32 yıl önce karlı bir Ankara sabahı, çalıştığı gazeteye gitmek isterken kapısının önündeki otomobiline bomba konarak, yaşamdan koparılan gazeteci-yazar Uğur Mumcu‘yu yıldönümünde özlemle anıyoruz.
NİÇİN KATLEDİLDİ?
Uğur Mumcu, sadece gerçekleri yazdığı, sadece ve sadece gazetecilik yaptığı için katledildi. Peki, gerçeklerden rahatsız olan kimlerdi? Bu sorunun yanıtı 32 yıldır bu cinayet aydınlatmadığı için henüz vermek mümkün olmadı. 32 yılda her şey değişti, iktidarlar, hakimler, mahkemeler, yasalar, insanlar, bakanlar, milletvekilleri değişti. Koca bir 32yıl geçti değişmeyen tek şey “adalet beklentisi” oldu. 32 yılda kimse “o tuğlayı” çekemedi, belki de duvar kendi üzerine yıkılacağı için çekmek istemedi. Bu durumu da bilmiyoruz. Bugün Türk halkının doğrulara ulaşma ihtiyacı ona olan ihtiyacı ortaya koyuyor. Onu özlemle anıyoruz. Anısının önünde saygı ile anıyoruz.
CEZALAR VERİLDİ
Uğur Mumcu cinayetini işlediği iddiasıyla tatbikat yaptırılan, sonra “bunlar değilmiş” denilen sanıklara cezalar verildi. Bu süreçte mahkemelerden çıkan tek karar; Mumcu’nun paramparça olmuş arabasının enkazının ailesine iadesiydi. O otomobil de bana verildi. Bugün Eskişehir’de kendi adına yapılan parkta ibret anıtı olarak sergileniyor. Belki o günlerde emperyalistlerin yurtiçindeki maşalarına yaptırdıkları cinayetler, katliamlar unutulmaz. Anılır. Aslında Eskişehir’de sergilenen bu enkaz, yargının, 32 yılda söz verip çözemeyenlerin, söz verip adım atmaktan çekinenlerin enkazıdır. Cinayetin çözülmemesi, Türkiye’de hala o “kudretli” çekinilen güçlerin orada bir yerde bütün güçleriyle var olduklarının kanıtıdır. Üzülerek söylüyoruz ki; halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek için bugün de o tuğlalar halka duvar örmeye devam ediyor. O tuğlalar ne kadar güçlü duvar örerse örsün, halk bugün değerlerine sahip çıkıyor. Bir dönem ülkede gerçekleştirilen aydın katliamlarını unutmuyor. Aydınlarını özlemle anıyor. Uğur Mumcu’nun adının unutulmaması anılması, boşuna değildir. Uğur Mumcu da Uğur Mumcu gazeteciliği de ölümsüzdür.
ATATÜRKÇÜ GAZETECİYDİ
Gazeteciler olarak sıkıntıları, Uğur Mumcu gibi inadına gazetecilik yaparak aşacağız. Mumcu’nun, ülkesinin aydınlık geleceğine inanan, güçlü bir yazar, titiz bir araştırmacı, usta bir gazeteci, ödün vermez bir Atatürkçü ve bir devrimci demokrat olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Mumcu, ulus ötesi çıkar çevrelerini ve güçlerini sorgularken, 1980 sonrası giderek yükselen ayrılıkçı terörün, tarihsel köklerini ve güncel bağlantılarını belgeleriyle ortaya koyup bugüne ışık tuttuğu için, 32 yıl önce hedef oldu. Gazeteciliğin temelinde bağımsız ve dürüst olmak yatar. Bunun da temel çizgisi iktidarlara ve ekonomik güç odaklarına uzak durmaktır. Uğur Mumcu bunun simgesiydi.
OTOMOBİLİ GETİRDİK
12 yıl önce bizzat devreye girerek, 20 yıldır Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün deposunda duran otomobilini de ailesinden alarak, Eskişehir’e getirdik. Bugün kendi adını taşıyan parkta ibret vesikası olarak, gelecek kuşakların görmesi için sergileniyor. Otomobilin Eskişehir’e getirmesinde Yılmaz Hoca’nın büyük katkısını gördüm. Sağolsun. Daha düzenli bir parkanın otomobilin konulmasını bekliyoruz. Parkta gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Fotoğrafta 12 yıl önce otomobil Eskişehir’de geldiğinde görülüyor. Konu ile ilgili açıklama yapmıştım.