Vicdansız desem, vicdansızlığın bir tarifi var. Vicdansızlara hakaret(!) Ahlaksız desem, ahlaksızlığında bir tarifi var. Ahlaksızlara hakaret(!) Hayvan desem hayvanlarında bir kuralı var. Hayvanlara hakaret(!)
Zalim desem, zalimliğinde bir sınırı var. Zalimlere hakaret(!) Namussuz desem, namussuzluğunda bir sınırı var. Bu nedir yahu? Bir anda tarifi imkânsız düşüncelerin içine ittiniz 86 milyon insanı. Hiç mi, hiç mi bir tarafınız sızlamadı?

Türkiye’nin 19 gün sabırla ve endişeyle takip ettiği kayıp kızımız Narin’den sonunda üzücü haber geldi. Ne istediniz 8 yaşındaki melek gibi bir dünya güzelinden, masum bir çocuktan, dünyayı pes pembe gören minnacık yavrudan Allah aşkına… Bıraksaydınız da o da bugün arkadaşları gibi okulun yolunu tutsaydı, arkadaşları ile buluşup gülüp eğlenseydi. Neyi çok gördünüz minicik günahsız Narin’e? Bu kadar ahlaksızlığın, bu kadar vicdansızlığın, bu kadar hırsızlığın, dolandırıcılığın, bu kadar haksızlığın ve hukuksuzluğun kol gezdiği dünyaya bir Narin’i mi sığdıramadınız?

Gerçekten tarifi imkânsız acılar içindeyim. Ben de herkes kadar görüntülerden tanıdım melek gibi Narin’i. Anlayamadım, anlamlandıramadım. Bu gidişle ömrümün sonuna kadar da anlayamayacağım bir çaresizlik içinde gözyaşları ile takip ediyorum haberleri… Kendime soğukkanlı ol diyorum, ama olamıyorum. Neden, neden, neden?

Yahu ne ara bu kadar değiştik, ne ara bu kadar duyarsızlıklaştık? Eğitim ve öğretim sezonun başladığı bir günde bunları mı konuşup bunları mı yazacaktık? Gerçekten sözün bittiği yerdeyiz.

+++

Hava alanı meselesi ne olacak?

Eskişehir için son derece önemli bir adım hava alanının tarifeli uçak seferlerine açılması olmalı. Bu konuyla ilgili düşüncelerimi dün yazdım. İş Dünyası bu konuda ne kadar istekli bir bakmak lazım. EOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli’nin söyledikleri ortada. Bunları gazetelerin sütunlarından okuduk. Evet, bir adım atılmalı. Hem de gecikmiş bir adım olan bu hamle gerçekten hemen gerçekleştirilmeli. Bunu muhalefet partileri değil, iktidar mensupları dikkate almalı. Bu konu bir kez daha masaya yatırılmalı. Şehrin tüm aktörleri bu konuda ne düşünüyor gerçekten sağlıklı bir arama konferansı gerçekleştirildikten sonra en sağlıklı adım nasıl atılır buna karar verilmeli ve Eskişehir’in hava ulaşımına kapıları aralanmalı.

Maliyetsiz, masrafsız elbette bir hizmet olmaz. Ancak hiç şeye de başlamadan adım atılmış olmaz. Eskişehir ilk tarifeli uçak seferlerinin konulduğu yıldan bu yana gerçekten çok mesafe aldı. Belki de düne ait verilerin çok üstünde bir talep olacak. Çünkü bugün kara yolu maliyeti ile hava yolu ulaşım maliyeti arasında nerede ise bir fark kalmadı. Dolayısıyla daha konforlu ve zamandan kazandıran bir tercih olarak Eskişehir Hasan Polatkan Hava limanı tarifeli uçak seferlerine açılabilir. Burada amaç Eskişehir’in kazanmasıdır. “Zarar eder” bir mazeret olmaktan çıkarılmalıdır. Çünkü Eskişehir’in potansiyeli artık bu tip söylemlerin dillendirileceği bir yer olmanın ötesine geçmiş durumda. Eskişehir’e düzenlenecek tarifeli uçak seferleri; sanayiden, turizme her alanda yeni imkânların oluşmasına kapı aralayacak, şehrin daha hızlı gelişmesine katkı yapacaktır. Çünkü Eskişehir’in katma değerli ürünler konusunda diğer şehir sanayilerine göre bir tık önde olduğunu herkes görüyor ve biliyor. Önemli olan şehrin önünün açılması ise bu konuda herkesin birlik ve beraberlik içinde olması gerekir.