Allah’tan Eskişehir’i “silkelemediler!”
31 Mart yerel yönetimler seçimlerinin sonuçları üzerinden siyasi okumalar halen devam ediyor. 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde yarışan iki ittifaktan Cumhur İttifakı seçimleri önde göğüsleyerek parlamentoda çoğunluğu sağladı. Genel seçimlerinin üzerinden 10 ay geçtikten sonra yapılan yerel seçimlerde muhalefet partilerinin özellikle pek çok büyükşehir belediyesinde yönetimlere gelmesi siyasi konjonktürün Türkiye’de ne kadar hızlı değiştiğinin de göstergesi olarak değerlendirilebilir. Merkezi yönetimi Cumhur İttifakı’na teslim eden vatandaş, yerel yönetimlerin anahtarını da ana muhalefet partisine vererek bir anlamda yönetimsel bir denge denetleme yöntemini de hayata geçirmiş oldu.
Yine aradan geçen 10 aylık sürede önce siyasi iklimde yumuşama ve gevşeme adımları atılırken siyasi havada “fırtına öncesi sessizliğe” işaret ediyordu. Nitekim son dönemde belediyeler üzerinde merkezi yönetimin baskıyı hissettirmeye başladığını görüyoruz. AK Parti’de yerel yönetim seçimlerindeki sonrasında sıkça gündeme getirilen bir öz eleştiri süreci yapıldı mı, yapılmadı mı bilmiyorum. Bildiğimiz kamuoyunun yakından takip ettiği kadarı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'li belediyelere yönelik "Silkelemeye devam edin" talimatından hemen sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin Büyükşehir Belediyeleri ve Şişli Belediyesi’ne yönelik haciz işlemleri başlatıldı.
Bu konuyla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Meclisi’nde gündem dışı konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce Sosyal Güvenlik Kurumu ile bazı taşınmazların takası karşılığında mahsuplaşma yapılacağını açıklamıştı. Doğrusunu isterseniz yıllardır eleştirilen Büyükşehir Belediyesi’nin diğer büyükşehirlere göre daha dengeli bir finansman yapısına sahip olduğunu buradan da anlayabiliyoruz. Demek ki Eskişehir “haciz kıskacına” alınamayacak kadar borçlarına sadık ve zamanında ödeyebilen bir kurum olarak yönetilmiş. Yoksa Eskişehir’de bu “silkelenen” belediyeler sınıfına dahil edilebilirdi. Tam bu noktada çalışma sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın bir başka açıklaması dikkatimizi çekiyor. Sayın Işıkhan, 14 Ekim'de yaptığı açıklamada SGK borçlarının ödenmesi için belediyelerden 167 adet gayrimenkul takası teklifinde bulunulduğunu ve bunları değerlendirmek için yoğun şekilde çalışıldığını belirterek "Hiçbir belediye borçları konusunda samimi adım atıp da bizim kayıtsız kaldığımızı iddia edemez. Herhangi bir belediyeye icra uygulamışsak, emin olun bizim her türlü uzattığımız eli reddetmiştir, görmezden gelmiştir" demişti.
Buradan da anlıyoruz ki Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce yaklaşmakta olan fırtınayı takip ederek önlemlerin alınmasını sağlamış. Kendisini bu bağlamda tebrik etmek gerekir.
Öte yandan bugün emekliler için Ocak ayında yapılacak zam öncesi bütün umutlarını oluşturulacak kamuoyuna bağlayan iktidar yerel yönetimlerin borçlarının tahsili konusunda gösterdiği hassasiyeti büyük şirketler ve SGK primlerini ucuz kredi niyetine kullanan kesimler içinde gösterip onları da silkelese iyi olurdu. Bu konuda kamu alacaklarını bazı yerel yönetim borçları üzerinden algıya dönüştürmek yanlışı iktidara ne kazandırır, ne kaybettirir bunu önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz.
Açıkçası en çok sevindiğimiz de “Eskişehir’in silkelenenler” listesinde olmamasıdır. Ne de olsa burası Eskişehir.