Gündemi takip ederken gözüme takılan haberlerden birinde şöyle bir ifadeye rastladım; “Kiracılar ile ev sahipleri arasındaki anlaşmazlıklar hız kesmeden devam ederken, kira uyuşmazlıkları nedeniyle açılan dava sayısının 100 bine yaklaştığı belirtiliyor. Türkiye genelinde yükselen kira bedelleri ve tahliye davaları taraflar arasındaki gerilimi artırıyor.”

Aslında bugünkü ekonomik koşullarda ev sahibi olmak zor, kiracı olmak daha zor. Ev sahibi olmak için insanlar nerede ise saçını süpürge edip, tırnakları ile kazıyarak biriktirdikleri üç- beş kuruşla edindiği mülkün geliriyle geçinme hayali kuranlardan söz ediyorum. İnsafsız, fırsatçı, gözünü para hırsı bürümüş ve doyumsuz ev sahipleri de var. Parayla para kazanmış, gönlü taşlaşmış olanlardan söz etmiyorum elbette.

Öte yandan asgari ve biraz üzerinde ücret alan dünyada bir mekan edinme fırsatı bulamamış, kendi yağıyla kavrulan ve kiracı konumunda olan insanlar içinde gerçekten bugünler zor günler. Hayat pahalılığının her geçen gün arttığı, ekonominin ayarlarının bir türlü tutturulamadığı dönemde kirada oturmak zorunda kalanların işleri de bir hayli zor. Eskişehir gibi bir yerde insanca bir mekanda oturabilmek için ödemesi gereken kira miktarı her geçen gün artan insanların kendi dertlerine çözüm arama yarışına girmiş olmaları gerçekten toplumsal bir yara haline gelmiş gibi duruyor. Dar ve sabit gelirlinin sadece kira derdi yok ki. Yakıtı bir taraftan varsa çocuklarının okul masrafları bir taraftan veya en önemli sorunlarından biride zaten kenar semtte oturduğu için ödemek zorunda kaldığı ulaşım giderleri bir taraftan kendisini bunaltıyor. Zaten mutfak masraflarını anlatmaya bile gerek yok.

Böyle olunca ev sahibi kiracı ilişkileri doğal olarak bozuluyor. İnsanlar çözüm üretmekte zorlanınca da ister istemez ya ev sahibi-kiracı arasında gerginlik yaşanıyor, ya da bu tartışmalar yargıya taşınıyor.

İşte bu sebeple çözülmesi gereken en acil sorunlarımızın başında galiba ev sahibi-kiracı uyuşmazlıkları geliyor. Yaşadığımız şartlar tam da “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” hesabına dönüyor.