Önceki gün Kanal 26’daki ‘Karar Sizin’ programında Muharrem Esen ile birlikte Zafer Partisi’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Oğuz Beki’yi konuk ettik. Biz saymadık. Beki saymış, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için bağımsız ve partilerden tam 17 aday varmış.
Her aday, kendi çapında siyasi çalışma yürütüyor. Sayıca büyük partiler var. Sayıca küçük partiler var. Her parti Türkiye demokrasisi için önemlidir. Bir filozofun dediği gibi 100 fikir yarışacak,100 çiçek açacak ki, herkes gelişmeleri öğrensin. Seçimde kime oy vereceğini bilebilsin.
SU İŞİNE TAKTIK
Beki ile ilk önce ‘su’ polemiğini masaya yatırdık. Ben Eskişehir’e kaliteli içme suyunun gelmesini Atatürk’e borçlu olduğumuzu söyledim. Cumhuriyet’in ilk yıllarında sıcak sularda çeşmeden doldurulan su toprak testilerde, soğutularak içiliyordu. Atamızın bir Eskişehir ziyaretinde, acele ile su soğutulup ikram edilince, Eskişehir’in Cumhuriyet dönemindeki ilk belediye başkanı ‘Kara Kamil’e Atatürk iyi kalitede bir suyun bulunarak, Eskişehir’e getirilmesini istedi. Türkmen dağlarından 42 kilometrelik borularla Eskişehir’e Kalabak Suyu getirildi. Ancak, Kalabak suyunun hattı Yılmaz Büyükerşen’e kadar yenilenmedi. Kayıplar çoktu. Kimsenin aklına bu Kalabak hattını yenilemek gelmedi. Kalabak suyunun damacanalara konulması Aydın Arat döneminde başladı. Büyükerşen döneminde modern tesis kuruldu. Şişe Kalabak suyu da piyasaya sürüldü. Hatta bir ara Londra’ya kadar Kalabak suyu satışı yapıldı. Bu durum sürdürülemedi. Bir tarihte ben Kalabak tesislerini gezerken, Türkiye’de büyük bir holdingin ürettiği sulardan sorumlu genel müdürü de geldi. Genel müdür Kalabak tesislerini gezerken, böyle bir tesisin kendilerinde bile olmadığını söyledi. Yani, Eskişehir’in ortak malı tesisin değerini bilelim.
DOKTOR DAYAK YEMİŞTİ
Çeşmelerden akan suyumuz ise Kütahya’dan geliyor. Porsuk barajında birikiyor, arıtıldıktan sonra şehre veriliyor. Kütahya’da evsel atık ve fabrika arıtması yok. Yani, Kütahyalılar suyu çok kirletiyor. Hatta yıllar önce Çevre Derneği olarak Kütahya’yı protestoya gitmiştik. Doktor bir çevrecimiz dayak yemişti. Öncelikle Porsuk’un Kütahya bölümünün temiz akmasını sağlamamız gerekiyor. Çeşmelerde akan suyumuz, büyük emek harcanarak arıtılıyor. Ancak, içmek de kullanmak da sakınca yok. 24 saat denetleniyor.
Zafer Partisi’nin adayı Oğuz Beki de şunu söylüyor. Büyükerşen ile ikinci kez Eskişehir’in çatlayan kabuğu, üçüncü kez çatlamalıdır. Şimdi bunu nasıl yaparız, bütün Büyükşehir Belediye Başkan adayları buna kafa yormalıdır. Beki, bu açıdan suyun çeşmeden mi? şişeden mi içilmesi tartışmasını gereksiz buluyor. dijital çağda Eskişehir’e bir yazılım üssü,bir silikon vadisi kurulması gerektiğini söylüyor.
Bugün Eskişehir Türkiye’de ve dünyada iyi bir yere sahip konuma geldi. Şehri niteliksiz göçlerle büyültmemeliyiz. Şehir mutlaka İstanbul gibi büyüsün anlayışı yanlıştır. Nitelikli bir şehir olsun.
KURAM BİLGİSİ ŞART
17 Büyükşehir Belediye Başkan adayı da, üç üniversiteli, eğitimli ve kültürlü şehirde 25 yıllık Büyükerşen’den sonra çıtayı biraz daha yukarıya taşımak için çaba göstermelidir. Kasaba politikaları, tarihin tozlu raflarında kaldı. Eskişehir ile birlikte birçok yer için bu durum geçerlidir. Kasaba politikacısının en önemli göstergesi, herhangi bir ilke, kural, standart, kuram, bilgisi olmadan, sadece kulaktan dolma bilgilerle siyaset yapamaya çalışmasıdır. Bir güce dayanarak, politika yapma dönemi ortadan kalkmıştır.
Yanlış politikacı, hep arkadan dolanarak politika yapmak ister. Eskişehir’de politika yapanlarının tümünün entelektüel birikimleri yüksel olmalıdır. Meydan amirliği ya da şark kurnazlığı ile Eskişehir’de politika yapmaya çalışmanın bir faydası yoktur. Sanayi devrimini kaçırdık. Yüzyıl sonra ucundan tutabildik. Ama Eskişehir farklı bir şehirdir. Dijital çağda iyi bir Eskişehir ortaya çıkaralım.Bizi sevmeyenlerin sıklıkla kullandığı "Türkler fırsat kaçırma fırsatını asla kaçırmaz" sözünü Eskişehir’de tarihe gömelim.