Yaşadığımız depremleri unuttuk. Bizzat Varto, Gediz ve Gölcük depremlerini yaşayan biriyim. Çok sayıda depremimiz dünyada yaşanan en büyük doğal felaket olarak kayda geçti. İstanbul’un 6.2’lik depreminden sonra tanıdık gazetecileri aradım. Durumlarını sordum. Gazetenin haber merkezinde çalışırken, şiddetli bir şekilde sarsıldıklarını söylediler. Ertesi gün gazete çıkacağı için, sallansalar da çalışmaya devam ettiler. Eski depremlerde olduğu gibi İstanbul depreminde hiçbir konuya açıklık getiremeyen sözde uzmanlar televizyon kanallarını doldurdu.

ESKİŞEHİR’E BAKARSAK

Bizler Eskişehir’de yaşadığımız için kentimizden sorumluyuz. Depremle ilgili olarak Eskişehir’de ne yapılması gerektiğine kafa yormamız gerekiyor. Depremlere karşı ne yapacağımız tartışması da, insanlık tarihi kadar eskidir. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanımız Orkun Kılıç, Eskişehir’de acil yıkılması gereken 5-6 bin civarında bina olduğunu söyledi. Tabii ki bizde ister istemez 1999 depremini hatırladık. Çünkü yaşadığımız ve unutmamamız gereken deprem 1999 Gölcük depremidir. O gece Eskişehir’de bir apartman yerle bir olmuştu. Deprem de yok olan ve 32 hemşerimizin hayatını kaybettiği apartmana depremden 15 dakika sonra ilk ulaşan gazeteci olarak, o gece tümüyle her zaman gözümün önünde duruyor. O apartmanın yerine yeni apartman yaptık. Ramazan bayramında önünden geçtim. Binaları karıştırdım.

KENTSEL DÖNÜŞÜM NASIL OLACAK?

Bir binanın yerle bir olduğu Eskişehir’de okullar dâhil çok sayıda bina da hasar gördü. Bugünde halen o depremden kalan üzeri boyanmış, hasarlı bina olduğunu düşünüyorum. Depremde hasar gören binaların, boyanarak yeni sahiplerini bulduğunu gözlemledim.  Az hasarlı binalardaki çatlaklar sahipleri tarafından üzeri kapatılarak, bugünde oturulmaya devam ediliyor.  Dönemin valisi ile Emniyet Müdürü Kızılcıklı’taki hasarlı binayı inceleyerek binadan çıktıktan saniyeler sonra binanın yıkıldığını hatırlıyorum.

Bugün önüne gelen, bilen, bilmeyen herkes 

Boyanan binalar depremden sonra Eskişehir’deki binalar üçe ayrıldı. Hasarsız, orta ve hasarlı binalar olarak. Birkaç bina yıkıldı. Hasarlı okullar yıllar sonra yıkıldı. Yapıldı.  Orta ve hasarlı çok sayıdaki binanın boyanarak oturulmaya devam edildiğini gördük. Bu binaların pek çoğunu bugünde boyalı haliyle gösterebiliriz. Zaten İnşaat Mühendisler Odası Başkanı Kılıç, yaptıkları araştırmalarda 5 – 6 bin yıkılacak binadan bahsederken bu binaları demek istiyor.

NASIL OLACAK?

Yıkılacak da, nasıl yıkılacak? Kentsel Dönüşüm devlet ve bakanlık destekli olmak zorundadır. Belediyelerin ekonomik güçleri, kentsel dönüşümü gerçekleştirmeye yetmez. Ülkede ekonomik kriz var. Tasarruf tedbirleri var. Kentsel dönüşün nasıl olacak. Bir il başkanı yıllardır kentsel dönüşümün yapılmadığını söylüyor. Peki nasıl olacak. Bunu net söylemek gerekiyor. Önce parayı bulmak lazım.

Kentsel dönüşüm

Son yıllarda Türkiye’nin her tarafında kentsel dönüşümden bahsediyor. AK Parti ve CHP de birbirlerini bu konuda suçluyor. Mesela Eskişehir’de geniş bir alanda kentsel dönüşümden bahsediliyor. Önce burada yaşayan insanlar nasıl evlerini, işyerlerini yıkmak için birbirleri ile anlaşacak. Sonra yeni binaları yapmak için para bulunacak. Müteahhit bulunacak. Bunlar mümkün değildir. Başkan Kılıç söylediklerinde haklı ancak, karşılığı yok. Bu binaları yıkıp yeniden yapmak büyük güç gerekiyor.

Üst üste Eskişehir

Zaman zaman Balkanlardan ve Türk Dünyasının çeşitli kentlerinden gelen misafirlerime Eskişehir’i gezdirirken,” Bu şehir nasıl bir şehir? Bütün binalar üst üste şehir hava almıyor “dediler. Beni de Sofya ‘da ya da Almaata da, yaşamaya davet ettiler. İki kentte geniş caddeleri, ayrık nizam evleri ile biliniyor. Türkiye’nin Eskişehir ile birçok yerinde olduğu gibi üst üste yapışık nizam evler yok. Şimdi bu binaları kentsel dönüşüm kapsamında yıkmaya kalksanız yıkabilir misiniz? Şu andaki belediyeler ne yapsın? Biri formülü söylesin. 6 bin binanın, yıkılması ve yeniden yapılması ne kadar maliyetli ve güç bir iştir. Havanda su dövmenin anlamı yoktur. Bizim derneğe lokal ruhsatını engelleyenler, 400 amatör sporcunun barındığı tesisi kapatanlar, kentsel dönüşümden bahsediyor. Havanda su nereye kadar dövülecek.