Eskişehirspor için kötü bir hafta oldu.
Kritik virajda 4 zor maçımız var dedik.
Şimşekler, evinde en zor maçı 30 bin taraftarın önünde oynadığı ve Manavgat Belediyespor karşısında kazandı.
Akşehir deplasmanında rakibe son dakikalardaki pozisyonu saymazsa bir pozisyon verdik. Cezayı kestiler.
Bu deplasmanda etkisiz bir oyun sergilerken, bize gol gerekirken, Teknik Direktör Ergun Ortakcı’nın da ısrarla Cengizhan’ı kulübede oturtması ve şans vermemesi gerçekten izleyenlerin de sinir katsayısını artırdı.
Murat Kara kozundan sonra Ortakcı, Cengizhan’a da kalan dakikalarda şans vermesi gerekirdi. Sanki 1-0’ı kabullenmiş bir oyun sergiledik.
Şampiyonluğa oynayan Eskişehirspor’un böyle oynama lüksü yok. Kazanmak için ne teknik heyet ne de sahada görev alan futbolcular çaba gösterdi.
Yenilgiyi kabullenmiş bir görüntü vardı ortada…
Eskişehirspor iç saha maçlarını taraftarının baskısı ile alırken deplasman maçlarında şampiyonluğa oynayan takım görüntüsünden çok uzak gözüküyor.
Şampiyon olacaksan sadece evinde maç kazanmak yetmez
Deplasmanda da kazanman gerekir.
Sezon başında teknik heyet planları bu doğrultuda yapmıştır mutlaka…
Ama gelin görün ki Anamur Belediye ve Akşehir deplasmanlarında alınan yenilgiler sıkıntıya soktu.
Taraftar da endişe oluşturmaya başladı.
Tabii ki şampiyonluk yolunda yengililer olacak. Kazalar olacak. Ama bu sık sık tekrarlanır ve oyun gelecek adına umut vermezse sonu da hüsran olur.
Enseyi karartmadan Mezitli maçına bakalım. Manavgat maçı sonrasında elde ettiğimiz avantajı fazla sürdüremedik.
Mezitli maçını kazanıp devre arasında gerekli takviyeler yapılacaktır. Takviye yapmak için takviye olmasından ziyade nokta transferler gerekiyor. Neyse önümüzdeki Mezitli maçına odaklanalım. Devre arasında bu transfer konuları çok konuşulacak zaten…