Bazı anlar vardır.
Önemlidir.
Önemi yaşanılan “andan” ziyade “anın” detayında gizli olmasındadır belki.
Bir fotoğraf karesi dikkatimi çekiyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bir dizi açılış için şehre geliyor.
Açılışını gerçekleştirdiği merkezlerden birisi de Eskişehir Çocuk Adalet Merkezi…
Çok önemli bir proje…
Proje ile çocukların adli süreçlerde yıpranmaması hedefleniyor.
Yetişkinlerle aynı ortamda yargılanmaları psikolojik açıdan da doğru değil…
Suç her ne olursa olsun adı üstünde “çocuk” diyoruz.
Bir yetişkin gibi sağlıklı düşünemeyeceği ortada…
Bu detay da düşünülerek, çocuk hakları gözetilerek önemli bir projeye imza atılıyor.
Ve projenin açılışı da gerçekleşiyor.
Peki, projenin başkahramanları kim?
Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, bir önceki Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan…
Bir önceki Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın sürecin işlemesinde katkısı yadsınamayacak kadar da büyük diyebiliriz.
Kadına şiddete karşı da büyük bir mücadele sergiledi Yeldan…
O konuda da tebriki her zaman hak etti.
Çocuk haklarına önem verdi.
Ülkenin bam teli olan her iki konuda da şehirde önemli hizmetlere imza attı.
Teşekkür ediyoruz.
Üzeyir Bey’in de aynı kararlılıkla mücadelesini sürdüreceğini biliyoruz.
Peki, fotoğrafta dikkatimi çeken husus nedir?
Projenin başkahramanlarından birisinin arka planda kalması…
Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, mütevaziliğiyle nam salmış birisi…
Şehrin sokaklarında eşiyle gezmesine, senfoni orkestrasına gitmesine tanık olduk.
Vali denilince “ciddiyetten” ziyade “güleryüzü”, “samimiyeti” yakaladık kendisinde…
Mütevazılığinden olsa gerek fotoda arka planda kalmış.
Hoş bulmadım.
Emine Nur Günay’ın, Salih Koca’nın ve belli bürokratların o fotoğraf karesinde neden yer aldığına anlam veremezken, şehrin mülkü amirine yapılan büyük saygısızlık değil mi?
Kendi adıma bunu sorguladım.
Kuantum Özge der ki:
“Ettiklerin görülmüyor sanma. Gün gelecek ettiklerini yaşayacaksın”