Bir önceki yazımda şehrin ortasında mezbele haline gelmiş Küçük Sanayi Sitesi ile ilgili “ Küçük Sanayi Sitesi’nin hali ne olacak?” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Öyle bir konuya dokunduk ki her yerden ses geldi. Zira; gerçekten Küçük Sanayi Sitesi pek çok kesimin radarında olan ancak seçimden seçime konu olan bir alan. Bu çok tartışılan ve artık şehrin merkezinde kalan sitenin temeli 1950’li yıllarda atılmış. O günün şartlarında modern bir site durumundayken şimdilerde bir takım sebepler yüzünden bugün ki duruma gelmiş. İşin bir de ilginç yanı bugün anladığımız manada adı site olsa da o günkü şartlarda bir yönetimi de olmamış, kişisel mülk halinde kalmış. Yıllarca buranın kaldırılması ve şehrin bu bölgesinin mezbele alanı olmaktan çıkarılması tartışılsa da siyasi çekişmeler, rant endişesi ve mağduriyet edebiyatı gibi gerekçeler ile buraya maalesef bir türlü çeki düzen verilememiş.

Şehir merkezinin dışına taşınması konusunda bazı adımlar atılmış. Örneğin; yeni sitelerin kurulması için kooperatifler oluşturulmuş, yeni işyerleri yapılmış, ama buranın taşınması ne yazık ki gerçekleşememiş. Halen yıllar önce kurulmuş olan bir kooperatife de aidat istenmeye devam ediliyormuş.

Bu arada Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt bir seçim öncesinde buranın dönüştürülmesi konusunda "Sanayi Çarşısı'nı kaldıramazsam siyaseti bırakırım" ifadesi ile siyasi hayatını ortaya koymuştu. Her neyse; köşemde bu konuyu gündeme getirdikten sonra ilk açıklama Odunpazarı Belediyesi’nden geldi. Odunpazarı Belediyesi’nden şahsıma yapılan açıklamada şu görüşlere yer veriliyordu: “ Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, başkanlığının ilk döneminde Küçük Sanayi Sitesi'nin dönüşümü için gereken tüm çalışmaları yaptı. Dönüşüm ofisleri açtı, mülk sahipleriyle uzlaşma sürecini başarıyla yönetti, tüm paydaşların içinde olduğu bir proje hazırladı. Ancak proje, o dönem AK Parti grubunun çoğunlukta olduğu Büyükşehir Belediye Meclisi'nden geçirilmedi, yani AK Partili meclis üyeleri projeyi reddetti. Bununla beraber Küçük Sanayi Sitesi dönüştürülemedi. Süreç içerisinde Küçük Sanayi Sitesi dönüşüm yetkisini bakanlık aldı. Şu an belediyenin orada yapabileceği hiçbir şey yok. Ancak bakanlık yetkiyi belediyeye devrederse her şey hazır. Büyükşehir Belediye Meclisinde de çoğunluk CHP'de.
Dolayısıyla proje rahatlıkla geçer ve Odunpazarı Belediyesi de Küçük Sanayi Sitesi'ni dönüştürebilir.
Özetle Küçük Sanayi Sitesi siyaseten engellendi, Kazım Kurt yapmasın diye iş yokuşa sürüldü. Şimdi siyasi saikler bir kenara bırakılıp yetki belediyeye verilirse Eskişehir'in kalbinde yer alan o mezbelelik ortadan kaldırılabilir.”
Bölgedeki hizmet yetersizliği ve alt yapı sorunları gündeme getirildiğinde daha önce ESKİ’den de bir açıklama yapılarak, “Bölgenin bir site yönetiminde olduğu, alt yapı ve benzeri sorunlarının site yönetimi tarafından giderilmesi gerektiği, bölgede ESKİ’nin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı” görüşlerine yer verilmişti. Yaptığım görüşmelerden ve bölgede iş yeri bulunan bölgenin aktörleri sayılabilecek kişilerden aldığım bilgilerden de anlıyorum ki bölgenin adına her ne kadar “Küçük Sanayi Sitesi” denilse de bölgede bir site yönetimi yok. Yani bölgedeki esnafın söyledikleri ile ESKİ’nin bölgeyle ilgili yaptığı açıklama örtüşmüyor.

Sanıyorum ki; Odunpazarı Belediyesi bakanlıktan bu mezbele alanın kendisine devredilmesini bekliyor. Bakanlık yetkilileri de Odunpazarı Belediyesi’nin kendilerine resmi başvuru yapmasını istiyor ve bekliyor. Anlaşılıyor ki; bölgedeki gelişmeler tam anlamıyla adeta bir satranç oyununa dönüşmüş durumda.
Öte yandan bölgede pek çok şikayet de söz konusu. Bölge esnafı diyor ki, “Şu an sanayi çarşısının önemli sorunlarından birisi alt yapı eksikliği, kanalizasyon pis su gideri asfalt ve benzeri hizmetleri alamaması. Bir diğeri ise iş yeri açma ruhsatının birçok işletmede olmayışı, belediyenin iş yeri açma ruhsatı vermeyişi, iş yerlerini denetlememesi. Anlayacağınız ruhsatlı işyerleri olduğu gibi pek çok işyerinin de maalesef ruhsatı yok. Böyle olunca da resmi işletmeler ile ruhsatsız işletmeler arasında haksız rekabet söz konusu olmaktadır. Örneğin; LPG takan ruhsatlı işletmeler gerek Sanayi Müdürlüğü’nce gerekse TSE Müdürlüğü’nce denetime tabi tutulurken, kendilerinden bazı belgeler ve de bazı şartların yerine getirilmesi istenirken ruhsatsız işletmeler bu denetimlerden ve şartlardan muaf olmaktadırlar.”

Açıklamaları ve değerlendirmeleri anlayıp dinledikten sonra görünen o ki artık bölgedeki sorun hem kronikleşmiş hem de kördüğüm haline gelmiş durumda. Şimdi soruyorum, “Küçük Sanayi Sitesi’ndeki kördüğümü kim çözecek?”