Eskişehir Anadolu Üniversitesi Türkiye’nin en köklü Üniversiteleri arasında yer alıyor. Bünyesinden bugüne kadar mezun ettiği milyonlarca öğrencisiyle tam anlamıyla büyük birikimi içerisinde barındırıyor. Anadolu Üniversitesi öyle bir üniversite ki gerçekten her türle takdir ve taltifi hak ediyor. Anadolu Üniversitesi kurulduğu günden sonra içerisinden Afyon Kocetepe, Bilecik Şeyh Edebali, Kütahya Dumlupınar üniversitelerinin yanı sıra Eskişehir Osmangazi ve Eskişehir Teknik Üniversiteleri gibi çok önemli üniversitelere anaçlık etmiş çok değerli bir tarihçeye sahip. Yeter mi? Yetmez! Açık Öğretim Fakültesi gibi milyonlarca öğrencisi olan ve yine 8 milyon civarında mezunu ile ülkenin bürokrasine, ekonomisine, eğitimine, sanayisine daha doğrusu çalışma hayatına katılım sağlamış bir üniversiteden bahsediyoruz. Bu insanları sadece mezun etmemiş aynı zamanda bir aidiyet duygusuyla geliştirmiş bir büyük kültürden söz ediyoruz. Bizim gençlik yıllarımızda üniversite denildiğinde, İstanbul, Ankara, Ortadoğu Teknik, Hacettepe Üniversitesi gibi kurumlar akla gelirdi. Anadolu Üniversitesi üniversite kültürünün köklü temellere dayandığı bu üniversitelerin arasına girmek için kurulduğu günden başlayarak öyle hamleler yaptı ki çok kısa sürede adından söz ettirmeyi başardı ve bu köklü üniversitelerin arasına adını yazdırdı. Öyle ki bugün Eskişehir’in kent kimliğine “öğrenci kenti” apoletini de taktırmayı başardı.

Şimdi bana “Ne hikaye anlatıyorsun?” Yazdıklarını zaten biz biliyoruz deyip “bıyık altından tebessüm” edenleri görür gibiyim. Ancak şunu açıkça belirtmeliyim ki bu kadara önemli bir üniversitemiz tam 63 gündür vekil bir rektöre emanet edilmiş durumda.

26 Haziran 2020 tarihinde Prof. Dr. Fuat Erdal üniversiteye rektör olarak atandı. 4 yıllık görev süresinin ardından görev süresi dolduğu için yeni bir rektör ataması süreci başladı. Her şey usulüne uygun olarak gerçekleşti. Prof. Dr. Fuat Erdal yeniden rektörlük için başvuranların arasında yer aldı. Görev süresince başarılı bulunmuş olmalı ki Prof. Dr. Erdal 26 Temmuz 2024 tarihinde ikinci kez rektör olarak atandı. Bu arada hala gizemini çözemediğimiz bir şekilde aradan bir ay 4 gün geçtikten sonra Prof. Dr. Erdal görevcinden istifa ettiğini kamuoyuna duyurdu. Prof. Dr. Erdal istifa mı etti, ettirildi mi? Eğer istifa ettirildi ise niye bir ay önce ikinci kez ataması yapıldı. İstifa etti ise niye istifa etti. Kamuoyu hala bu soruların cevabını bulabilmiş değil. Bu konu gizemi korumaya devam ederken istifanın ardından Rektörlük görevine vekaleten YÖK üyesi Prof. Dr. Kemal Şenocak atandı. Prof. Dr. Şenocak Eskişehir’e yabancı bir isim değil. Uzun dönem ESOGÜ Rektörlüğü yapan Şenocak YÖK üyeliğine seçildi. Sonrasında ise rektör ataması için ikinci başvuru dönemi başladı. Süreç 13 Eylül’de sona ermiş olmasına rağmen henüz Anadolu Üniversitesi’ne bir rektör atanabilmiş değil. Aradan geçen sürede bu atama neden yapılamadı? Anadolu Üniversitesi için uygun bir isim mi bulunamadı, yoksa başvuranlar arasında tercih mi yapılamadı? Her neyse… Türkiye’nin en önemli üç-beş üniversitesinden birisi olan Anadolu Üniversitesi’nin hala vekaleten yönetiliyor olması birilerini hiç rahatsız etmiyor mu? Asıl soru bu…

***

Hoş geldin Özge Zaim…

2Eylül ailesi her geçen gün biraz daha güçleniyor. Gazetecilikte genç jenerasyonun öne çıkan isimlerinden birisi Özge Zaim bundan böyle 2Eylül ailesine katılıyor. Özge Zaim’e 2Eylül ailesine ve aramıza hoş geldin diyor, başarılı çalışmalar diliyorum.