Kendini dosta, düşmene inat Türk Şairi betimlemesi ile dünyaya tanıtan Nazım Hikmet’in 61. Ölüm yıldönümünde Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç bir fotoğraf paylaştı. Fotoğraf da, Nazım Hikmet ve Atatürk’ün büstü yan yana ve aralarında Ataç duruyordu. Başkan Ataç, bu iki heykeli kendi çabası ile Küba’nın başkentti Havana’ya götürdü ve yine kendi elleri ile Devrim Parkına dikti. Heykeller Amerika’ya bakıyor ve Küba’yı koruyorlar. Kübalılar, Atatürk ile Nazım’ı seviyorlar. İkisini de yakından tanıyorlar. İki şahsiyet Küba ve Türkiye dostluğuna büyük katkı da bulunuyor.
ÜLKELER ARASI DOSTLUK
Dünyanın en büyük şairlerinden ve Türk şairi olmakla övünen Nazım Hikmet, memleket hasreti çektiği günlerde, memleket özlemini Azerbaycan ile Bulgaristan’a ziyaret ederek giderir. Azerbaycan’ın zaten tamamı Türklerden oluşan bir ülkedir. Bulgaristan da bağrında önemli bir Türk nüfusu barındırır. 1800 yıllardan bu yana devam eden ve en sonuncusunu 1989 da yaşadığımız büyük göçlere rağmen, Bulgaristan nüfusunun bugün itibarıyla yüzde 10’nu Türk kökenlilerden oluşur. Yani, Tepebaşı’nın balkanlara uzanması, Bulgaristan’ın önemli bölgesi Dobriç bölgedeki siyasal ve kültürel olarak sadece kardeş şehir olması anlamına gelmez. İki ülkenin var olan ilişkisini bir üst seviyeye taşıyacak. İki ülkenin ticaretinden kültürüne kadar birçok olayına etki yapacaktır.
SADECE VARNA YOK
Ataç ile kardeş şehrimizi ziyaret ettiğimizde iki yıl önce, sınırda Bulgar gümrükçü Eskişehir’e yaptığı turistik geziden çok etkilendiğini söyleyerek, bizi bekletmeden Bulgaristan tarafına geçmemizi sağlamıştı. Eskişehir’in gerçekten ülke dışında da reytingi yüksek olduğunu görülüyor ve giderek yükseliyor. Son yıllarda Eskişehir’in yaşadığı değişimin yanı sıra, Eskişehirlilerinde bir bütün olarak Eskişehir dışında da şehirlerine sahip çıkıyor.
13 ŞİİR YAZDI
Bulgaristan da Nazım Hikmet 10 şiirini Varna da, 3 şiirini ise Balçık kentinde yazdı. Varna Bulgaristan’ın Sofya’dan sonra en bilinen şehridir. En önemlisi ise Varna’nın deniz kıyısında olması ve bölge de önemli bir liman kentti olmasıdır. Nazım şiirinde Varna’nın kalkan balığının lezzetli olduğunu söyler. Onun anısına sevmesem de Varna’ya gittiğim de kalkan balığı yerim. Türk şairinin anısına hürmeten, Varna ve Balçık da gezerken onun şiirlerin mırıldandım. Varna’nın hemen yanı başındaki Albena ise pek bilinmiyor. Albena Türkiye’nin Marmaris’i veya Bodrum’u gibi düşünülebilir. Büyük turizm işletmeleri var. İşletmelerde üst düzey yöneticiliklerini ise Türk kökenli kadınlar, kızlarımız yapıyor. Albena da yemek yerken, Bin 500 kişinin çalıştığı bir turistik işletmenin proje müdürü Türk kökenli Sevil Hanım yanımıza geldi. Başkan Ataç ayrıca bu tesisin mutfağını gezdi. Türkiye’den Turizm ve Otelcilik öğrencilerin staj görmeye ustaların ise çalışmaya geldiğini belirterek, çok uygun koşullarında Türk yurttaşlarının da tatil için geniş kumlara, otellere gelebileceğinin altını çizdi. Tabii bu arada şunu da söylemek istiyorum. Her şey dâhil uygulaması sadece Türkiye’ye aittir. Bulgaristan da dâhil hiçbir ülkede karşılığı yoktu. Ancak, fiyatlar uygundur. Tek sorun TL’nin kur farkında düşük olmasıdır. Bir gün paramızda eski güçlü günlerine kavuşacaktır.
LÜLETAŞININ ÖNEMİ VAR
Tepebaşı Belediyesinin kardeş şehri Dobriç’in belediye başkanı Sonya Georgieva’ya başkan Ahmet Ataç, Eskişehir’i anlatan, tanıtan çeşitli hediyeler takdim etti. Bende lületaşı temalı hediyemi başkan Sonya Hanım’a takdim ettim. Lületaşından lale motifli yüzüğün içine ise beş kuşaktır lületaşı ustası Behçethan Aktaş, kril alfabesi ile ‘Sonya’ ismini yazdı. Bu durum başkanı çok hoşuna gitti. Varna’da, Albena da veya ülkenin başka bir yerinde lületaşından oluşan eserler satılabilir. Tanıtabilir. Bu konuyu da Behçethan Aktaş yapacak. Bir daha ki ziyarette kendisini götüreceğiz. Başkan Sonya Georgieva, Eskişehir’e geldiğinde lületaşı ile tanışacak. Usta Behçethan ile lületaşı yontacaktır.
ANTALYA DOMATESİ
Şehri bir bütün olarak düşünmek gerekir. Başta belediye başkanı Ataç, sonra meclis üyelerinden sanat ve kültür erbabına ve o şehirde yaşayan şehir sakinlerine kadar bir bütün olmalıdır. O zaman kardeş şehirler daha önem taşıyor. Dobriç de, başkan Ataç ile belediyenin yaptığı çalışmalar dışında çarşı pazarda gezdik. Bir domates satıcısı sattığı domateslerin daha bir gün önce Antalya’dan geldiğini söyledi. Satıcı sabah altıda açtığı dükkânını gece yarısına kadar açık tutuyor. Domatesin kilosunu 2 levaya satıyor. Bir leva 18 TL olduğuna göre, kilosu bizim paramız ile 40 TL’ya yakın geliyor. Yani, Eskişehir’den de Sakarya vadisinde yetişen ürünlerden lületaşına kadar pek çok ürün komşumuz Bulgaristan da Pazar bulabilir. Türkiye büyük ülkedir. Varna Urfa’dan Van’dan daha yakındır. Ataç, uzakları yakınımıza getirmek, kültür ve ticareti geliştirmek için üzerine düşeni yapıyor.