Yıllardır ne yazık ki Eskişehir’in kronikleşmiş sorunlarının çözümü küçük siyasi hesaplar yüzünden sürekli olarak erteleniyor. Ama gerçek o ki Eskişehir’in kronikleşmiş sorunları ne yazık ki küçük siyasi hesaplar yüzünden merkezi iktidar ile yerel yönetimler arasındaki vatandaşın farklı tercihleri yüzünden bir türlü çözülemiyor. AK Parti'lilere sorsanız Eskişehir’e iktidarları süresince 30 milyar liralık yatırım yapılmıştır, CHP’lilere sorarsanız 25 yıldır yönettikleri Eskişehir’e yapılanlar Eskişehir’i markalaştırmıştır.
Halk arasında bir deyim olarak denilir ki; “Ne kızı veririm, ne de dünürü küstürürüm!” Doğrudur Eskişehir’e AK Parti döneminde çok önemli yatırımlar yapılmıştır. Yine doğrudur 25 yıllık Yılmaz Büyükerşen yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi şehrin çehresini değiştirmiştir. Burada abartılacak bir durum söz konusu değil. Ben diyorum ki, “Ne inkar edelim, ne de abartalım!” Eskişehir gerçekten çok farklı hizmetler almış bir şehir. Ancak Eskişehir’in kronikleşmiş sorunları hala yerinde duruyor. Sayalım mı? Bir çevre yolumuz bile yok. Yine Eskişehir’in güneye açılan kapısı Seyitgazi yolu yapılabilmiş değil, Alpu ve Sarıcakaya yollarını hatırlatmaya gerek var mı? Öte yandan Eskişehir’in çöküntü alanları Küçük Sanayi Sitesi, kentsel dönüşüm konusunda ağır aksak işleyen sistemler, bir türlü çözüm bulunamayan şehir içi trafik sorunları ilk akla gelenler. Mesela yıllar önce Gündoğdu Mahallesi ile ilgili yaşanan tartışmaların ardından Gündoğdu’nun çevre yolunun karşı yakasında kalan bölümü için AFET Riskli Alan kararı alınmış ve bu sebeple yıllardır o bölge ile ilgili somut bir adımda atılabilmiş değil. Bildiğimiz kadarı ile yapılan yasal düzenlemeler çerçevesinde bir alan “Afet Riskli Alan” ilan ediliyorsa orada yetki yerel yönetimlerden merkezi yönetime yani bakanlığa geçiyor. Şimdi Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinde kalan bölümde “kentsel dönüşüm” meselesi ise daha yeni ivme kazanmaya başladı. Örneğin “Küçük Sanayi Sitesi” konusuyla ilgili olarak Odunpazarı Belediye Başkanı seçildiği günlerde Kazım Kurt, “burayı mutlaka çözüme kavuşturacağız” dedikten sonra bu alanla ilgili bir dizi düzenleme yaptı. Sonuçta burada büyük uzlaşı sağlanmışken bir anda bölge bakanlığa geçiverdi. Sorun çözüldü mü? Çözülmesi bir tarafa sorun ortada kaldı. Halbuki ortaya konan düzenlemeler gerçekten şehrin çıkarına uygun biçimde eleştirilseydi, eksikleri giderilseydi ne olacaktı?
Ancak siyaset; “kimin çözdüğüyle değil, nasıl çözüldüğü” ile ilgilenmediği hatta,”nasıl çözüldüğü değil, kimin çözdüğü” ile ilgilendiği için Eskişehir’de kronik sorunlar bir türlü çözüme kavuşmuyor. AK Parti'liler, “Bu sorunu CHP’liler çözdü” dedirtmemeye çalışırken, CHP’liler de yaptıkları işin siyasi rantını AK Parti'lileri ortak etmemek için elinden ne geliyorsa yapıyorlar. İşte bu sürekli çatışma halinin Eskişehir’e kaybettirdikleri gerçekten o kadar fazla ki. Sürekli taşın altına elini koyması gerekenlerin topu taca atma alışkanlıkları yüzünden Eskişehir yapılması gerekenler konusunda hep bir adım geride kalıyor. Ucuz ve gündelik siyasete kurban edilen pek çok sorunumuz var. Son dönemde bu kısır döngüden çıkışın yollarını aradığımız kesin. Bu bağlamda yerel siyasetçilerin attıkları adımlara da tanıklık ediyoruz. Seçimlerin hemen ardından AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ayşe Ünlüce’ye “hayırlı olsun” ziyareti son derece değerliydi. Ardından Başkan Ünlüce’nin iade-i ziyarette bulunması, yine şehrin acilen çözülmesi gereken “kentsel dönüşüm” sorunuyla ilgili yeni yılın bütçesinde ayrılan payın ciddi bir rakama yükseltilmesinden sonra yine Albayrak’ın Ünlüce’ye teşekkürü dikkatle izlenmesi gereken birkaç adımdan birisi. Bu arada Başkan Ünlüce’nin, “yumuşak güç” olarak diyalog kapılarını açık tutması, AK Parti’de olan ilçe belediyelerine katkı yapmak için gösterdiği çabalar ve eleştirileri dikkate alan tavrı yakın gelecek için beni şahsen umutlandırıyor. Şimdi Eskişehir için bu adımlara siyaset merkezlerinin de katkı sağlamasının zamanı geldi de geçiyor bile.