Artık seçime günler değil saatler kaldı diyebiliriz son 48 saate girdik. Sahadaki telaşı görünce seferberlik var sanırsınız. Halbuki olup olacak bir belediye başkanı ve belediye meclis üyelerini seçeceğiz. Bu arada birde muhtar seçeceğiz.. Aslında işin en heyecanlı tarafı muhtar seçimleri. Muhtarların çekişmesi bir hayli heyecanlı. Bu arada bazı muhtarların hazırladıkları broşürlere göz atma imkanım da oldu, vaat etmedikleri hiçbir şey yok nerede ise. Asfalt, kaldırım, tretuvar, güvenlik önlemleri vesaire vesaire… Muhtarların tek bir eksiği var bir televizyon programları…
Bundan yaklaşık bir ay önce “Asıl yarış muhtarlık seçimlerinde olacak” başlığı ile yazdığım yazıda şunları dile getirmiştim, “Yerel seçimler için geri sayım devam ederken herkesin kilitlendiği nokta özellikle Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlığı seçimleri olsa da asıl mücadele demokrasinin temeli muhtarlık seçimlerinde olacak. O da nereden çıktı demeyin Eskişehir’in Tepebaşı Bölgesi’nde 92, Odunpazarı Bölgesinde 85 mahalle muhtarlığı için acaip bir yarış sürüyor. Nerede ise tek muhtar adayının olduğu mahalle yok gibi. Her mahallede en az 5 muhtar adayının yarıştığını söylersek abartmış olmayız. Bu rakama köyden mahalleye dönüşmüş birimler dahil değil. Hatta öyle bir yarış ki bu muhtar adayları afişler, broşürler ve ziyaretler ile çok hareketli kampanya yürütüyorlar. Ekmek ve kandil simidi dağıtanlar, kadınlara çember(yazma) erkeklere tespih, çakmak kalem dağıtanları gördükçe gerçekten şaşırmamak elde değil. Çok uzun süre muhtarlar ile söyleşi gerçekleştirdik. Gerçekten kadın erkek hemen her muhtarın kendine has çalışmaları mevcut. Mahallenin annesi-babası, kardeşi olanlara rastladık. Mahallesinin sorunlarını çok iyi bilen kendilerince çözüm üretenlere ve ilgili kurumlar ile doğru ilişkiler ile çözümü sağladıklarına tanık olduk. Muhtarlar ile yaptığımız söyleşilerde muhtarların özellikle icracı bir gücünün olmadığını, ricacı olarak sorunların çözümüne katkı yaptıklarını da hiçbir sorunu olmadığı için söğüt gölgesinde dinlenenlerini de yakından gördük.”
Neyse konumuz elbette bu değil ama gerçek o ki seçimler sokaktaki insanı germese de siyasetçileri ve siyasi partilerin mensuplarını bir hayli germiş görünüyor. Bu konuda Eskişehir’in farkını ortaya koyma vaktinin geldiğini düşünüyorum. Çünkü bu topraklar öyle sıradan topraklar değil. 600 yıl dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun filizlendiği, çağdaş ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bu topraklar tarih boyunca kardeşlik ikliminin tohumlarının atıldığı bu toprakların insanlarının yarınlara dair ümitlerini taze tutmanın yolu bu muhteşem tarihi hatırlamaktan geçer.
Hamaset yaptığımı düşünenler olabilir ama bunları hatırlamak ve hatırlatmak da bizim görevimiz. İnsanlar söyleyeceklerini söyler son sözü sandıkta vatandaş feraseti ile söyler. Bugüne kadar Eskişehir her zaman farklı tercihleri ile Türkiye’ye rol model olmuş şehirlerden birisi olma özelliğini hep ortaya koydu. Eskişehir Türkiye ortalamasıdır. Eskişehir’de doğmuş olmak Eskişehirli olmayı gerektirmiyor. İnsanların kendilerini Eskişehirli hissetmeleri için Eskişehir’de nefes almaları, Eskişehir’in havasını teneffüs etmeleri yeterli. Eskişehirli olmak, Eskişehir’de olmak hep ayrıcalıklı oldu. Çünkü Eskişehir aslında Anadolu’dur, doğdur, batıdır, kuzeydir, güneydir… Eskişehirliler bunun farkındadır.
Sonuç olarak gerçekten bir belediye başkanı ve şehri 5 yıllığına emanet edeceğimiz belediye meclis üyelerini seçeceğiz, hepsi bu kadar… Gerisi teferruat.. Bu şehrin insanına hizmet, bu şehrin taşına toprağına hizmet için bu işe soyunan herkesi tebrik ediyorum. Çünkü hizmet etmek, hizmete talip olmak da öyle sıradan bir şey değildir. Sonuçta hep birlikte yaşama irademizi ortaya koyacağız ve sonra buna herkes saygı gösterecek hepsi bu… Bu kadar abartıya gerek yok… Umarım ne söylemek istediğimiz doğru anlaşılmıştır…