi notları ile birlikte Cumhurbaşkanlığı makamına gönderiliyor. Cumhurbaşkanı da uygun gördüğü isimlerden birisini rektör olarak atıyor.
Yukarıda anlatmaya çalıştım. Anadolu Üniversitesi bu şehrin göz bebeği, hatta Türkiye’nin en önemli ve köklü kurumlarından birisi. O sebeple atanacak olan rektör çok önemli. Şimdi merak edilen mevcut rektör Prof. Dr. Fuat Erdal ile mi devam edilecek yoksa Prof. Dr. Halil İbrahim Gürcan ya da bir başka isimle mi yola revan olunacak? Ben bu süreci önemsiyorum. Şehirle bütünleşen, şehrin aktörleri ile işbirliğini geliştiren ve şehrin hem ekonomik, hem de kültürel hayatına katkı yapacak düzenlemeleri hayata geçirecek bir ismin Üniversite’ye rektör olmasını çok isterim. Yanlış anlaşılmasın burada isim zikretmiyorum veya kimseyi eleştirmiyorum. Mevcut rektör Fuat Erdal hocayı başarılı başarısız diye değerlendiremem çünkü çok tanımıyorum. Bu dönem rektör olarak görev yaptığına göre. Ancak Halil İbrahim Hoca’yı tanıyorum. Üniversiteye çok emek veren isimlerden biri olarak biliyorum. Benim derdim Eskişehir. Dolayısıyla umut ediyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız. Eskişehir’e yakışacak bir isim rektör olarak atayacaktır.