AK Parti grubunun sesi olarak Büyükşehir Belediye Meclisi’nin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Büyükşehir Belediye Meclis çalışmalarını yeterince demokratik buluyor musunuz? Eleştirileriniz yeterince karşılık buluyor mu?
Yerel seçimlerin üzerinden yaklaşık dokuz buçuk ay geçti. Bu seçimlerde ülkemiz genelinde, şehrimiz genelinde hemşehrilerimizin vermiş olduğu kararlara saygı duymak lazım. Bizim için öncelikle onların kararları çok önemli biz de bu sonuçlardan çıkan neticelerden dersimizi alıp artık bir sonraki seçimlerde onların istekleri doğrultusunda kendimizi düzelterek yeni seçimlere hazırlanmalıyız. Hemşehrilerimiz bizi neden seçti Eskişehir'de hem Tepebaşı'nda hem Büyükşehir'de hem Odunpazarı'nda bizi temsil edin diye. Bize hizmet etmeye vesile olun, aracılık yapın. Merkezi idarenin her ay göndermiş olduğu paraları, bütçeleri, belediyelerin etkin verimli, onlara yakışır, yaraşır şekilde kullanmaları yönünde bize yetki verdiler. Bizler de partimizin vermiş olduğu, hemşehrilerimizin vermiş olduğu görev ve yetkiye dayanarak haklarını buradan savunmak, korumak, kollamak adına bütün çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Önerilerimizi sunuyoruz. Yanlışlıklarını söylüyoruz. Hemşehrilerimiz için faydalı olacak ne iş varsa AK Parti olarak nerede bize bir görev, yetki düşerse her konuşmamızda, her meclis toplantısında dile getiriyoruz. Biz belediyelerin Eskişehir'e yakışır hemşehrilerimize yaraşır şekilde hizmet etmesini istiyoruz noksan gördüğümüz yerlerde bu noksanlıkları onlara söylüyoruz. Yaptırdıklarımız oluyor, yaptıramadıklarımız oluyor. Ama bize düşen görevi yerine getirmek için ben ve diğer meclis üyesi arkadaşlarım hep beraber mücadele ediyoruz.
Uyum içerisinde çalışıyoruz
Büyükşehir Belediye Meclis çalışmalarını demokratik bulmuyorum. Tamamen algıyla reklamla şovla yapılacak işlere önem veriyorlar. Bu diğer belediyeler için de geçerli. Burada yapılması gereken önemli asli işler dururken sosyal, kültürel, sanatsal işlere bütçelerin büyük bir payını aktarıyor olmaları hemşerilerimize yatırımların yapılamayacak olması anlamına geliyor. Tepebaşı'nda 2025'e bakıyorsunuz, elle tutulur bir tane büyük proje yok. Büyükşehir'e bakıyorsunuz, o kadar bütçeniz olmasına rağmen büyük bir tane projeniz yok Yani bizim Tepebaşı'ndaki hemşerilerimiz, Büyükşehir'deki Odunpazarı'ndaki hemşerilerimiz daha büyük hizmetlere layıkken bu arkadaşların tercihi hep sanatsal, kültürel faaliyetler nezdinde yoğunlaşıyor. Tabii bunlara da saygı duymak lazım. Onların kendi düşünceleri bu yönde. Ama biz hakikaten o bütçelerin etkin, verimli, hemşerilerimizin ihtiyaçlarını çözebilecek, sorunlarını çözebilecek işlerde kullanılmasını isteriz ki beceremiyorlar. En basit örneği kentsel dönüşüm. Sınıfta kaldılar. Bakın her mecliste dile getirmeme rağmen Tepebaşı'nda bir tane kentsel dönüşüm yok. Büyükşehir başladığını bitiremedi. Şu an yeni ihaleye çıkıyoruz. İşte ekonomik şartlardan dolayı ihaleye girenler yok. Hep bakanlığımızı suçluyorlar. Bizleri suçluyorlar. Vekillerimizi suçluyorlar. Bu işleri bırakın da bir çözüm üretin artık. Yani bir adım atın ki takıldığınız yerde biz de AK Parti olarak milletvekillerimizle, il başkanımızla devreye girelim. AK Parti olarak güzel bir birlikteliğimiz, uyumlu çalışmalarımız var. Ama maalesef belediyelerin Eskişehir için bir çözüm üretelim, bir şeyler yapalım gibi bir dertleri yok.
Hiç mi akıl etmediniz?
En son bırakın mazeret üretmeyi Eskişehir bizden çözüm istiyor dedim. Deprem bölgesindeyiz, deprem kuşağındayız. Bu işi beceremeyecekseniz en azından sizi İstanbul'a götüreyim. İstanbul'da AK Parti Belediyeleri nasıl kentsel dönüşüm yapıyorlar? İlçe belediyesinden bir ders alın. Bir kurs alın. Ben götüreceğim sizi dedim. Ama böyle bir niyetleri olmadığı için hep bahane, hep mazeret. Sen yeni imar yerleri açmamışsın. Trafik tıkanmış kalmış. Altyapıda sınıfta kalmışsın. En ufak yağmurda benim hemşehrilerim tramvay seferleri durmasından dolayı yani güçlük çekmek zorunda mı? Eziyet çekmek zorunda mı? Meşakkat çekmek zorunda mı? Her yağmur yağışında tramvay seferleri durur mu? Mecliste onu da dile getirdim. Ayşe Hanım'ın kabahati olmayabilir. Ama dedim sizin yönetmiş olduğunuz 30 yıllık bir belediye var. Hiç görmediniz mi bu altyapıların taşıyıp taşımayacağını, bu tramvaylar yapılırken bu suların gidip gitmeyeceğini hiç düşünmediniz mi? Hiç akıl edemediniz mi? Ben bunları dile getiriyorum. Altyapısı sıfır. Her taraf taşıyor. Bir tane yatırım yapmadılar 30 yıldır. Yer altına yatırımı hizmetten görmüyorlar. Ondan sonra götür başka yerlere aktar bütçeleri. Sonra devletin asli görevlerini yerine getirmek için ödemen gereken borçlarını ödeme. Sonra devlet bizim sırtımıza biniyor de. Bu şahıs için de geçerli, ticaret için de geçerli, belediye için de geçerli. Günü geldiğinde SSK primini, devlete olan vergi borcunu ödeyeceksin. Ondan sonra da devlet senden borcunu isteyince kötü bir devlet olmayacak. Herkes sorumluluğunu yerine getirecek. Bu tamamen iş becerememezlik, yönetememezlik. Bunlar hep top çevirip duruyorlar. Kendi yapmaları gereken asli görevleri yapmıyorlar.
Şova gerek yok
En son getirdiler cemevlerinin cami statüsünde kabul edilmesini oylamaya. Senin etkin yetkin olmayan bir şeyi getirip de sen burada beni Alevi kardeşlerimle karşı karşıya getiremezsin. Kendi şovun için orada bunu gündeme taşıyamazsın. Bu işin sorumlusu kim? Türkiye Büyük Millet Meclisi. Nerede çözülecek bu? Ankara'da. Siz belediye olarak zaten bizim camilerimizin cemevlerimizin bakımını, onarımını, tamiratını gerçekleştiriyoruz. Zaten yapıyorsun. Burada şova ne gerek var? Kalkıyorsunuz milletin içinde bizi yuhalattırıyorsunuz. Siz yapmanız gereken asli işlerinizi, unsurlarınızı yapamadığınızdan dolayı gündem değiştiriyorsunuz. Ne yaratıyorsunuz? Sanki biz Alevi kardeşlerimizle karşı karşıyayız. En çok Alevi kardeşlerimize AK Parti hükümeti destek vermiştir. Yani yapılanların hepsini bir tarafa koyuyorlar. Gündem yaratmak adına adım atıyorlar. Eskişehir'in trafik sorunu var, altyapı sorunu var, imar sorunu var, otopark sorunu var. Siz gidin kendi işlerinize bakın. Yaptığınız doğru işler de vardır ama artık bırakın mazeret üretmeyin de iş üretin. Eskişehirliler sizden hizmet bekliyor.
Belediye evlere şenlik
Yerel seçimlerde Tepebaşı Belediye Başkan aday adayıydınız. Aday olsaydınız ve kazansaydınız ilk icraatınız ne olurdu?
İlk önce Sazova, Fevzi Çakmak, Yeşiltepe'nin kat sorunlarından, imar sorunlarından başlardım. Çarşının merkezindeki hemşehrim nasıl orada rahat, konfor, lüks içinde yaşıyorsa benim bu saydığım mahallelerdeki hemşerilerimin de hakkıdır. Zorlaya zorlaya en sonunda artık imar sorunu için adımlar atıldı çalışmalar başladı şu an Tepebaşı'nda. Geç kalınmış işler. Sen 25. yılına gelmişsin. Son günlerde saldım çayıra mevlam kayıra diye bir tabir var ya. Belediye evlere şenlik. Belediyeyi kimin yönettiği belli değil. Belediye borç batağında. Belediye yönetilemiyor. Ortalıkta proje yok iş yok borç çok. Ondan sonra İller Bankası limitlerin dolmuş sana kredi vermiyor. AK Partililer engelliyor. Bizi çalıştırmıyorlar. Sen kredini doldurduysan kusura bakma vermezler. En son ne yaptılar geçen mecliste belediyenin gayrimenkullerini özel bankalara, yüksek faizle teminat vererek yüz altmış milyon kredi kullandılar. Ama bu böyle gitmez. Bir yerde durur. Yani bu konuda biz AK Parti olarak hem Tepebaşı'nda hem Büyükşehir'de doğru bildiklerimizi söylemekle mükellefiz. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz hem milletvekillerimiz hem il başkanımızla. Hakikaten olumlu bir birlikteliğimiz var. Şehrimiz için, ilçelerimiz için canla başla çalışan bir AK Parti gücü var. Biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Vatandaşın hak ettiği bu mu?
Yerel seçimlerin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Büyükşehir Belediyesi’nin ve merkez ilçe belediyelerinin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Top çevirmekten başka yaptıkları hiçbir iş yok. Bunu Eskişehir'de muhalefet partisinin grup başkan vekili olarak söylemiyorum Eskişehir'de yaşayan Ahmet olarak söylüyorum. Ya ben bu sıkıntıları yaşamak zorunda değilim. Biz Eskişehir'deki hemşehrilerimizin de civar illerdeki hemşerilerimizin aldığı hizmetleri almasını istiyoruz. AK Parti'nin büyükşehirlerindeki çalışmalarına bakın. Bir de Eskişehir'deki çalışmalara bakın. Aradaki farkı daha iyi görürsünüz. Sırf egonuzu tatmin etmek için tramvayı yaptınız Eskişehir'e. Allah razı olsun. Ama yanlış bir proje. Sen tramvayın yolunu ayrı yapmalıydın. Tramvayı standartlarında uygun yapmalıydın üst üste sefer atacağına biraz rayın aralığını açıp tramvayları büyük tutup daha çok yolcu taşımak zorundaydın. Ama ne yaptın? Her şeyi ben bilirim dedin. Gittin bizim burada Tülomsaş dururken Macarlara yaptırdın tramvayları. Oradan aldın geldin buraya. Sonra ne oldu? Sık sık geçiyor şimdi. İki araba geçmeden sistem otomatik kapatıyor. Benim vatandaşım benim hemşehrim bunu hak ediyor mu? Bu trafik sıkışıklığını. Yeni imar yerleri aç. Beceremiyorsunuz, yönetemiyorsunuz dediğimizde de her konuda önümüze ekonomi sürüyorlar. Şu an ekonomi dünyayı çalkalıyor. İyi ki başımızda Recep Tayyip Erdoğan gibi bir dünya lideri var ki en az hasarla atlatıyoruz. Herkes sıkıntıda. Ama dünya bu. Çemberin içinden geçerken bizim etkilenmememiz mümkün mü? Mümkün değil.
Her şey memleketimiz için
Yani biz emeklilere daha çok para vermek istemez miyiz? Asgari ücretlilere daha çok fazla para vermek istemez miyiz? Biz de isteriz. Ama şu anki ekonominin durumu gereği olması gerekenin en fazlasını yine AK Parti yapıyor. İnanın şu asrın depreminde Allah'tan başımızda CHP'liler yoktu. Yoksa on bir tane vilayeti tekrar ayağa kaldırmak her babayiğidin harcı değil. İyiki başımızda Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz var da şu sorunları çözmek için gecesini gündüzüne katıyor. Bakın Suriye Elhamdülillah çözüldü hiç kimsenin burnu kanamadan. AK Parti iktidarının yapmış olduğu hizmetleri onlar hayal dahi edemezler. Her mecliste ekonomi şöyle, ekonomi böyle. Sizin gördüğünüzü biz de görüyoruz. Ama şu anki mevcut konjonktür gereği böyle. Allah'a şükür toparlanmaya başladı. Mayıs, Haziran'dan sonra da bunun etkilerini daha iyi göreceğimiz kanaatindeyiz. Biz mahalle başkanlarımızdan, teşkilatlarımızdan, Cumhurbaşkanımıza kadar milletimiz için, hemşehrilerimiz için ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz. Her şey memleketimiz için, her şey ülkemizin geleceği refahı için. Hemşehrilerimizi çok seviyoruz. Biz onlar için varız. Hizmet için varız. AK Parti'nin zaten düsturu hizmettir.
