Bugün 2 Eylül Eskişehir’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümüdür. 2Eylül gerçekten çok özeldir. Yunan süvari birlikleri 19 Temmuz 1921 tarihinde hava kararırken girdikleri Eskişehir’den uzun soluklu bir mücadelenin ardından 1922 yılının 2 Eylül sabahı çıkmak zorunda kalırlar. 2 Eylül 1922'de Seyitgazi yönünden gelen Türk Süvarileri Tekkeönü'nden Eskişehir'e inerek düşman kuvvetlerini çıkartarak Yunan işgaline son vermiştir. Eskişehir'in 423 gün süren İngiliz işgali ve 407 gün süren Yunan İşgali tamamen Türk ordusunun zaferi ile sona ermiştir.

2Eylül 1922’ye gelene kadar şu gelişmeler olmuştu: “13 Kasım 1918’de İstanbul'a çıkan İngiliz kuvvetleri, İstanbul-Bağdat demiryolu hattı boyunca önemli gördükleri yerleri işgal etmeye başlamıştır. Bu işgalden 2,5 ay sonra, demiryolu hattını denetlemek amacıyla 18 Ocak 1919’dan itibaren demir yolları merkezlerine İzmit, Eskişehir ve Afyonkarahisar’a İngiliz birlikleri gönderilmiştir. 22 Ocak 1919’da İngilizler stratejik önemi bulunan Eskişehir istasyonunu 200 kişilik birliğiyle işgal etmiş ve 520 mevcutlu bir karargâh kurmuştur. Zamanla İngiliz işgal kuvvetlerinin sayısı artmış ve Mart 1920’de 2.000’e ulaşmıştır. Fakat bu işgaller karşısında, Türk ulusu sessiz kalmamış, doğuştan var olan direnme gücünü harekete geçirmiştir. Eskişehir halkı, işgale tepki göstermiş, şiddetle protesto etmiş, nutuklar söylemiş, beyannameler dağıtmış, yetkili makamlara telgraflar çekmiştir. Eskişehir’de özellikle Yunanlıların İzmir’in işgaline karşı büyük tepki gösterilmiş ve tepkilerini 17 Mayıs 1919'da Odunpazarı semtinde düzenledikleri mitingle dile getirmişlerdir. Bu miting aynı zamanda Eskişehir halkı arasında, Millî Mücadele ateşini ateşleyen kıvılcım olmuştur. İşgalcilere karşı olan direniş, giderek daha örgütlü hale gelmiş ve güçlenmiştir. 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa, Kuvay-ı Milliye örgütlenmesine ve Eskişehirli direnişçi aydınlara destek vermiştir. Eskişehir halkının Millî Mücadele açısından son derece önemli olan hizmetlerinin temelini, bu mitingler teşkil etmiştir. Eskişehir halkı, vatanı işgallerden kurtaracak bir hükümetin işbaşına getirilmesi hususunda girişimlerde bulunmuş ve Osmanlı Mebusan Meclisi'ne telgraf çekmiştir. İşgaller karşısında Eskişehir'de yapılan mitingler ve çekilen protesto telgrafları, şehir halkı arasında ulusal birlik ve beraberlik bilincini güçlendirmiştir. Önce bir amaç birliği ile vatanın düşmandan kurtarılması ve bu amacın gerçekleşmesi için eylem birliği oluşmuştur. Bu süreçte, 4 Eylül 1919'da gerçekleştirilen Sivas Kongresi'ne Eskişehir'den Bayraktarzade Hüseyin Akbaşlı, Hüsrev Sami Kızıldoğan ve Siyahizade Halil İbrahim Bey'den oluşan 3 delege ile katılmıştır. İşbirlikçi birtakım yöneticiler bertaraf edilmiş ve kentte Kuvayı Milliye örgütlenmesi gerçekleştirilmiştir. Kongrenin tutanaklarının bastırılması için gerekli maddi kaynak olması nedeniyle baskı için Bayraktarzade Hüseyin Akbaşlı, 200 Osmanlı Altını bağışta bulunmuştur. Bu gelişmeler yaşanırken 1922 yılının bahar ayları boyunca hem Türk birlikleri hem de Yunan birlikleri karşılıklı taarruz için hazırlıkları yapmıştır. Yunan süvari birlikleri, 19 Temmuz 1921’de hava kararırken girdikleri Eskişehir’den uzun soluklu bir mücadelenin ardından Türk Ordusunun 26 Ağustos 1922'de başlayan Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile düşman püskürtülmeye başlanmış, 30 Ağustos zaferinin ardından; Türk ana ordusu (1.ve 2.) Uşak-İzmir hattını düşmandan temizlemiştir. 3. Türk Kolordusuna bağlı Porsuk müfrezesi, 1 Eylül 1922’de Seyitgazi'yi düşman işgalinden kurtarmıştır. 2 Eylül 1922'de Seyitgazi yönünden gelen Türk Süvarileri Tekkeönü'nden Eskişehir'e inerek düşman kuvvetlerini çıkartarak Yunan işgaline son vermiştir. Eskişehir'in 423 gün süren İngiliz işgali ve 407 gün süren Yunan İşgali tamamen Türk ordusunun zaferi ile sona ermiştir.”

Yukarıda çeşitli tarihi kaynaklardan edinilmiş bilgileri özetleyerek nakletmeye çalıştım. Çok daha fazla ayrıntı tarihi belgelerde mevcut. Bu belgeler ışığında diyorum ki tarih boyunca Eskişehir Anadolu’nun kalbi olmuştur. Bu vesile ile “Yaşasın 2 Eylül Yaşasın Eskişehir” diyorum. Şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.