Bazı semboller, değerler vardır onu kelimeler ile tarif edemezsiniz. O öyle bir şeydir ki asıl işlevini yaşadıktan sonra anlayabilirsiniz. Örneğin Eskişehirspor… Bu şehrin aslında çok şeyidir Eskişehirspor. O formayı kimin giydiği değil, o formanın özgül ağırlığıdır söz konusu olan. Eskişehirspor’un nerede mücadele ettiği de önemli değildir. Ha BAL ligi, ha Süper lig hiç fark etmez… Çünkü o ESKİŞEHİRSPORDUR. Onu sevenler aşk ile tutku ile bağlıdırlar takımlarına. Onun sahadaki alacağı sonuçla da çok fazla ilgilenmezler. O renkleridir Eskişehirspor sevenleri için asıl olan.

Eğer öyle olmasaydı geçtiğimiz hafta sonu bir amatör küme maçında 30 bin kişiden daha fazla taraftar maça gelir miydi? Tüm Türkiye gördü ki bir amatör küme maçında 33 bin kişilik stadyumda 31 bin taraftar yerini aldı ve takımına gönülden destek oldu.

O tribünde insanlar birbirlerinin siyasi görüşlerini, nerede iş hayatını sürdürdüklerini, hangi semtte oturduklarını, evli mi bekar mı, çoluk çocuğu var mı merak edip sormadılar. 30 Bin’in üzerindeki taraftar gurubu 90 dakika boyunca renkler üzerinden takımlarına destek verdiler.

Bu şehrin insanları bunu ilk kez de yapmıyor. Bu şehrin insanları aşık oldukları renklerin başarısı için Aydınspor ile Konya da oynanan play-off finali için dünyanın günlük olarak en büyük göçünü gerçekleştirerek tarihe geçtiler. Bu şehrin insanları sırf renklerine aşık oldukları için Ankara’daki Cebeci Stadına, İstanbul’daki İnönü Stadına ve Antalya’daki Atatürk Stadına on binler olarak akıp gittiler. Dünyada hiçbir güç sadece renklerine aşık olduğu için bir takımın arkasından on binleri eğer adı ESKİŞEHİRSPOR değilse sürükleyemez.

Eskişehirspor bu şehrin sevincidir, hüznüdür, sevgilisidir, aşık olduğu değerlerin tümüdür. Çünkü Eskişehirspor haksızlığa karşı başkaldırı, yeniliğe kapı aralayan bir rehberdir. Eskişehirspor sadece Eskişehirlilerin değil gerçek anlamda Anadolu insanının İstanbul takımlarına ve düzene karşı isyan bayrağıdır, geleceğe dair umududur… Bazıları bu yazdıklarımı çok abartılı bulabilirler ama gerçek böyledir. Hiç futboldan anlamayan, topu bilmeyen insanların bile sevgisine muhatap olmak o kadar kolay bir şey değildir. Eskişehirspor gerçeği bu şehirde birliğin, kardeşliğin, dostluğun ortak paydasıdır. Onun için ona sahip çıkmak, onun arkasında durmak ve onun renklerini yükseltmek için her birimize görev düşüyor.

Eskişehirliler ve Eskişehirspor taraftarları bana göre bir kez daha sınavı geçtiler. Çok iyi organize oldukları birbirlerinden habersiz koşu gittikleri Eskişehir’in yeni yüz akı Atatürk Stadı’ndaki buluşma herkese örnek olmalıdır.

Hani derler ya “Yiğit düştüğü yerden kalkar!” Biz düştüğümüz yerden kalkarız. Eskişehirspor gerçeği yaşanmış tüm olumsuzluklara rağmen küllerinden doğmak üzerine kurgulanmıştır. Eskişehirliler güven duydukları, yarınlara dair umut taşıdıkları bir yönetim olduktan sonra Eskişehirspor’un geleceğine dair her türlü fedakarlığı yapmaktan kaçınmazlar.

Şimdi önce Eskişehirspor’un düştüğü yerden kalkması ilk adımı attık, arkasının geleceğini görüyor gibiyim. Vali Hüseyin Aksoy’dan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye tüm siyasi aktörlerin el birliği ile bu mücadele de yönetimin yanında durduklarını görünce bu şehrin insanlarının umudu da artıyor. İşte bunun için tekrar ediyorum, “Eskişehirspor Eskişehir’de bir futbol kulübünden çok daha fazlasıdır!”