Yeni yıla girerken yüzde 15.75’lik enflasyon farkı ile yetinmek zorunda kalan emekliler kapımızı çalan ramazan ayında biraz kendini varlık hissedenlerden fitre ve zekat alabilecekken, hükümetin Ramazan ayı içerisinde yapacağı ikramiye ödemesinde ciddi artışı beklemeye başladı. Her ikramiye öncesi, her yeni yıl ya da yılın ikinci yarısı öncesi maaş artışları ile ilgili beklenti içerisine giren emeklilerin parmak saydıklarını biliyoruz. Ocak zammından hemen sonra, ”Şubat-Mart-Nisan- Mayıs- Haziran” diye parmaklarını sayan emekliler, Temmuz ayından başlayarak, ”Ağustos-Eylül-Ekim- Kasım-Aralık” diye saymaya devam ediyorlar. Doğrusunu isterseniz emeklilerin ömrü “parmak saymakla” geçiyor.
Bu arada bir başka parmak sayan grup daha ortaya çıktı. Eskişehir Lokantacılar ve Kasaplar Odası Başkanı Bahar bilen ramazan ayı öncesi yaptığı açıklamada, “Böylece hem vatandasın alım gücüne katkıda bulunmayı hem de esnaf olarak el birliğiyle bu süreci atlatmayı hedefliyoruz. Yıllık enflasyon oranının çok altında bir zam yaptık. Bu durum esnafı zor durumda elbette bırakıyor. Bugüne kadar hükümetimiz kiralarda %60’a yakın bir artış belirledi, ancak emeklilere %15 civarında bir zam yaptı. Dolayısıyla burada büyük bir uçurum oluştu ve bu durum bizi zor durumda bırakıyor. Artık parmak hesabı yapmaya başladık. Bazı arkadaşlarımız personel daralmasına gitmeye başladı. Bir çok esnaf arkadaşımız, iş yerlerini ailecek yönetmeye, eşleri ve çocuklarıyla idare etmeye başladı. Bu da kısa vadeli çözümler üretmemize neden oldu. Ancak hâlâ ayakta kalma mücadelesi veriyoruz. Açıkçası bu çok düşük bir rakam” ifadelerini kullanmış.
Bu parmak hesabı yapanlara yeni toplum katmanlarının eklenmesi kaçınılmaz gibi görünüyor. Asgari Ücretlileri daha arada saymıyorum bile… İşsizlik maaşı alanların da parmak saydığını biliyorum.. Parmak niye sayılır? Ya hesap kitap bilmiyorsundur, ya da kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız olunca ihtiyaç önceliklerini gerçekleştirebilmek için ne kadar zaman kaldığını sayıyorsundur.
Şaka bir tarafa Bahar Bilen, “Bir yıl boyunca enerji fiyatlarına, akaryakıta ve emtia fiyatlarına %70'e yakın bir zam geldi. Esnafımız da vatandasın alım gücünü̈ göz önünde bulundurarak ayakta kalma mücadelesi verdi ve herhangi bir zam yansıtmadı. Dolayısıyla 2025 yılı Ramazan öncesine kadar bu şekilde idare ettik. 2025 yılı fiyat güncellemesi için başvuruda bulunduk ve o da onaylandı” diye konuşmuş.
Bu tablodan çıkan sonuç çok net bir ifade ile halinden memnun olan kesim nerede ise yok gibi… Ramazan ayı boyunca iftar yemekleri düzenleyen çok sayıda işyeri sahibi televizyon dinliyorum ve gerçekten üzülüyorum. 4 kişilik bir ailenin dışarıda bir günlük iftar sefasının 5 Bin liralarda olduğunu görünce ve duyunca, hem vatandaş adına hem de iş yerleri adına gerçekten üzülüyorum. Fitrenin 180 TL olduğu bir zamanda bir iftar menüsünün yaklaşık olarak Bin lira olarak belirlenmiş olması içine düştüğümüz çıkmazı ortaya koyması bakımından son derece önemli..
Ha şundan eminim… Yine lüks iftar menülerinin bulunduğu mekanlar Ramazan boyunca iftar saatlerinde belki yine dolu olacak... Ama oralarda iftar edenlerin geneli ise kentin varoşlarından insanlar ile dolu olmayacak. Kentin varoşları hatta orta gelir gruplarının yaşadığı yerlerdeki insanlarımız bu Ramazanı genel olarak evlerinde “parmak sayarak” geçirecekler… Bazıları belki bir pide bekleyecek, belki de sıcak bir tas çorbanın hesabını yapacak… Ne diyelim?!