Geçtiğimiz Temmuzda yapılan vergi zamları bütçeyi iki ay idare edebildi. Eylülde açık veren bütçede ekimde de açık oluştu. Geçen on ayda bütçedeki açık 600 milyar lirayı aştı. Merkezi yönetim bütçesi eylülde 129.2 milyar TL açık verdi. Depremin etkisi, seçim harcamaları ve EYT yüzünden bütçe toparlanamadı. Bu yıl bütçe açığının bir trilyon TL'yi aşması bekleniyor.

GELİRLER YÜZDE 111 ARTTIĞI HALDE
Merkezi yönetim bütçe gelirleri, geçen yılın ekim ayında 224 milyar 162 milyon lira iken geçen ay yüzde 111.3 artarak 473 milyar 750 milyon liraya yükseldi. Yani, ne yapılırsa yapılsın, liberal ekonomi anlayışı ile bütçe düzelmiyor. Peki, yurttaşların bütçesi nasıl? Yurttaşın bütçesi, sebzede ve meyvede tane dönemine geldi. Büyük marketler, tüketim süresi az kaldı diyerek, bazı gıdaların fiyatlarını düşürdü. Alan olmayınca, son tüketim tarihinden önce elden çıkarılmak için fiyatlar düşürüyor.

FAİZLER YÜKSEK
Kredi faizleri de uygulanan politikalar sonucunda yükseldi. Bankalar anında tüketici kredi faizlerini arttırdı.Kredi kartlarına uygulanan faizler, yüzde 4’lerin üstüne çıktı. Zamanında ödeyemedin mi 5’e dayanıyor. Hepsi, üst üste konulduğunda tefeci faizi gibi bir durum ortaya çıkıyor.

KAZANDINIZ AMA
Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları da boş durmuyor. Faiz artışlarını yeterli bulmuyorlar. Daha da yukarı çıkarılması savunuyorlar. Uluslararası kuruluşlar yaptıkları açıklamalarda, ”Türkiye dönüş yapmak istiyor. Batı’yı ikna etmeye çalışıyor.Faiz arttırıyor.Ama yetmez. Türkiye sürpriz bir çıkış yapmalı” diyorlar. Batılar böyle konuştuklarında Lozan da İsmet Paşa’ya söylenenler geliyor. Ne demişlerdi.” Önce savaşı, sonra masada zafer kazandınız. Ama sizde para yok. Ne yapacaksınız?”
Ne istedikleri malum, batılılarda aynı kafa devam ediyor. Yüzyıldır diyorlar. “Türkiye derin resesyona razı olacak. Başka çıkışı yok” İstedikleri sadece faiz artışı da değil. ABD çıkarları için “siyasi tavizi” de dayatıyorlar.

BORÇ BATAĞI VAR
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek.geçen ay yaptığı açıklamada, Bankaların stok kredi müşteri sayısını açıkladı. Borcunu ödemeyenlerin sayısı da artıyor. İcraya verilenlerin sayısı artık milyonlar ile ifade ediliyor.
Vatandaşın banka ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesi 2 trilyon 500 milyar liraya kadar yükseldi. Artış sürüyor.

ASYA’YA YÖNELDİLER
Sanayicilerimiz, gidişat hakkında keskin dil kullanmasalar da, krizlerden etkilendiklerine dikkat çekiyorlar. Faizlerin yüksekliği konusunda herkes endişeli bulunuyor. Dün Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Asya’ya yöneldiklerini söyledi. Avrupa da krizin ortasında bulunuyor. Asya da yeni bir uygarlık yükseliyor. Uzun yıllar sürmeyecek. Türkiye’de diğer Türk Cumhuriyetlerin yer aldığı ŞİÖ da kendisini bulacak.

YABANCILARDAN KENDİMİZİ KORUYALIM
Yabancılar zor durumda olan sanayicilerin fabrikalarını satın alıyor. Eskişehir’in çarşılarındaki orta ölçekli işletmeler bile, el değiştiriyor. Özellikle eğlence yerlerin el değiştirmesi, Emniyet’i de tedirgin ediyor. Dileğimiz en güvenli şehirde, asayişin bozulmamasıdır. Çarşılarımızdaki eğlence mekanların el değiştirmesini daha önce yazarak, Eskişehir Ticaret Odası gibi kuruluşları uyarmıştık.
Kısacası, orta sınıfın durumunun gerilemesi önlenmelidir. Üretim arttırmalıdır. Üretimden başka bir çıkış görülmüyor. Atatürk’ün 1930’lu politikalarına geri dönmek gerekiyor. Başka bir çıkış olduğunu düşünen anlatabilir.